DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20653731,30%
Ankara
11°

PARÇALI AZ BULUTLU

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Mütecessis Mütefekkir

Mütecessis Mütefekkir

14 Aralık 2016 Çarşamba

Hayatın Anlamı

Hayatın Anlamı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Adsız

Tolstoy ‘İtiraflarım’ adlı eserinde kuyuda asılı duran bir yolcunun hikayesini anlatır. Bir gün düzlükte yürüyen bir yolcu, aniden karşısına vahşi bir hayvanın çıkması ile koşmaya başlar. Korkan ve panikleyen adam önüne çıkan ilk çukura kendini atar. Derin kuyuya düşen hikayenin kahramanı, kuyunun ortasında bitmiş olan bir ağacın dalını yakalar. Korkusu geçince, kuyunun dibinde ağzını açmış ve kendisini yutmayı bekleyen ejderhayı ve yukarıda onu bekleyen vahşi hayvanı fark eder. Bunun yanında tutunmuş olduğu dalın siyah ve beyaz iki fare tarafından kemirildiğini görür. Tutunduğu dalın bir süre sonra kopacağını ve aşağıda bekleyen ejderhaya yem olacağını anlayan adam, tutunmuş olduğu dalın yapraklarından damlayan balı görür. İçinde bulunduğu tehlikeli durumu kabullenmek istemeyen kahramanımız, bulunduğu anın zevkini çıkarmak için bal damlalarını yakalamaya çalışır. Başına gelenleri, vahşi hayvanı, ejderhayı, fareleri ve içinde bulunduğu kuyuyu düşünüp onlara bir anlam vermek yerine bal damlaları ile kendini avutmayı tercih eder.

Burada Tolstoy bu hikaye ile dünya kuyusunda kaçınılmaz bir şekilde ölüme mahkum olan ve en değerli varlığı olan hayatın gece-gündüz fareleri tarafından tükenişini izleyen insanoğlunun,  hayatı ve çevresini sorgulayıp anlamlandırmak yerine anlık zevklerin peşinde koşmayı tercih etmesini gözler önüne sermiştir. Aynı zaman da Tolstoy bu hikaye ile geçiçi ve aldatıcı zevkleri tercih eden insanın düşmüş olduğu acınacak durumu güzel bir şekilde göstermiştir.

Hikaye gayet basit ve anlaşılır olmakla birlikte derin ve yoğun anlamlar taşımaktadır. Günlük hayatta yaptığımız tercihler, hayatı sorgulamaya ve anlamaya mı yönelik yoksa hayatın zorluklarından anlık kaçışlar yapmaya mı yönelik? Yapmış olduğumuz tercihlere baktığımızda, hikayenin kahramanının yapmış olduğu  hatayı yaptığımızı anlarız. Anlatılan hikaye bizim hikayemiz ve hikayenin kahramanı da biziz.

Sorgulamak, anlamak ve anlamlandırmak için verilen akıl yetisi, insanın eşsiz ve ayırt edici bir özelliği olarak ona çok büyük sorumluluklar yüklemektedir. Hayvan akıl sahibi olmadığı için ondan, çevresinde gerçekleşen olay ve olguları anlama ve anlamlandırma ve çıkartılan bu anlam doğrultusunda bir hayat sürme sorumluluğu verilmemiş. Bundan dolayı hayvanların, güdüleri ve dürtüleri doğrultusunda yaşaması doğal karşılanmaktadır. Fakat akıl sahibi insanın çevresinde olup bitenleri umursamadan zevkleri peşinde koşması onu ne kadar garip ve acınacak duruma soktuğu hikayede görülmektedir.

Batıda  “self awareness”(Öz farkındalık) ve  “self control”(İrade)  kavramları ile ifade edilen insanın kendini bilmesi ve tercihlerini bu doğrultuda yapması büyük bir erdem olarak kabul edilmektedir. Doğu hikmetinde bu erdemin doruk noktasında, kendini ve rabbini bilen ve bu doğrultuda yaşayan  “İnsan-ı Kamil” bulunmaktadır.

Şu kısa dünya hayatında zaten insana çok fazla seçenek sunulmamış. Doğum tarihi, ırk, cinsiyet, doğum yeri, baba-anne…vb. gibi bir çok özelliklik tercihlerimizin dışında belirlenmekte ve uygulanmaktadır. Geriye kalan az sayıda ki tercihlerimizi yaparken çok dikkatli olmalıyız. Çünkü insan tercihlerinin  toplamıdır.

Farkında mısın?

Beşerin temeli, bir küçük cenin,
Can vermeye, gücü yetmez kimsenin,
Kâinat denilen, dev değirmenin,
Suyu nerden gelir, farkında mısın?

Etrafına bir bak, gör nicesini,
Gel de çöz, şu insan bilmecesini,
Bazen, ömür bile, tek hecesini,
Çözmeye yetmiyor, farkında mısın?

Aklı tutsak eden, dar sınırları,
Geç de gör, âlemde nice sırları,
Yazan, yazmış amma, bu satırları,
Neden, niçin yazmış, farkında mısın?

CENGİZ NUMANOĞLU

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort