DOLAR 32,5921 0.24%
EURO 34,8228 0.45%
ALTIN 2.420,84-0,48
BITCOIN 21502140,23%
Ankara
25°

KAPALI

16:54

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Renkli Zamanlar

Renkli Zamanlar

ABONE OL
11 Nisan 2023 12:25
Renkli Zamanlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yılın en renkli mevsiminin içindeyiz. Neredeyse ortasına geliyoruz. Doğa her geçen gün yeni bir renkle karşımıza çıkıyor.

Ben bu renk değişimini doğanın, hiçbirini ayırmadan tüm canlıları mutlu etmek için yaptığını düşünüyorum. Doğa denen şey kompleks bir yapı, kendini mutlu ederken bir yandan kendi içinde ne var ne yok hepsini mutlu ediyor.

Renk seven bir insan oldum hep. Renk demişken, canlı olanlarından. Aslında bu konu da yaşadığım toprakların eseri olabilir. Yaşadığımız toprakların kültüründe renkli ürünler hep oldu.

Babaannem solmuş renkleri hiç sevmezdi. Eski köy evimizde canlı renkli kilimler olurdu.

Kilim işi mesela, bu toprakların renk sevdiğinin en açık kanıtı. Çiniler mesela…

Bu topraklarda yaşayanlar, bitkilerden elde ettikleri boyalarla yünleri boyayıp tüm ruh hallerine yansıtan kilimler dokudular. Tülbentlerin kenarını rengârenk oyalarla donattılar. Kendi boyadıkları tülbentleri, kumaşları bulabildikleri en renkli boyalarla boyadılar.

Renkler sadece bizde değil dünyada da çok önemli oldu.

Yeri geldi sosyal statü sebebi oldu.

Mor rengi İngiltere’de 1533-1603 yılları arasında kraliçenin, kendisi ve kraliyet ailesinin giyebildiği bir renk oldu. Onların dışında kimsenin mor rengi kullanmasına izin verilmiyordu.

Mor rengi Roma, Bizans, Pers İmparatorluklarında kraliyet ailesini simgeleyen renkti.

Altın gibi bir şeydi. Yırtıcı bir deniz salyangozunun ürettiği sıvıdan elde ediliyordu ve elde edilmesi zordu. Mor rengin imal edildiği bölgeye, Mor Diyarı anlamına gelen Phoenicia adı verilmişti. Bu isim, bizim tarih kitaplarında adına aşina olduğumuz Fenike ismi idi.

Allah’tan daha sonra bir kimyacı, mor renginin imalatını kolaylaştıracak icatta bulundu ve tüm dünya mor rengini kullanabildi. Mor rengine kavuşan insanlar mor rengi ile mor rengin duygusuna da sahip oldular. Melankolik insanların tercih ettiği bir renk mor. Belki de saraylarda yaşayan insanlar, keyifsiz oldukları için mor giyiyorlardı. Düşününce fark ettim, ben mor rengini pek tercih etmemişim.

Gelelim beyaza…

Her genç kızın rüyası olan beyaz gelinlik, Kraliçe Victoria’nın eskiden beri devam akımlara karşı koymasından sonra ortaya çıktı. Onun öncesinde gelinler, düğünlerde en güzel giysilerini giyiyorlardı. Saraydakilerde halktan farklı oldukları belli olsun diye gümüş renginde gelinlik giyiyorlardı. “Ben bu oyunu bozarım”, diye düşünen kraliçe Victoria, beyaz gelinlik giyince, halk “biz de giyeriz” dedi ve tüm Avrupa gelinleri beyaz gelinlik ile evlenmeye bağladı. Osmanlı o sıralar gelinliklerde kırmızıyı tercih ediyordu. Sonra Avrupa’da olan ne varsa aldığımız sıralarda, beyaz gelinliği de aldık. İlk beyaz gelinliği 2. Abdülhamit’in kızı Naime Sultan giydi.

Beyaz gelinlik giyenlerin, kendilerini kraliçe gibi hissetmeleri, aslında Victorialık olabilir. Olabilir, beyaz gelinliğin kendine has bir duygusu olabilir. Bilmiyorum çünkü ben beyaz gelinlik ile evlenmedim. Bende de bir Victorialık oluştu ve herkesin yaptığını yapmak istemedim. Eski gelinliklerde tercih edilen rengi, yani açık sarıyı tercih ettim.

Beyaz piskoloijik olarak ne anlama gelir yazmama gerek yok.

Gelelim kırmızıya…

Kırmızı, üzerine birçok güzel sözler edilen bir renk. Eskiden beri farkını belli eden bir renk. Bizim kültürümüzde ayrı bir önemi olduğunu düşünüyorum. Dokumalarımızda en çok kullanılan renk kırmızı olabilir.

Sıcak, ateş, kan, şehvet, güç, heyecan, azim ve agresiflik gibi coşkulu durumların rengi. Kırmızı adını boya olarak kullanılan kırmız böceğinden aldı. Gözün en kolay algıladığı renktir. Öfkeyi ifade ettiği kadar utancı da ifade eder. Utanan insanların yüzünün kızarması, yüzün kızarması kırmızı rengi ile ifade edilir.

Dünya, kırmızı için böcek kullanırken; Anadolu, kırmızı için kökboyası adını verdiği bitkiyi kullandı. Türk bayrağının rengindeki kırmızı bize ait olan kırmızıdır. Hatta bayraktaki renk dünyada Türk Kırmızısı diye geçer.

Bir de bizim mavi-yeşil renkleri ile olan yakınlığımız var.

Mavi eskiden beri kutsal bir renkti. Gök rengi olması, suyun rengi olması onu kutsal kılıyordu. Mavi kutsallığından mıdır bilinmez, insanı dinlendiren, iyi eden bir renk.

Yeşil rengi ise ovalarda yaşayan Türklerin kendilerine çok yakın gördüğü, çok kıymet verdiği bir renk. Onlara yakını gibi gelen bir renk oldu, daha sonra Müslüman olan Türkler, yeşili hayatlarının her alanına dâhil ettiler.

Yeşil, psikolojide umudu temsil eder. Yani yenilik, tazelik ve canlanmayı temsil eder.

Mavi ile yeşil arasında bize mahsus bir ton olan turkuaz rengi ise koruyuculuğu olduğuna inanılan bir renk oldu. Eski geleneğimiz olan nazar boncuğunun rengidir ve bizden bir renk olduğu için diğer adı Türk mavisidir.

Renklerle ilgili bu kadar şey anlatmamın sebebi, günümüz insanının renkleri hayatında kullanmayışına şaşırmam. Ayrıca siyaha olan yönelim.

Siyah renk aslında, insanı dışsal duyguların etkisiyle ortaya çıkan stresten korur. Kişi ile dış dünya arasında bir bariyer kurar. Rahatlık sağlar, kırılganlıkları ve kendine güvensizliği gizler.

İş dünyasında, bazı özel durumlarda tercih edilmesini anlarım ama günlük hayatta sık kullanılmasını ben daha çok kişinin kendini izole etmesi gibi okuyorum.

Bilinçli olarak ya da olmayarak yapılan bir izolasyon var. Toplumla araya katmanlar koymalar var. Buna ne gerek var bilemiyorum.

Renklerin psikolojik destekleri, sandığımızdan çok daha fazla. Özellikle kendi psikolojimiz için renklere biraz daha ihtimam gösterelim derim.

Bizim zamanımızda “Çiçek Kız” diye bir çizgi film vardı. Kız, gördüğü güzel çiçeklere kolyesini gösterir ve birden o çiçeğe benzeyen bir elbiseye bürünürdü. Tek kanalın olduğu, sokaklarda oynadığımız, renkli zamanlardı.

Renkli şeyler ile yetiştik, renkli şeyleri bize kattık. Mevlana’nın dediği gibi;

“Bağa geliniz, yeşil giymiş tabiatı seyrediniz. İçiniz açılır ruhunuz neşe dolar.”

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort