DOLAR 32,3123 -0.01%
EURO 34,7297 -0.06%
ALTIN 2.421,90-0,05
BITCOIN 22810542,13%
Ankara
18°

AÇIK

04:56

İMSAK'A KALAN SÜRE

Leyla Al

Leyla Al

14 Nisan 2020 Salı

Kendimle Baş Başa Karantina

Kendimle Baş Başa Karantina
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dur,

Nefes Al,

Düşün,

Şükret.

Son bir buçuk aydır kendime telkinlerim belki de bir çoğumuzun ! Hayata dair bütün planlarımızın alt üst olduğu, yapılan programların rafa kaldırıldığı, telefonlarını açmaya üşendiğimiz insanlarla yanyana olmanın bile ne büyük bir nimet olduğunu idrak ettiğimiz bir süreç yaşıyoruz. Hepimiz koca koca dertlerimizden yakınırken tek bir derdimiz oluverdi.

Kul kurdu kader güldü. Evlere kapandık, işleri askıya aldık, sevdiklerimizi özlemeyi hatırladık ve kendimizle baş başa kaldık. Sürekli bir şeylere yetişmeye çalışarak geçen ömür yavaşladı, sokaklardaki kalabalıklar azaldı, sesler kesildi uzun zamandır tıkalı olan kulaklarımız kuşların sesini duydu. Sanki anlatacak çok şeyi varmış gibi baharı kendine tahsis etti doğa!

Bir buçuk ay öncesine kadar bayram tatili planları yaparken “Bayramda sevdiklerimizle bir araya gelebilecek miyiz?” sorusunu sorduk kendimize. Evlerimize kapandık uzun zamandır vakit geçirmeyi unuttuğumuz eşimize çocuklarımıza zaman ayırmaya başladık kimisi yoruldu şikayet etmeye başladı kimisi virüse dua edip ailesine sarıldı. Ekmekler yapıldı, pastalar börekler derken ne yapacağımızı şaşırıp hızlıca zaman geçirmeyi de tükettik. Karantinada gün sayarken şikayetçi olmaya da başladık hemen. Alışkanlıklarımız, yaşam tarzımız, sosyal hayatlarımız bir anda altüst oldu. Haklı sebeplerimiz vardı tabi ki ama halimize şükretmek yerine yine kusurlar aradık, şikayetler ettik. Nankörlüğümüze bir nilüfer…

Dört ay öncesine kadar kendi evim olsun, yalnız yaşayım heyecanlarım vardı gerçekleştirene hamdolsun. Bugün ise sadece telefonda sesini duyabildiğim, kameradan görebildiğim aileme hasret, yabancısı olduğum şehirde evde tek başına isteklerimi sorgulamakla geçen günlerim var. İstemekten, şikayet etmekten hala vazgeçmesem de artık makul istekler ve sonuçlarından gerçekten mutlu olabileceğim hedefler koyma kararı aldım. (Süreç sonunda unutmayıp uygulayabilirsem tabi) Hayatımda mutlu olmak için şükretmek için bir sürü sebebim varken şikayet etmekten vazgeçebilecek miyim, bunun sözünü veremedim henüz ama bugünüme şükretmem gerektiğinin farkına vardım. Telefonun ucunda da olsa bir aileye sahip olmak, evde kapalı kalsam da sağlıkla nefes alabiliyor olmak, sıkıldığımda arayabilecek dostlara sahip olmak, işsiz kalma korkusu olmadan süreci geçiriyor olmak ve daha birçok sebep.

Hayatımda ilk kez gelişini evde kapalı izlediğim bir bahar ve doyasıya yaşanmayacak bir yazın gelişini bekliyorum belki de ama karamsarlık, umutsuzluk bunlarla doldurmuyorum kendimi. Perdeyi açtığımda içeriyi sevindiren güneş ve cıvıl cıvıl kuş seslerini duyuyorum. Belki de olması gereken budur. İnsanların gürültüsünde duymamız gerekenlere o kadar sağır olduk ki !

Ah insanlık, hepimizin öyle dertleri vardı ki şimdi tek bir derdimiz var. Hor kullandığımız ömrü, sahip olduklarımızı, tükettiklerimizi nasıl da hatırladık. Okunacak kitaplar, izlenecek filmler, içi umut dolu ezgiler, uzaktan da olsa konuşulması gerekenler var. Her şeyden önemlisi sevdiklerimiz var.

Kendinle baş başa karantina içeriğini doldurmak size kalmış;

Dur,

Nefes Al,

Düşün,

Şükret.

Gelecek güzel günlere her zaman umutla.

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort