23 Ocak 2016 Cumartesi
Türkiye'nin Yeni Yol Haritası
Genç Ufuk Fikir Kulübü Derneği Olağanüstü Genel Kurul İlanı
Kadavra Metodolojisi Ve Şiirin Ölümü
Kur'ân'ı Doğru Anlamada Dil ve Tarih Bilgisinin Önemi
Soğuk Değil Ölüm Üşütüyor
Yasin Naci'ye Veda
17.08.2014 Pazar gecesi son dakikaları…
Ne Sıdıka’nın ne Bridget’in günlüğünün girizgahı bu. Her zamanki gibi ‘insana’ dair tespitlerden müteşekkil olacak kelimelerimiz.
Mottomuz ve nihai çıkarımımız ise: “ Sen bu değilsin, bu olacaksın!”
Bodoslama konuya girelim. Efendim, ‘evlilik’ bir romantik film izliyorsanız ulaşabilmeyi umduğunuz tek idealiniz. Ama gelin görün ki gelinlik provalarını bitirip düğün arifesine gelecek kadar hakiki ise her şey, durum çok vahim!
Çok farklı olduğunuzu, adeta “düşünmek“ için yaratıldığınızı düşünüyorsanız(?) belirteyim ki o içinde bulunduğunuzu sandığınız marjinallik, bindallı denen mereti giyene kadar.
Baba evinden çıkarken ağladıysanız üstelik, Allah cezanızı vermiş demektir, oraya hiç girmeyelim.
Yahu sen ‘gelin’sin ne marjinalliği? Ne Bridget’i ne Sıdıka’sı allasen?
Okuduğun kitaplara artık biblo muamelesi yapabilirsin. Film desen müstakbel eşinin eniştesinin emmisinin kızıyla konuşabileceğin bir yemek tarifinden daha evla, daha tercih edilebilir değil.
Alacağın bulaşık makinesi kaç programlı ondan haber et?
Kek pişiremiyorsan ve dahi umrunda değilse bundan sebep takdir edilmek; vay haline.
“Kadının nasıl olması gerektiği?” ne dair bin tane öğüt alır olmuşsan emsallerinden, ölmüşsün ve ağlayanın yok.
Kibar, şirin, çıt kırıldım biri olmanı sağlayacak bir gen mucizesini yaşamamışsan ana rahmine düşerken, oturup futbol konuş müstakbel eşinin mahalle arkadaşlarıyla; zerre-i miskal sırıtmazsın şüphesiz.( Sahi, Almanya ne denli disiplin yetisine sahip bir ülke değil mi?)
Bu baskılayıcı tavra, bu adet-gelenek-görenek kombinasyonuna maruz kalmak zorunda değilsin, biliyorsun değil mi? İsyan et demiyorum, sadece boyun eğme! Kim ne derse desin, sen farklısın! Çok konuşmanın ‘mahir insan’a ait emarelerden olmadığını bilirsin. Çok konuşmanın hacminde birçok ‘boşluk’ barındırdığını daha iyi bilirsin. ‘Sessiz ve sakit’ olarak anılmanın içinde bol miktarda ‘tariz’ ihtiva ettiğini bilir de yine de buna rağmen direnirsin. Sen ne çok şeysin, birçok şeysin! Bir gün çoğalacaksın ümidiyle…
Hamişlerden hamiş: 7 programa gerek yok, 4 programlı yeter.