Hayatı sadece yemekten ve içmekten öteye göremeyen bizler ne kadar budalayız !
Her şeyin en doruğunda ya da sınırında yaşarız çünkü ortası hiç öğretilmemiştir. Severiz veya nefret ederiz. Arkadaş kalmak olmaz. Ya iyidir ya kötü …
Sonra siyahları yerin dibine batırır beyazları göklere çıkarırız. Nedense gri hiç yoktur hayatımızda! Mavinin sonsuzluğunu , yeşilin sıcaklığını unuturuz . Sarı ve kırmızı durağımıza hiç gelmemiştir. Pembe aradır, mor çoktan kaybetmiş bir renk, turuncuyu unuttum bile . Çünkü siyahın ve beyazın çocuklarıyız , torunlarıyız…
Muhabbetin hasılatını unutup kavgada marifet sayarız. Bir bebek bile sevgiyle muhabbeti beklerken dahi isterken pahalı olan her şeyi hayat ve mutluluk sayarız.
Dahası daha da kötü . Öyle kaptırmışızki kendimizi dünyaya fabrikasyon insanlar çıkmalı , kumandayla çalışmalı , istediğimizi yemeli ve içmeli ve istediğimizi konuşmalı. Her şeye ve herkese ortası olmadan müdahale eden bizler insanları , insanlığı da istediğimiz kalıba ve kılıfa oturttuk. Bizim gibi olmalı , bizim gibi konuşmalı . Ya bizdir bizim gibidir veyahut öteki. Anladığımız üzere öteki yerin dibine girendir. Bizim gibiyse göklerde gezinen. Normal kendi halinde kişi yoktur olmamalı.
Bir filmde görmüştüm . İroni olarak sevgi , saygı, anlayış demişti adam kadın da başıyla onaylamıştı onu.
Mutluluğu arayıp da bulamayanlar ! Uzak durmamanız gereken 3 kelime işte ! SEVGİ, SAYGI, ANLAYIŞ
Muhabbetin anahtarı , tebessümün kilidi, grinin rengi SEVGİ, SAYGI, ANLAYIŞ…
SOSYOLOJİ
20 Nisan 2024FELSEFE
20 Nisan 2024FELSEFE
20 Nisan 2024MANŞET
20 Nisan 2024