Büyük Birader Bizi İzliyor | İnceleme
| Genç Ufuk Fikir Kulübü
.
Akıllı cihazlara yüklenen uygulamaların kullanıcılardan istediği kimlik bilgilerine erişim izni, kişiye dair her tür bilgiyi başkaları tarafından ulaşılabilir hale getirerek özel hayatı tehdit ediyor. George Orwell’ın tele ekran kavramıyla benzer özellikler taşıyan akıllı cihazlar, kullanıcılarda ‘büyük birader tarafından izleniyor olabilir miyiz’ sorusunu akıllara getiriyor. Telefona indirilen uygulamalara verilen erişim izninin, güvenlik açısından büyük risk taşıdığını belirten Bilişim Kurulu Genel Sekreteri Şebnem Ahi, “Telefonunuzdaki kişisel bilgilerden tutunda, nerede olduğunuzdan ne yaptığınıza kadar her bilgiye kolayca ulaşılabilir” dedi.
Akıllı cihazlara yüklenen uygulamalar, kullanıcıların özel hayatını tehdit ediyor. Akıllı telefon ve tablet bilgisayarlardaki uygulamaların kullanıcılardan istediği kimlik bilgilerine erişim izni, kişinin özel hayatına dair her tür bilgiyi başkaları tarafından ulaşılabilir hale getiriyor. Akıllı cihazlar sayesinde kullanıcıların özel hayatlarına ilişkin her tür bilgiye ulaşılabilmesi, George Orwel’ın 1984 adlı kitabında ele aldığı ‘tele ekran’ ütopyasını akıllara getiriyor. Orwell’ın tele ekranı sayesinde insanların özel hayatına ilişkin düşüncelerinden hareketlerine kadar her tür bilgiye kolaylıkla ulaşabilen büyük birader adını verdiği yönetenler, akıllı telefonlarla evlerimize kadar rahatça giriyor. Telefona indirilen uygulamalara verilen erişim izninin, güvenlik açısından büyük risk taşıdığını belirten İstanbul Barosu Bilişim Kurulu Genel Sekreteri Şebnem Ahi, “Anlık konum bilginiz, nereye gittiğiniz, evde olup olmadığınız, fotoğraflarınız, telefonunuzdaki her şey, banka hesap bilgileriniz hatta belki de o an ne yaptığınız bilgisine bile ulaşılabilir” dedi.
TÜKETİM KÖLESİ Mİ OLUYORUZ?
Akıllı telefonlara indirilen uygulamaların istediği erişim iznine onay verildiği takdirde, telefon sahibinin özel hayatına dair her tür bilgiye ulaşılabilmesi, akıllı cihazların George Orwell’ın tele ekranına benzerliğini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre kişisel bilgilere ulaşma isteğinin altında; insanların yaşam tarzları, neye ihtiyaçları olup olmadığı, ilgilerinin nelere yoğunlaştığı tespit edilerek üretim dünyasını şekillendirmek ve böylece tüketimi arttırmak hedefleniyor. Orwell’ın ortaya koyduğu yönetim şeklinde olduğu gibi, tele ekran üzerinden her anı büyük birader tarafından izlenen insanı, tüketimle oluşturulmuş yapay dünyadan dışarı adım atması ve büyük biraderin kendisine sunduğundan fazlasını düşünmesi engellenerek tüketim kölesi haline getirmek amaçlanıyor. İstanbul Barosu Bilişim Kurulu Genel Sekreteri Şebnem Ahi, “Şirket bilgi ve belgeleriniz gibi sizin için büyük önem arz eden bilgilerinizden tutunda, sosyal medyada hesap açılması, adınıza suç işlenmesi, tüm rehberinizdeki kişilere mail gönderilmesi, ya da çeşitli dolandırıcılık faaliyetlerine kadar kişisel bilgileriniz araç olarak kullanılabilir” şeklinde konuştu.
UYGULAMALAR MASUM DEĞİL
Uygulamalar kimi zaman konum bilgisi, rehber ve fotoğraf gibi kişisel bilgilere de ulaşmak istiyor. Bu durum karşısında dikkatli olunması gerektiğini belirten uzmanlar, güvenlik sorununa dikkat çekti. Son derece masum görünen uygulamalarda bile bilgilere erişim istendiğini belirten İnternet Stratejisti Atıf Ünaldı, erişime izin verildiği takdirde akıllı cihaz kullanan kişinin telefonundaki özel hayatına dair en ufak detaylara kadar casusların erişebileceğini ifade etti. Ünaldı, “Program üreticilerinin, kullanıcılardan istediği kimlik ya da fotoğraf bilgilerine erişim iznine, ‘üye profili oluşturmak’ gibi bir bahane öne sürebiliyorlar. Kullanıcıların kimlik bilgilerine ulaşmak istenmesi müşteri açısından güvenlik açığına neden oluyor ancak yine de bu uygulamadan vazgeçilmiyor. Mesela bir uygulama yüklediğinizde sizden konum, kimlik ve fotoğraflara ulaşma izni istiyor. Kimlik bilgilerinize erişim izni verdiğiniz takdirde rehberinizdeki tüm kişilerin bilgisini ve telefonunuzda var olan tüm verilere ulaşılması iznini de vermiş oluyorsunuz” dedi.
ZEKİ MÜREN’DE BİZİ GÖRECEK
Akıllı cihazlara indirilen kötü amaçlı uygulamalarla birçok özel bilginin ele geçirilebildiğini belirten Ankara Barosu Bilişim Kurulu Başkanı Avukat Nihat Karslı, ‘Vizontele’ filminde Cem Yılmaz’ın televizyon üzerine sorduğu “Zeki Müren’de bizi görecek mi?” repliğini akıllara getiren açıklamalarda bulundu. Karslı, “En masum sandığınız uygulamalarla bile telefonunuza uzaktan dinleme ve izleme eklentileri yükleyebilirler. Şifre giriyorsunuz, şifrenizi alabilirler, listenize ulaşabilirler, rehberinizin kopyasını alabilirler, hard diskinizin belli bir bölümüne ulaşabilirler, güncelleme adı altında size virüs yollayabilirler. Bütün bunlar, bilgilerinize ulaştıkları anda çok kolay bir hal alıyor ” ifadelerini kullandı.
‘HEMEN EMNİYETE BAŞVURULMALI’
Kişisel bilgileri ele geçiren yazılımlar karşısında kullanıcılara önerilerde bulunan Şebnem Ahi, “Bu tür durumlarla karşılaşıldığında gecikmeksizin savcılığa ya da emniyete başvurulması önemlidir. Çünkü kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak suç olduğu gibi, bu durum kişilik hakkının ihlali, özel hayatın gizliliğini ihlal, hatta hırsızlık, dolandırıcılık, mala zarar verme, şirket adına ve markasına zarar verme, ticari sırları ele geçirme gibi sonuçlar dahi doğurabilir. Diğer yandan eğer zarar doğmuşsa maddi ve manevi tazminat davası da açılabilir ”dedi.
Genç Ufuk fikir Kulübü Genel Yayın Yönetimi
News