DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20653731,30%
Ankara
11°

PARÇALI AZ BULUTLU

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Mütecessis Mütefekkir

Mütecessis Mütefekkir

14 Aralık 2016 Çarşamba

Kendini Keşfet

Kendini Keşfet
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kendini Keşfet

Günümüzde özellikle batıda popüler olan “Kendini keşfetme” (self discovery) kavramı, kökeni kültürümüzde olan fakat batıdan gelince farkına vardığımız yitik bir değerimizdir. Derin ve geniş bir anlama sahip olan kendini keşfetme kavramı, sözlükte kişinin karakterini, yeteneklerini ve duygularını tanıma veya anlama süreci olarak tanımlanmaktadır. Tanımı kadar basit olmayan bu süreç sonu olmayan, ilerledikçe insanı hayrette bırakan ve kişiyi olgunlaştıran uzun bir yoldur.

Kendini keşfetme sürecinde ilk aşama, öncelikle kişinin gerçekten kendini tanımadığını ve buna ihtiyacının olduğunu fark etmesidir. Kendimizi ne kadar tanıyoruz ve kendini tanımak bize neyi kazandırır. Sanırım cevaplandırılması gereken ilk soru budur.

Kendini keşfetme yolculuğunda yol alan insanların ilk farkına vardıkları gerçek, kendileri hakkında bilmedikleri ne çok şeyin olduğudur. Bundan dolayı kendini tam olarak bildiğini iddia eden biri kendi hakkında hiçbir şey bilmediğini göstermiş olur. Kendini keşfetme yolculuğu akıl sahibi her insanın ihtiyaç duyduğu, fakat sadece çok az kişinin cesaret edebildiği bir yolculuktur. Peki, bu yolculuk sonunda kişiyi neler beklemektedir. Kendini keşfetmenin insana kazandıracağı başlıca özellikler şunlardır:

Öncelikle ” Kendini bilen rabbini bilir.”  gerçeği bize evrenin önemli ve tamamlayıcı bir parçası olan insanın,  evreni ve yaratıcıyı tanımanın şifrelerini içerdiğini göstermektedir. İnsanın iç dünyasında yaratıcıyı tanımaya giden gizemli bir yol bulunmaktadır. Her eser sanatkârının ustalığını gösterdiği gibi insanın özellikleri de yaratıcısının büyüklüğünü ve kudretini göstermektedir. Basit bir örnek verirsek; Yaratıcının tüm evrende gerçekleşen olay ve olguları hiç şaşırmadan ve birbirine karıştırmadan nasıl yönettiği sorusu neredeyse tüm düşünürlerin kafa yorduğu bir konudur. Bunu insanın yapısal özelliklerine bakarak anlayabiliriz.

İnsan vücudunda 100 trilyondan fazla hücre var ve her hücre bir saat içinde yaklaşık 150 ketirilyon (150’nin yanına 18 tane sıfır koyun) amino asidi yönlendirerek proteinleri oluşturur. Bu proteinler vücudumuzda birçok önemli görevde yer almaktadır. Beynimizde bir saniyede 1016 işlem gerçekleşmektedir. Örneklerini çoğaltabileceğimiz bu sayılar bize vücudumuzda gerçekleşen ve farkında olmadığımız nerdeyse sonsuz sayıda mükemmel işlemin gerçekleştiğini göstermektedir. Bir et ve kemik yığınından ibaret olan bu vücuda ruhun girmesi ile insanı hayrette bırakan işler mükemmel bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu ise ruhun ne kadar mükemmel bir organizasyon yeteneğine sahip olduğunu göstermektedir. Ruhun gitmesi ile bütün bu işlemler durmaktadır.

Buradan yaratıcının yarattığı bir ruhun, insan bedeninde sonsuz sayıda işlemi neredeyse hatasız ve mükemmel bir şekilde gerçekleştirdiğini gördükten sonra yaratıcının evrendeki tüm işleri insanı hayrette bırakacak bir şekilde idare etmesini akıldan uzak görmeyiz. Yaratıcının eseri olan insan ruhunun fonksiyonları bize yaratıcının sahip olduğu kudreti göstermektedir.

Kendini keşif yolculuğuna çıkan yolcu kendisini yönlendiren duyguların ve düşüncelerin farkına varır. Geçmişteki deneyimlerin ve bu deneyimler sonucunda edinilen bilgilerin oluşturduğu duygu ve düşüncelerin kendisini yönettiğini görür. Bunun sonucunda kişi gerçekten isterse karşılaştığı olaylar karşısında daha sakin ve dikkatli olarak kendini yönlendiren duygu ve düşünceler üzerinde kontrolü sağlayabilir. Hapishaneler anlık duygu ve düşüncelerin verdiği heyecanla hareket etmiş olan ve bunun sonucunda bir ömür boyu pişmanlık yaşayan insanlarla doludur. Kendini tanımaya başlayan insan kendisine engel olan korkularını, ön yargılarını, yanlışlıklarını ve şüphelerini görür ve tanır. Zayıf yönlerini gören insan tercihlerini daha sağlam ve doğru yapar.

Örneğin kendi bedenin özelliklerini ve işleyişini bilen kişi vücuduna alacağı gıdaları tercih ederken daha bilinçli ve doğru tercihler yapacaktır. Bu ise kişiyi daha sağlıklı ve mutlu yapacaktır. Bunun gibi kendini keşfeden birey, birçok seçeneğin bulunduğu bu hayatta bilinçli bir şekilde yol alıp doğru tercihlerde bulunacaktır. Hayatımız boyunca eşimizi, işimizi, alışkanlıklarımızı, arkadaşlarımızı, yaşam tarzımızı, hobilerimizi vb. seçerken önümüzde tahminlerimizin ötesinde alternatifler bulunacaktır. Yapılan her tercih diğer alternatiflerden bir vazgeçiştir ve kişi yapmış olduğu tercihleri yaşamaktadır. Bu ise kendini keşfetmenin ne kadar değerli olduğunu göstermektedir.

Kendini keşfetmenin en etkili yolu okumak ve düşünmektir. Dünün, bugünün ve yarının eskimeyen kitabı olan Kur’an’ın indirilen ilk ayetleri insanı okumaya ve düşünmeye çağırmaktadır. İnsanlığın bilgi birikimini içeren yazılı metinleri okumak, hayatın akışının dışına çıkıp kendi iç dünyasını, hayatın akışı içinde koşuşturan insanları ve evrende gerçekleşen olay ve olguları gözlemleyip düşünmek insanı keşfetme yolculuğunun temel taşlarıdır. Bundan dolayı başta Peygamberimiz olmak üzere tarihe mal olmuş birçok düşünür insanlardan uzak sakin bir yerde evreni ve kendini okuma ve düşünme eylemini alışkanlık haline getirmiştir.

Kendini keşfetme, yoğun ve hızlı bir yaşam koşuşturmasına kapılmış ve bunun olumsuz etkilerine maruz kalan günümüz insanına, içinde bulunduğu durumu açık bir şekilde gösterecektir. Neden içinde olduğumuzu ve nereye gittiğimizi bilmeden yapacağımız kısa bir otobüs yolculuğu bile bizi tedirgin ve rahatsız etmektedir. Öyle ise, bu hayat yolculuğunu amaçsız ve sorgulamadan yapmak insanı ciddi bir şekilde rahatsız etmelidir. Kendimize bu gidişin nereye olduğunu sormalı ve gideceğimiz yere kendimizi hazırlayacak adımlar atmalıyız.  Kendimizi merkezinde gördüğümüz ve biz olmadan devam etmeyeceğini sandığımız bu hayat çok kısa. Onun için bize birçok gerçeğin kapısını açacak ve farkındalığımızı artıracak olan kendini keşfetme yolculuğuna başlamak için en iyi zaman içinde bulunduğumuz zamandır. Aşkı iliklerine kadar yaşamış olan Yunus’un sözleri ile kendini keşif yolculuğunun ilk adımını atalım.

İyi yolculuklar.

İlim İlim Bilmektir.

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne
Kişi Hak’kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir

Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir

Yunus Emre

Kaynaklar:
1-http://www.merriam-webster.com/dictionary/self%E2%80%93discovery
2- https://www.youtube.com/watch?v=Km_CTI0LVSU
3-http://www.huffingtonpost.com/eleni-makedonas/the-journey-of-selfdsicvo_b_7028362.html
4-http://tammyvitale.com/artomatic_kim_r/

 

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort