DOLAR 32,2615 0.05%
EURO 34,7946 0.02%
ALTIN 2.406,61-0,09
BITCOIN 2044442-1,06%
Ankara
18°

AÇIK

20:12

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Genç Ufuk

Genç Ufuk

28 Mart 2024 Perşembe

Değişen Kısaltmalar Değişmeyen Gerçekler

Değişen Kısaltmalar Değişmeyen Gerçekler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ALESHABERDOBRAÜlkemizde her yıl binlerce genç üniversiteye giriş sınavlarında ter dökmektedir. Dünyada genç nüfus oranının en fazla olduğu ülkelerden biri konumunda olmamız, bu sınavlara giren öğrenci sayısını doğal olarak artırmaktadır. 2015 yılında Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı(YGS)’ na başvuru sayısı 2.126.684 kişidir. Her yıl artan oranlarda değişen bu rakamlar yordama yapmadaki başarısı ve geçerliliği yüksek bir sınav sistemini zorunlu kılmaktadır.

Üniversiteye giriş, 1974 yılından bu yana Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi(ÖSYM) tarafından düzenlenen merkezi sınavla yapılmaktadır. 1980 yılına kadar sınavlar tek aşamalı olarak yapılmıştır. 1981 yılından sonra ise sınav iki aşamalı olarak yapılmaya başlanmıştır. 1987 yılına kadar sınavın birinci aşaması Öğrenci Seçme Sınavı(ÖSS) adı altında “seçme”, ikinci aşaması olan Öğrenci Yerleştirme Sınavı(ÖYS),  birinci aşamada seçilen adayları “yerleştirme” amacını taşımakta iken, 1987 yılından itibaren her iki sınav da hem seçme hem de yerleştirme amacına dönük olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1999 yılında sınav sisteminde gerçekleştirilen bir değişiklikle ÖYS kaldırılmış ve tüm yükseköğretim programlarına öğrenci seçme ve yerleştirme ÖSS ile yapılmaya başlanmıştır. 2011-2012 eğitim-öğretim yılından itibaren geçerli olmak üzere kısaltmalar yine değiştirilmiş, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı(YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı(LYS) adını almıştır. Bütün bu değişikliklere rağmen sınavların öğrenci ilgi ve yeteneklerini ölçebilecek kalitede olmaması çok dikkat çekicidir. Buradaki temel sorun değişikliklerin sadece sınav isimleriyle sınırlı kalmasıdır. Öğrenci beceri ve yeteneklerini ölçebilecek seviyede olmamasıdır.

Bugün herhangi bir kat sayı engeli bulunmayan ve öğrenci sayıları artan meslek liselerine yönelik, üniversitelerin bir çalışmaları veya projeleri mevcut mudur? Yoksa meslek liseleri hala daha makus talihlerini mi yaşamaktadır? Anadolu liselerinin sayılarının artırılması öğretim kalitesini ne kadar artırabilmiştir? Hem meslek liseleri hem de diğer liselerle ilgili bu ve buna benzer sorular tam karşılığını bulmadığı sürece sınav değişiklikleri kısaltmalardan öteye geçemeyecektir. Sınavlara yönelik eleştiriler, gerek eğitim gerekse politika arenasında sıklıkla dile getirilmekle birlikte öneriler sunma noktasında bir kısır döngü yaşanmaktadır. Sistemin varlığı üzerine yürütülen politik tartışma, çözüme giden yolda bir fayda sağlamaktan çok uzak. Bu tartışmalar eğitim gibi nesnellik üzerine kurulu süreci de gerek sınavlara katılanlar, gerek sınav uygulayıcıları ve gerekse aileler, öğretmenler gibi grupları da olumsuz etkilemektedir.

___ösym-___ygsGelişmiş ülkelerdeki üniversite sınav sistemlerinin ithal edilmesi bir çözüm olarak düşünülebilir lakin sınava giren öğrenci sayısı, kültürel farklılıklar, istihdam alanları ve gelişmişlik düzeyleri dikkate alınmak zorundadır. Başka bir çözüm noktası ise üniversite sınavlarının tamamen ilgi, yetenek ve becerileri ölçmeye yönelik içerikler taşımasıdır. İlgi ve yeteneklerine hitap etmeyen bölümlerde okuyan binlerce üniversite öğrencisinin gelecekteki mesleki başarısızlıkları kaçınılmazdır. Kuşlara yüzmeyi, balıklara ise uçmayı öğretmeye çalışmanın sonucu malumdur. Bütün bunların yanı sıra üniversite sınavlarının toplum ve birey üzerindeki olumsuz psikolojik etkileri; daha küçük yaşlarda başlayan sınav stresi gerçekten endişe verici boyuttadır. Psikolojik etkilerinin intiharın eşiğine kadar götürdüğü örnekler hepimizin malumudur. Daha 13 yaşında bir çocuğun TEOG sınavındaki başarısızlığı yüzünden intihar etmesi hafızalarımızda daha çok yenidir. Sınav olgusunun sosyo-psikolojik yönü ve çözümlerine yönelik ciddi bir çalışma yapılmak zorundadır.

Değiştirdiğimiz kısaltmaların, yüzleşmekten kaçındığımız ve her seferinde acı bir şekilde kendini hatırlatan gerçekleri değiştireceğini beklemek bir ham hayalden ibarettir.

 

Kadir TİMUR

 

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort