Yasak Meyve

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

İlk insan ve ilk peygamber olan Âdem (a.s)’ın kıssası Kur’an’da şöyle geçmektedir.

Dedik ki: «Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yiyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.» (Bakara 35). Derken şeytan ona vesvese verdi: «Ey Âdem, sana sonsuzluk ağacını ve çürümesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?» dedi. Bunun üzerine ikisi de o ağaçtan yediler. Hemen ayıp yerleri kendilerine açılıp görünüverdi. Ve üzerlerine cennet yaprağından örtüp yamamaya başladılar. Âdem Rabbinin emrinden çıktı da şaşırdı. (Taha 120-121).

Burada ilk insan çiftinin cennette, dünya imtihanına göre kolay bir imtihana tabi tutulduğu ve bu imtihanı kaybederek dünyaya gönderildiği anlaşılmaktadır.  Kuran’da Âdem peygambere yasaklanan ağacın niteliği belirtilmemiştir. Ahmed b. Hanbel’in ‘Kitâbü Zühd’  adlı eserinde bu ağacın isminin ‘Ed-dea’ olduğu ve buğdaya benzediği geçmektedir.

Kitab-ı Mukaddesin Yaratılış bölümünde ilk insanın kıssası şöyle geçmektedir.

Rab Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Âdem’i oraya koydu. Ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu. “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.”(Yaratılış 2/15-17). Rab’ın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, “Rab gerçekten, ‘Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin’ dedi mi?” diye sordu. Kadın, “Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz” diye yanıtladı. “Ama Rab, ‘Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz’ dedi.” Yılan, “Kesinlikle ölmezsiniz” dedi. “Çünkü Rab biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Rab gibi olacaksınız.” Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar. (Yaratılış 3/1-7).

Hem Kuran’da hem de Kitab-ı Mukaddeste ilk insanın yediği yasaklı meyvenin ne olduğu ifade edilmemiştir. Kitab-ı Mukaddeste bu meyve için kullanılan latince ‘Malum’ sözcüğü hem elma hem de kötülük-günah anlamına gelmektedir. Bundan dolayı bu meyvenin elma olduğu görüşü ağır basmaktadır.

 Buradan hareketle yasak meyvenin;

1-Elma

2-Buğday

3-İncir

4-Fermente edilmiş Üzüm (Şarap)

5-Günah (Havva’nın yılanla ilişkisi gibi) olduğu görüşleri öne çıkmaktadır.

Kuran’da, şeytanın sonsuzluğu sağladığını söylediği ve Kitab-ı Mukaddeste, yılanın insanın gözünü açıp iyilikle kötülüğü bilinir kıldığını iddia ettiği bu yasak meyvenin ne olduğunu büyük bir ihtimalle hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Metinlerde yasak meyvenin niteliğinden çok onunla insanın nasıl kandırıldığı vurgulanmaktadır. İnsanoğlu, sonsuzluk ve iyilikle kötülüğü bilerek ilah gibi olma vaatleri ile hayat arkadaşı kullanılarak kandırılmıştır. Bunun sonucunda dünya da imtihana tabi tutulmuştur. Kutsal metinlerde geçen bu kıssanın ilginç tarafı şudur: Sadece bir ağacın meyvesinin yasak olduğu ve bunun dışında her şeyin serbest olduğu bir sınamadan başarısız çıkan ilk insan çiftinin birçok yasağı içeren ve daha zorlu olan başka bir sınamaya tabi tutulmasıdır. İlk sınamadan daha zorlu olan bu dünya hayatındaki sınamalardan başarılı çıkabilmek için bu kıssadan dersler alınmalıdır.

İnsanoğlu bu dünya yolculuğuna, sonsuzluk ve mükemmellik hevesiyle en çok güvendiği kişi aracılığı ile kandırılarak başlamıştır. Öyleyse insanoğlu bu dünya hayatında, yakınındaki insanların onu bildiği doğrulardan ayırmamasına ve gerçekçi olmayan heves ve vaatlerin peşinde koşmamaya dikkat etmelidir. Diğer bir deyişle, zaaflarınızı bilen ve güveninizi kazanmış kişilere dikkat edin. Kim bilir? Belki de bu dünyada insanoğlu için yasak meyve; zaaflarınızı bilen ve güveninizi kazanmış kişilerdir. Yasak meyveye dikkat edin.