DOLAR 32,3444 0.29%
EURO 35,1322 -0.02%
ALTIN 2.312,691,56
BITCOIN 22867632,58%
Ankara
19°

KAPALI

02:00

YATSI'YA KALAN SÜRE

Gülşen Yılmaz

Gülşen Yılmaz

28 Aralık 2019 Cumartesi

Uçsuzluğa Kanat Açmak

Uçsuzluğa Kanat Açmak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ey çepersizliğine ışık ve aşık olduğumuz sonsuzluk
Tabiatının dahi ruh menşeili olduğunun
İdrakındaki yürek misali süreğenliğine tutulduk

Manifest vakarının perde arkasının ölüm sonrasıdır referansı
Hiçsizliği dayanak almayı aklayan aklın reveransı
Nasıl da nazenin nasıl da hoş nasıl da haklıdır sevinç içindeki dansı

İnancın kalın ve kabuklu derisidir hani korku hali
Zira soyunmayan kalır üşümeye daima maruz
Gönlün tutuşmaya tutkundur ya ahvali
Bundandır kıvılcım temalara temassal temaruz
Yansır sanılır eteklere eh böyle bilir ne yapsın ki ahali

Kavukları kovuklara sığdırmayı marifet
Varlığı gözlerin tekeline düşürmeyi letafet
Maske kalıplı meskenlerin yoluna yontulmayı zerafet
Anason kokulu anonsların vasat vaatlerine taviz
Aykırılıkları ayıklamanın aydınlıklara çıkaracağını sanmak kadar acınası

Temennilerin teminine umutla aldanan ey aciz
Arı loşlukları haricen ektiğimiz kır korulardaki
Veciz arayan şiir renginde düğüne işle sen de çeyiz
Belki simli kimlikleri hapseder iliğine
Toprağa meftunluğundan dahi bihaber kemiklerdeki gizli iz.

Devamını Oku

Şimdinin Yitirilenlerine Saygısız Sancısızlık

Şimdinin Yitirilenlerine Saygısız Sancısızlık
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eldesine döktüğümüz mücadelelerin, bizi bezediği gayret kalıtımlı ciddiyete itibar ve hürmete itina; hodfuruş, füturdan yoksun tabiatlara ikamelendi. Beşeri münasebetlerde, tesisi elzem, titiz rabıta filtrelerinin varlığına hassasiyet zelzelemizden, hayati değerlere duyduğumuz ve durduğumuz sığ katmana uzanan yaman bir kemleşme bu.Kozmopolit politikliğe kalıp tanımamızın yankısı, çiğ ruhlar üflüyor durmaksızın.

Yüksek oranlı çabaların dahi mevcudiyet ibaretliliğinin, yeterli ve geçerli kalamayacağı denklikte, karşılık bulmuş olanaklar; bugün, bizi sevindirmek ve lütufa şükranımızı beslemekten çok, fazlasına ve başkasına ilişkinliklerine suallerimizi koyulaştırmakta. Neyin dinmeyen tatminsizlikle sıvalı arayışıdır, neyin, nihai dayanağı kof bir kandırmaca olanla, savaşıdır bu?Kimin neyi ne için zorlukla aştığı değil, erdiği edinimin kar marjı, tutsak kılıyor zihinlerimizi. İki keskin mızrağın ortasında parçalanarak yokluğa yüz tutanların ağıtları ise yakılmalarına ayrılan zamanı aştıkça hiçle yeksan tuttuğu ümidini de alarak terk eyliyor diyarı.

Başka bir imtihan ve insani izdihamla özleştiğimizin iddiasında iken dahi, ızdıraplarının olası sızılarının nüfuzuna kapı açmıyoruz. Engin konumumuz gereği, dış dünyanın algı yöneticiliği modalitesince, eksiğe kıstaslı eleştirelliğe adıyoruz, arş mertebeli potansiyelimizi! Zira -menfi detaylar ancak hatasızlıkla bertaraf kılınır- mottosunun taşıdığı hazin zannın büyüklüğü altında ufalıyoruz. Üçüncü sayfaların her köşesini yanılgılı bir mağruriyet ve ‘oh’ nidalı temalar eşliğinde derdest ediyoruz. İrtibatlarımızdaki tertibin ve hususiyete tahsis buyurduklarımızın getirisel zenginliğince biçiyoruz merhamet tentemizi. Halbuki salkımının bile sarışı, tenkitimizin buz kestirdiği tinlerin titremelerine son buldurur. Ruhlara bıraktığımız ‘yorum’ kılıflı molozların inşa ettiği enkazlara imzamızı ,ziyadesiyle de sıcaklıklarına borçlu olduklarımıza atıyoruz nitekim. Merkez maksat belki de bu: kıymetin kaybına kayıtsızlığa ve kaygısızlığa izin!

Hakiki hederin de ederin de barındırdığımız yüzeyselliğe cevabı tok inecek sinelere. Sönük krizlerin şişirilmişliklerine gözetilen kritik eşiğin düştükçe düşüşü, ironik sağlamlıkta ördü bu öykünün köklü ağını. Savurduklarımızın gün gelip de kavurmayışı bu raddece rahat ve sarhoş kıldı, berraklık sıhhatine sırt dönmüş akıllarımızı. Nasıl dış ve hileli uyaran maruziyetinin şablonları olduğumuza feryadımız ise; tümünden ak ve ırak kalabilen nadide camdan bir cana rastladığımızda yükselebiliyor sadece. Fakat telaşa hacet yok o da dalıyor kör girdaba bir dahaki gün doğumu vuslatına değin.

Neyse ki kasıtsızlığa ve kayıtsızlığa niyet de kasıttır. Olur da ehil kadırgaların rıhtım seçiciliği çıkar üzerine kurululuktan çıkar ya, işte o vakit esenliğe nazar atanların dolduğu evrenimize adaklar sundururuz. Kutsallığın sinsi yitimi, değer atfının mağlup tebessümüne karışıp, malayaniliğin suretine konuvermişliğini belki bu adaklar kovuverir.

Kaybolan özler pahasına közler kaldığımız bu debdebenin, Notre Dame’ı şöhretli çağrışımından edecek denli, dolgun kamburluğa terfi zaferine selam durmak mı, yoksa bizi yere mahkum kılan eğdirmişliğine inat, inşirahı fısıldayan gök aşkına günebakan olmaya yeminli kalmak mı?

Devamını Oku

Denk Renk Üstü Ahenk

Denk Renk Üstü Ahenk
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Aralanmak ve barakalanmak dileyen bir ruhun, keşfe eriş nihayetli arayışlarının, sairdaşlarına anonsudur. Çırpınışlarının yerini kanatlanmanın alışının, vuslata eş geldiğini ‘bildiğini bildirmeli’liğinin bilincindendir. Ve kelimelerin tarifsel ifadedeki ilgi döndürücü uyumu ile dansını gözetir.

Ey hengameden ahenge, debdeden derlenik demete; savurukken tek tene, yek tüme ikame eden nefes! Işınımlarıyla ambians nüansını, sığınası kovuklayan kafes! Sütun sükunluğunca uzanan perdesellikte örten heves! Devrilmişliklerini sıcak ara devrindekilikle evrilten ve de ehlilten ses!

Ötesindesin, en derinin dahi enginindesin. Büyüleyici sürükleyicilikteki tılsımlı temalara temasla görünürümdesin. Sen sen sen… Ah neler neler değilsin? Boyutunun, yutkunamayan nutkunun, tutuklu tutkusunu avuçlatan serçenin titremesindesin. Kronik ironiliklerin çemberini çevreleyen mizah mizanının ton çizgisindesin. Farkındalıklı aykırılıklarını gür ve özgür aidiyetinle haykır telkinindesin. Kah özdesin kah sözdesin fakat ekseriyetle; dinmek sönmek ne bilmeyen, harlı lavlıktan arlanmış közdesin. Adressiz, izi sessiz, rotası istikametsiz, mekan ikametsizliğindesin. Terbiye kızıllığındaki tembihlerin, tepsilerce tespihleniş silsilesisin. Kapsamın ve kavramın dehlizsel gizeminin efsunluğuna mazhar mahiyetli kimlikle kemikleniş sillesisin. Pür pervanenin, parendelere kuytulanmışlığına karşın; sinsiliğe sinmişliklere, baş kaldırışın temsilisin. Tabiatının renkkuşaklılığını inkara yeltenen silikliklerin, asil asiliklerindesin. İndesin, incidesin, imgedesin, sinedesin, birlikliktesin, tekliktesin. Sensizlik yokluğunun mecbur kıldığı daimi ibaretlik ibretinden doğan takatsizliktesin. Dinlen ve dizginlen, taşmışlığın kadir gelemediği sığdırabilirliktesin. Sen hepsindesin, hepsi sensin.

Devamını Oku

Akleden Mümkünatlığı

Akleden Mümkünatlığı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

as

“29/35- Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavim için o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık. “

Sahiplenilmesi belki de en olura ve hoşnutluğa gelen lütuflardandır akıl olgusu ve akıllı kılınma nimetliliği. Ham, zemin haliyle bile nimetin bu üstünlük giydiren niteliğini farkındalık sınırını aşmıyoruz. Halbuki anılan temelin üstüne -gelişim çabalı-işleyişimizin dozu, esas belirleyici.Kapsamlı dolgunluk da diyebileceğimiz bu hal, çiğliğin ancak pişirilmeyle anlam ve fayda kazanması gibidir. Olgunluk, bu vasfın yaygın bilinen çağrışımıdır çoğu zaman.

“2/164- Şüphesiz, …yaratılışında, …birbiri ardınca gelişinde, …dirilttiği yağmurda… her çeşit canlıyı yaymasında, …evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.”

“29/43- İşte bu temsilleri biz insanlar için getiriyoruz. Onları ancak bilginler düşünüp anlarlar.”

Peki ya ‘akledenliğe’ (aklı kullanıma) erişme hususunun boyut tabirine girmek istersek?

Hayatlarda bu yaklaşıma merakın kapladığı alanın, Yüce Kitap’ımızda yer açılandan çok daha azlığı malum. Oysaki hiçbirimiz aklın; bilinç, anlayış, mantık, kavrayış, hafızalayış, öğrenim ve uygulama gibi güzel doğumlarının, şikayetçisi olmak şöyle dursun çıta altı kalmaklılıklarına dair tenkitlere dahi tahammül edemiyoruz. Misallendirilen yetilerin kazanç olmaklığına ve kazanımlarına erme isteminde çatışıklık yok (hem fikiriz). Öyle ise sorun; edinilen bu yeti kazanım kanallarını, sürdüğümüz yanılgılı arsa tercihlerinde. Hasat ettiğimiz mahsüller (beğeni/erginlik) arasında – eder önceliğini – hatalı veya eksik algılı saptamalarımız, ibreyi şaşırtmış olabilir. (Erginlik vurgu düzeyi; Yaratıcı’nın aklı kullanım öğüdüne, verilen cevap şiddetiyle doğrudan ilintili.)

“2/242- Düşünesiniz diye ALLAH size âyetlerini böyle açıklamaktadır.”

O halde, mevcut sapmayı doğrultmanın hatta vizyon başkalaşımının mümkünatlığı?

Elbette her çözüm gibi, verilen önem ve kıymetine ciddiyet kadar yakın selamete. Uğraş sahiplenmeliğimiz, ’bilhassalarımızın küfesi’ndeki ulaş üstünlüğü, sarmalama niyetli açılan kucağın kulaç miktarı… Uyanış silkinişine gösterdiğimiz emeğin belirteçleri olacaklardır.

“11/51- “Ey kavmim! Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak beni yaratana âittir. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?””

“21/10- Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?”

Devamını Oku

Hassasiyet Tılsımının Edebi Mahzenlerini Aralama Seansına Var Mıyız?

Hassasiyet Tılsımının Edebi Mahzenlerini Aralama Seansına Var Mıyız?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

sson

Vizyondaki ulak:
Kataloğundaki dokunaklı -enkaz timsalliliğini içeren- kareleriyle konforumuzdan sıçrayışımızın hayıflılığına perde tutan cesur gösterim kabinleridir.

Davetperver çağrısına ayak basma nezaketli icabetimizi umarak…

Rıhtımlarımızın alışılagelen sakinliği mi yanılttı poyraza kaçan halliliğimizi, yoksa eldesi sayılanların kapışılasılığı mı bu denli depreştirdi tüm kabulleri?

Anlaşılan o ki’liklerimizden savurduğumuz değmez ise mağduriyetlerine kıyamayacağımız tesellilerimize; seyrine mahkumiyetlilik yakar tendeliğimizi.

Tutturayazdığımız hatırı sayılır tutamlılıkta empatizanlık maruziyetinin közlerine sarılış, kaptı duyumsuz heybemizin heybetli mevkiisini.

Sarsılan tahtımızın berzahlık temennileri barındıran el aman titremesinin çatırtılı vuslatıdır; kaçınmaksızın sızın sızınlatan telaşsızlığımıza bereket(!) dualı avuçlarımızınki.

İhtiyarsız telkinler yumağına dolanmış emellerinin tekrarlı tehditkarlığının boyutu; ekser mahlukatı ar edebilmenin icazetine durduracak Makam’ın önünde, bizdeki silkiniş arpa boysuz umarlılıkta.

Serzenelim; gafletliliğimizden bihaber ahvalli zatımızla serzenelim daha biz, teferruat yığınına savurduğumuz imkan limitinin seyrelişine!

Hayretlilik kabahatimize paydaş, merhamet çarpıntımıza kabartacak kulaklarımıza ahize, yoklarsak eğer ;

Bizdeki vicdan emarelerinin kırıntılarını sızlatma çırpınışıyla argınlaşmış, servetsiz meal karunluğuyla haddine münhasır, cisimsiz bedenlerimizdir amadeliğiyle anımsanmaya müstehak olan.

Zihinlerde tasvirlemeyi isabetlediği, pişkinliliğe teminatkar tutumun bulanık mirasıdır kamburumuz.

Ömürlerdir süregelen, bahsi geçen külfetli hamallılığa eceli boylatma vaktimizin çanlarıdır çınlayan.

Bu malumatla gidermek mümkün, arada uğrayan tasa sinyallerimizin sancısını.

Müptela kavimlerin gerdiği halatın zifiri kancalılığına tökezleyişimizin, nihayet buluşunun mesrur şahitliliğine erme niyazıyla…

Devamını Oku
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort