DOLAR 32,5921 0.24%
EURO 34,8228 0.45%
ALTIN 2.420,84-0,48
BITCOIN 21502140,23%
Ankara
25°

KAPALI

16:54

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

Barış Kasak

Barış Kasak

25 Aralık 2020 Cuma

Kur’ân’ı Doğru Anlamada Dil ve Tarih Bilgisinin Önemi

Kur’ân’ı Doğru Anlamada Dil ve Tarih Bilgisinin Önemi
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Dil ve tarih bilgisi özellikle çeviri söz konusu olduğu zaman çok önemli bir yapı ihtiva etmektedir. Özellikle tefsir ilmi alanında Arap dili ve tarihi bu anlamda Kur’án’ı doğru anlamada bize yol gösterici olacaktır.  Kur’ân mevzu bahis olduğunda bunun anlaşılması, yorumlanması ve hidayet rehberi olarak hayatımıza yön vermesi Kur’ân’ın doğru anlaşılması ile paraleldir. Vahiy ürünü olan Kur’ân’ın mesajlarını doğru anlamak Arap Dili ve Edebiyatı ve dönemin tarihi yapısını doğru anlamayla orantılıdır. Çünkü tedrici bir şekilde indirilen Kur’ân dönemin olay örgülerine cevap niteliğinde ve dönemin hakim belagatını kullanarak muhataplarına hitapta bulunmuştur.

Kur’ân’ın ilk ayetlerinden son ayetlere kadar olan içerik Allah’ın koruması altında olmuştur. Bu nedenle Allah(c.c.) sıkça tehaddiye başvumuştur. Ancak herhangi bir muarazaya muhatap olmayan Kur’ân’ın ne denli bir özgün yapı barındırdığını bize göstermektedir. Kur’ân peygamberin yaşadığı coğrafyanın diliyle gönderilmiştir. Kur’ân’ın dilinin Arapça olması muhataplarına kolaylık sağlamak açısından önemlidir. Buradan hareketle fasih Arapçanın nedenli güçlü bir yapıya sahip olduğunu bilmeyen bir insanın Kur’ân’ın vermek istediği mesajları anlaması haliyle zor olacaktır.

Hz Peygamber’e Kur’ân Arapça indirildi, fakat Hz Peygamber ümmi olduğu için kendisi vahyi yazıya aktarmamıştır. Vahiy kâtipleri aracılığıyla Kur’ân yazıya geçirilmiştir. Ancak özellikle ilk zamanlarda ezberleme yöntemine gidilmiştir. Sahabeler Kur’ân’ın ayetlerini doğru bir şekilde ezberlemek çabası içerisinde olmuşlardır. Yanlış veya hatalı ezberin yapılması veya yazıya geçirilmesi peygamber aracılığıyla engellenmiştir. Ancak İslam’ın geniş coğrafyalara yayılması beraberinde bir takım zaruretler getirmiştir. Arapça olarak inen Kur’ân’ın bu sefer farklı dillere sahip milletlere açıklanması ve çevirisini zorunlu kılmıştır. Birebir yapılacak çeviriler ya da kelime kelime yapılacak bir çeviri pek sağlıklı olmamaktadır. Bu durum Kur’ân-i bazda düşünüldüğünde verilmek istenen mesajın nasıl ve ne şekilde algılanabileceği hassasiyetini ortaya koymaktadır.

Bilindiği üzere Kur’ân ihtiyaca binaen Mushaf haline getirilmiştir. Ancak ilk başlarda harekesiz olarak bulunan Kur’ân farklı okuyuşları ve beraberinde de farklı anlamlara gelebilecek bir zemin oluşturmuştur. Bunun üzerine Ebu Esved ed Düeli tarafından harekelendirilmiştir. Böylelikle yanlış okuyuşların önüne bir nebze olsun geçilmiştir. Bu durumun gerçekleşme nedeni Kur’ân’ın doğru anlaşılması zaruretinden kaynaklıdır. Yazımızın geneline bakıldığında Kur’ân’ın indirilmesinden günümüze doğru gelinen süreçte dil bilimsel yaklaşımların ve tarihsel sürecin ne denli önem arz ettiği anlaşılacaktır.

Diğer kültürlerle iletişime geçildiği andan itibaren bir kültürleşme faaliyeti meydana gelmektedir. Bu durumda Kur’ân’ın orijinal mesajları nasıl korunacaktır? Bu durum bizi yine peygamber ve sahabelerin dönemine götürecektir ve nitekim de götürmek zorundadır. Çünkü Kur’ân’ı indirildiği dönemden bağımsız değerlendirmek oldukça yanlış bir yaklaşım olacaktır. Sahabe dönemi bu anlamda biraz daha ihtilafın az olduğu dönemdir. Çünkü genel itibariyle olay örgülerine ve Arap diline hakim oldukları için Kur’an’i mesajları anlayabiliyorlardı. Anlamadıkları noktada ise peygambere başvuruyorlardı. Tabiun ve Etbauttabiun döneminde durum biraz daha farklılaşmaya başladı. Ehli kitaba yönelişlerin beraberinde getirdiği bir takım farklı yorumlar neticesinde; Arapça dil yapısı ile ilgili çalışmalar ve bununla beraber tefsir çalışmaları önem kazanmıştır.

Günümüzde Kur’an’ı anlamak, Kur’ân’ın indiği dönemi ve ayetlerin iniş sebeplerini bilmek daha çok Kur’ân’ın tarihini bilmeyle doğru orantılıdır. Kur’ân’ın mesajını muhataplara taşırken kullandığı dil ve üslup özelliklerini bilmek Arap dilinin özelliklerini bilmeyi gerektirir. Kur’an’ın hangi yöntemlerle açıklanabileceğini bilmek ise Kur’an’a dair oluşan geleneksel ve güncel yorum yöntemlerini bilmeye bağlıdır. Bu bağlamda, Kur’an’ın tarihsel ve dilsel özelliklerine ve kendisine uygulanabilecek yorum yöntemlerine dair elde edilecek bilgiler Kur’an’ın anlaşılması noktasında günümüze ışık tutacaktır. Sonuç olarak Kur’ân’ı tam anlamıyla anlamak ve yorumlamak mümkün olmamakla beraber dönemin tarihsel yapısının ve Arap dilinin bilinmesi Kur’ân’ın doğru anlaşılması noktasında bizlere yol gösterici olacaktır.

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort