DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
ALTIN 2.496,260,50
BITCOIN 21056581,00%
Ankara
13°

AÇIK

04:36

İMSAK'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Tarihsel Gelişim Süreci İçerisinde Kadına İlişkin Problemler ve Muhtemel Çözümleri

Tarihsel Gelişim Süreci İçerisinde Kadına İlişkin Problemler ve Muhtemel Çözümleri

ABONE OL
25 Mayıs 2017 22:31
Tarihsel Gelişim Süreci İçerisinde Kadına İlişkin Problemler ve Muhtemel Çözümleri
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Tarihsel gelişim süreci içerisinde kadın-erkek eşitsizliği günümüze kadar gelmektedir. Genel olarak kadın sorunu; toplumda kadın statüsü, eşit haklara sahip olması, eşit hakları kullanabilmesi ve bunların sonucu olarak kadının birey olarak yeteneklerini geliştirebilmesi konularını kapsamaktadır. Bu problemlerinin dayandığı temel noktada kadının kimliğini şekillendirmesinde yaşadığı sorunlardır.

Konumuz itibariyle tarihsel gelişim süreci içerisinde kadın ve modern dünyada kadın konularına yoğunlaşmakta fayda olabileceği kanısındayım. Eski Hint geleneğinde kadın erkeğin mutlak egemenliği altında yaşıyordu. Kocası ölen kadın, çoğu yerde kocası ile birlikte yakılıyordu. Dul kadınlar ise, ölünceye kadar evlenemiyorlardı. Dönemin din anlayışına göre kadın, kötünün sembolüydü, gerektiği zaman tanrılara kurban edilebilirdi.

Eski Yunan  ve Roma geleneğinde kadın alınıp satılan veya devredilen bir eşya hüviyetindeydi. Ancak kadının asıl konumunu, cinselliği tayin ediyordu. Afrodit ya da Venüs, cinselliğin tanrısal bir boyuta ulaştığının göstergesidir. Nitekim Freud’un düşüncesinin temelinde yer alan ‘libido’ kavramının Yunan mitolojisiyle desteklenmesi tesadüfi değildir.

Cahiliye döneminde kadın miras hakkına sahip değildi. Kız çocukları diri diri gömülmek suretiyle öldürülüyorlardı. Akrabalık erkeğin soyuna dayanıyordu ve kadın sadece cinsel meta olarak sömürülüyordu.

Modern döneme gelindiğinde ise kadının bir kimlik arayışı içerisinde olduğunu görebiliriz. Çünkü değişen yaşam biçimi beraberinde bir takım sorunlar getirmiştir. Toplumsal roller, ekonomik bağımsızlık ve cinsellik noktasında bir takım sorunlar ortaya çıkmıştır. Günümüzde kadının cinselliğini sömüren mevcut durumların başında kitle iletişim araçları gelmektedir. Bu araçların, amaçlarının arkasındaki asıl felsefe insani öğeleri cinsellik ile süslemektir. Aslında bu durum tedavi edilmesi gereken psiko-sosyal hastalığa işaret etmektedir. Pek çok erdemin sembolü olarak yüceltilmesi gereken kadın, günümüzde cinselliğin sembolü ve tüketim vasıtası olarak aşağılanmaktadır. Bu durumun ortaya çıkmasına yol açan nedenlerden biri olarak maddeci dünya görüşü olabilir. Ancak bu durumu meydana getiren sadece maddeci dünya görüşü değildir asıl önemli olan refah içerisinde bir yaşam sürmek isteyen kadının kendisini pazarlama aracı olarak istifadeye sunması suç ve sorumluluğunu göz ardı etmemek gerekir.

Kadına yönelik bakış açısı tarihsel süreç içerisinde değişmiştir. Ancak kadının kadın olmasından ötürü yaşadığı problem çağdan çağa değişmesine rağmen tamamen ortadan kalkmamıştır. Dönemlerin hakim düşünce yapıları problemleri meydana getiren en önemli etkendir. Bu sorunlara çözümler üretmesi gereken devletlerdir. Yönetimler politikalarını bu doğrultuda şekillendirmeleri gerekir. Ancak kısa vadede bu çözümler mümkün görünmemektedir. Burada asıl önemli olan kadınların kendi problemlerini çözmeye talip olmalarıdır. Kadınlar kendi varoluşlarını yeniden sorgulamalı, amaç ve hedeflerini yeniden gözden geçirmeleri gerekir. Bir diğer önemli noktada kadınların mutluluklarını maddiyata indirgememeleridir. Yönetimlerde, gerekli düzenlemelerle problemlere yönelik uzun vadede çözümler üretebilirler ancak bu düzenlemeler laiklik ilkesine dayanmalıdır. Çünkü laiklik kapsayıcı bir özeliğe sahip olup herkese eşit mesafede yaklaşmayı sağlayacak olan bir ilkedir. Küreselleşen dünyamızda tek tip insanlar ve tek tip bir yaşam biçimi bulunmamaktadır. Farklı kültürler ve farklı inançlar bir arada yaşamak mecburiyetindedir. Bundan dolayı ülkelerin yönetim kademeleri laik bir yapıya sahip olmalıdır. Bu sayede mevcut gruplara eşit mesafede yaklaşılacaktır. Ülkemizde kadınların yaşadığı bir takım problemler –baş örtüsü gibi- laiklik ilkesinden hareketle yapılacak bir takım düzenlemelerle çözülebileceği kanısındayım. Sonuç itibariyle kısa vadede çözümleri gerçekleştirecek olan kadınlardır, uzun vadede çözümler ise ancak devlet eliyle olabilecek bir şeydir.

Umarız ki kadınlara yönelik yapılan bu sömürülere bir noktada dur denilecektir ve onlara hak ettikleri değer verilecektir.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort