Mutluluk

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Hani hiçbir şey hakkında hiçbir fikrin yokmuşçasına mutlu olmak. Limitsiz. Düşünsene bir?

Mesela; tuttuğun bir futbol takımın olmaması hiç, öyle ki  vaktiyle küçümsediğin  ama nihayet  o yirmiiki kişinin de aynı düzlemin farklı doğrultularında koşuşturduğu dışında bir şey göremez olmak yeşil sahaya baktığında.

‘Merkez sağ’ , ‘merkez sol’ kavramlarının o genç dimağında hiç zuhur etmemesi mesela . Konuşulurken bu mevzular en  şahane memure vaziyetinle  devlet babanın verdiği ulvi görevlerle hemhâl olmuş olmanın verdiği muazzam mutluluk velhasıl.

Düğünlerde şuursuzca oynamak mesela.  Kendi düğününde giydiğin beyaz gelinliği ters düz olmuş beyaz gömleğe dönüştürürcesine üstelik. ( Damat halayı, tüm genç kızlar yekvücut, senkronize kendinden geçsin diye gönderilmiştir.)

Sosyal medya olgusunun tabiri yerindeyse ‘anasını ağlatmak’ mesela.  1970 de olsa tevellüt, binbir oyun çeşidinde ‘rekorlar kırmak’. Kimsenin geçemediği  ‘level’lere ideallarini yerleştirmek bir bir.  Aynı gün içerisinde beşer onar ideallerini gerçekleştiriyor olmak elbette bir meziyet, meziyet sahibi olmak da mutluluğun edillelerinden biri şüphesiz.

En güzel ve kemmiyeti de azımsanamayacak kadar yemek tarifi biliyor olmak,  ‘yaradılmışların en şahane kadını’ yapıyor kadını, bunu başarabilen kadın da mutludur elbet. BIKEA’lar, Dadam Coco’lar kadını mutlu etmeye yetmeyecek şeyler mi  allasen?

Ve AVM’ ler… Hunharca yerken sen, ücreti asgari birilerinin kimin masası temizlenebilir diye gözettiği toplu(m)  kıyımın(ın) bol olduğu mutlu insanlar berzahı.

Şimdi hepimiz, mutluyuz.

Hamiş: 14 Şubat da gelir olmuş meğer. En sevdiği renk altın sarısı olan  kadınlar! Gözümüz aydın olsun, e mi?