DOLAR 32,5451 0.01%
EURO 34,9203 0.19%
ALTIN 2.429,590,27
BITCOIN 2061399-4,07%
Ankara
25°

PARÇALI BULUTLU

20:01

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Genç Ufuk

Genç Ufuk

28 Mart 2024 Perşembe

İstanbul’dan Renkler, Çizgiler ve Sesler

İstanbul’dan Renkler, Çizgiler ve Sesler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ist1

.

Hz. Peygamber (sav) fetih hadisesiyle İstanbul ile Medine’yi kardeş şehir olarak ilan etmiştir. Resulullah (sav)’ın hilâfet sembolü olan iki hırkası İstanbul’dadır:

1- Hırkâ-i Saadet,

2- Hırkâ-i Şerif’tir.

Ayrıca Mukaddes Emanetler de İstanbul’dadır. Balkanlar, İstanbul’un ileri karakoludur. İstanbul ise Ortadoğu’nun ileri karakoludur. Balkanlar düşerse İstanbul zorlanır, İstanbul düşerse (Allah korusun) Ortadoğu zorlanır.

Bu efsunkâr şehrin bilinen tarihi 2700 sene öncesine dayanırken Yenikapı kazıları ile 8500 yıllık bir geçmişe ulaşmaktadır. Akdeniz Medeniyeti tarihinin iki mühim şehri İstanbul ve Roma’dır. Bu ikisi diğer şehirler arasında tarih, kültür ve coğrafyaları itibariyle farklıdırlar, ileridedirler. İstanbul’un özellikleri ise daha değişiktir. Tarihte ve günümüzde birçok devletin “kara başkent”lerinden yönetildiği bir gerçektir. Osmanlı’nın, Bizans’ın ve Roma’nın başkenti olan İstanbul sahildedir. İstanbul’un üç uzun dönemini şöyle tespit edebiliriz:

1-Bizantion,

2-Konstantinopolis,

3-İstanbul.

Bunun ötesinde tarih öncesi devirlerin ilk noktalarını Küçükçekmece Yarımburgaz mağaralarında görebiliriz. Ayrıca Yenikapı’da yapılan arkeolojik kazılarda bulunan 36 gemi ve iskele ile liman, şehrimiz sakinlerin 8500 sene önce buralarda yaşadığını ortaya koymaktadır.

İstanbul, M.Ö. 658 Sarayburnu’nda Bzas tarafından kurulan bir site devletidir. Roma’ya bağlı olarak yaşarken, Roma İmparatoru Septimius Severus’un rakibi Niger’i desteklediğinden 195’te şehir işgal edilmiş ve yıkılmıştır. Roma’da Papanlarla anlaşamayan I. Konstantinus burayı terk edip Bizantion’a taşındı. Böylece Bizantion Roma’nın II. Başkenti oldu. İmar faaliyetlerinde bulunuldu. Unkapanı-Samatya arasında surlar yapıldı. 11 Mayıs 330’da Kostantinus’un da katıldığı ve şehrin takdis edildiği bir dini merasimle İstanbul’a “Nova Roma”, “Sekondu Roma” ve “Kostantinopolis” adları verildi. Böylece şehrimiz 330’dan 1922’ye kadar Roma, Bizans ve Osmanlı’nın 1592 sene başkentliğini yapmıştır.

Bizans’taki bir iktidar mücadelesi sebebiyle IV. Haçlı seferi’nde 1204’te şehir işgal edildi. 1261’e kadar devam eden bu Latin istilasında İstanbul yağmalandı. 57 senede harabe bir şehir bırakıldı.

İSLÂM ŞEHRİ İSTANBUL

29 Mayıs 1453’de İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Muhammed Han Anadolu’dan ve Rumeli’den birçok halkı buraya getirerek yerleştirdi. Ermenileri getirdi. Rumlara ve Ermenilere Patrikhane kurma hakkı verdi. “Nefs-i İstanbul” olarak anılan toprakların suriçini, sultan;

1- Mirî (hazineye)

2- Vakfa

ait olmak üzere korumaya aldığını duyurdu. Burada yaşayanlar kiracı durumundaydılar. Mukataaya (kiraya) bağlanmışlardı. Babadan oğla devam eden bu usûl Tanzimat’a (1839) kadar devam etti. Tarih boyunca İstanbul’u yangın ve zelzele tahrip etse de, şehir özelliği bozulmadan yeniden kurulmuştur. İstanbul’da ezan okunuşuna tahammül edemeyen batı, Bizans üzerine binlerce resim, gravür, kitap yayınlamıştır. 1924’te Birincisi Bükraş’te yapılan Bizans Kongresi’nin XXII.’si 22-27 Ağustos 2011’de Sofya’da 1000 kişinin katılımıyla icra edildi. Bizantoloji kongre ve seminerleri hızla devam etmektedir. İstanbul’un tapuları durumunda olan 200 çeşit tarihî gayr-ı menkûl mevcuttur. Sadece tarihi yarımadada bunların sayısı 9665’tir. “Bilâd-ı Selâse” diye anılan Üsküdar, galata ve Eyüb Sultan dâhil edilirse bu sayı kat be kat artacaktır. İşte bu eserler hakkında ciddi kitaplar yayınlanması şarttır, vakfiyeler neşrolunmalıdır. Tarihî yarımadada yönetim planında vakfiyeler esas alınmalıdır. Bu elzemdir. Bu yüzyılın başında İstanbul genelinde 269 mahalle varken; günümüzde Fatih semtindeki mahalle sayısı (Eminönü hariç) 24’e düşürülmüştür.

İstanbul’un işgali yıllarında özellikle cami duvarlarına yapıştırılmış bir siluet dikkat çekmektedir. Üsküdar’dan şehre bakarken görülen Sultanahmed, Ayasofya, Topkapı Sarayı ve derinliğine Haliç’in fark edildiği posterin üzerindeki şöyle yazmaktadır; “Bu Şehir Kimindir?” Altında ise “Bu eserler kiminse şehir onundur” ifadesi okunur.

Süleyman Zeki Bağlan 

Konuk Yazar

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort