Yıllar önce tek kanallı televizyon zamanlarında Erkan Yolaç ismiyle bütünleşen Evet-Hayır oyununun tek kuralı, bu iki kelimeyi asla kullanmamak idi.
Malum muhalefet ve mevcut sistemin asil oyuncuları da; cumhuriyet tarihi boyunca çağdaşlık, gelişmişlik, demokrasi başlıkları altında millet adına aldıkları bütün kararlarda milletin fikir beyan etmesinden, evet ya da hayır demesinden hiç hoşlanmadılar. Suya sabuna dokunmadan, iktidara talip olmadan, verilenlerle yetinip haddi olmayan konulara karışmadan, düşünmeden sorgulamadan yaşayıp gitmeliydiler. Ne zaman daha fazlası için talep, gayret ve niyet olsa, sistemin içine yerleştirilen çeşitli enstrümanlarla setler çekildi, engellemeler yapıldı. En zora girdikleri durumlarda darbeye başvurdular bu da yetmedi, milletin kendi iradesiyle seçtiği Başbakanı astılar!
Bu aziz millet her on yılda yaşadığı bu hizaya çekme operasyonlarında yüzlerce kurban vere vere artık iradesine ve seçtiği liderine sahip çıkmayı öğrendi.
15 Temmuz vak’ası işte bu operasyonların en fütursuz olanıydı, lakin bu sefer Türk Milleti kazandı. İşte bu kazanımı korumak ve sürekli kılmak için ayağımıza geçirilen prangalardan kurtulma vaktidir. Millet iradesini hiçe sayan darbe anayasasından kurtulup ilk defa TBMM tarafından hazırlanan anayasa ve Başkanlık sistemine EVET demek, bu prangaları kırmak için atacağımız en önemli adım olacaktır.
Referandum sürecinin çok sıkıntılı geçeceği alenidir. Vesayet sisteminin değişmesini istemeyen ve ayak direyen bu oyuncuların ‘amaca giden yolda her şey mübah’ düsturunu tercih ettiğini defalarca gördük. Algı yönetimi, bilgi kirliliği, hassas konularda kışkırtıcı tavır ve yorumlar, toplumun sinir uçlarıyla oynama bunların en hafifleri olsa gerek…
17-25 Aralık 2013 ile başlayan süreçte yaşadıklarımız, ismi konulmamış, tarafları çok net olmayan bir savaş… Düşmanımız sinsi ve namert… İçimizden seçtiği ve beslediği piyonlarını ve kurşun askerlerini bir bir sahneye sürüyor. Her yeni günde bizden zannettiğimiz vatansever maskeyle dolaşan hainler ile yüzleşiyoruz.
Referandum gerçekleşesiye kadar daha çok, daha acı, daha ağır gerçeklerle yüzleşeceğiz. Hayatımız yaptığımız tercihlere göre şekillenir. 1960 darbesinde boyun eğmek bir terciht,i sonuçlarını acı şekilde gördük. 15 Temmuz’da ortaya koyduğumuz irade de bir tercihti. Anayasa değişikliği referandumu ile sistemdeki bu prangayı kırmayı ya da boyun eğmeyi tercih edeceğiz…
EVET dediğimiz takdirde TBMM iradesiyle hazırlanmış bir Anayasa ve Başkanlık sisteminin getirdiği sonuçları hep birlikte tecrübe edeceğiz. Aksi takdirde ise kendi kendimizi yönettiğimiz masalı ile uyumaya devam edeceğiz.
Aziz Türk Milletinin basiret ve ferasetiyle bu imtihandan da alnının akıyla çıkacağına inancım sonsuz. Rahmetli M.Akif Ersoy’un da dediği gibi…
“Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!”
SOSYOLOJİ
29 Mart 2024FELSEFE
29 Mart 2024FELSEFE
29 Mart 2024MANŞET
29 Mart 2024
Cok guzel bir yazi olmuş. Buz dağının sadece görünen kısmı. Bir de görunmeyen kısmı var ki; Türkiye’nin küresel anlamda bağımsızlığdır. Türk milleti inşaallah bu mücadeleden de başarıyla çıkacaktır. Parayı elinde tutan bu karmaşık yapı eninde sonunda mağlup olacaktır. Çok güzel bir soz vardır. Tarihi halklar yazar diye. Allah’ın izniyle bu haksız sömüru ve zulüm.duzeni bitecektir. Ellerinize gonlünuze sağlık.
Tebrik ederim hayırlı başarılar dilerim