DOLAR 32,2234 -0.11%
EURO 34,9331 0.17%
ALTIN 2.445,790,57
BITCOIN 1966487-3,25%
Ankara
17°

HAFİF YAĞMUR

16:59

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

Esra Ekinci

Esra Ekinci

22 Ocak 2021 Cuma

Çelişkilerimize Dâir

Çelişkilerimize Dâir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bir yazı yazmak istiyordum bir süredir, muhtevası belli idi kafamda ama bir türlü derli toplu olacak şekilde başına oturamadım. Bugünkü düşüncelerim ve hislerim ise nihayet beni masanın başına oturttu. Kısa bir yazı olacak. Tıpkı; heyecanlarımızın ânlık, tefekkürlerimizin kısa, farkındalığımızın getirdiği eylemlerimizin kısa sürmesi gibi.

Taslaktaki notlarıma baktım, neler demek istemişim diye. Örnekler not almışım, bizzat şahit olduğum. Başlığını da “Bitmek Bilmeyen Çelişkilerimiz” koymuşum. Amacım ne değildi, söyleyeyim: moral bozmak, sizi sukut-u hayale uğratmak, kazanımlarımızı yok saymak, küçük de olsa adımlarımızı görmemezlikten gelmek değildi. Zerre iyiliğin hesabını Rabbim tutarken böyle bir yok sayıştan Rabbime sığınırım. Amacım; “hatasını bilmeyen neden tevbe etsin?” misali halimizin izahını kendi okuyabildiğim kadarıyla yapmaktı. Çünkü istiyorum ki, hastalıklarından dolayı ayağa kalktığını görmeye muvaffak olamadığımız ümmetim iyileşsin. Çünkü ben inanıyorum ki Allah bu ümmete, onu tedavi edecek hekimler gönderdi, göndermeye devam edecek. Ve teşhisi koyulmamış hastalık tedavi edilemez. Ve bizim hastalıklarımızdan biri de çelişkilerimiz. Misal vermeyeceğim. Ama çelişkilerimizin düzeyini izah eden şu sözden çıkan hisse ile sizi, baş başa bırakıyorum. “Ateistim, ama bunu kimseye kanıtlamak zorunda değilim; Allah biliyor ya, bana yeter.”

Yazımın başında, bugünkü düşünce ve hislenmelerimden bahsettim. Yumrukların sıkıldığı, seslerin daha yüksek çıktığı günlerden geçiyoruz. Gerçi ümmetin yıllardır direnen kalbi, direnişçi halkı Filistinlilerin yumrukları hep havada ve sıkılı idi. Ben zaten o sözü söylerken bizi kast ettim. Evet yıllardır işgal devam ediyor ama biz açıktan bir söz duymadıkça veya gözümüze batan ölümler olmadıkça, bugün Ankara Hacı Bayram’da olduğu gibi toplanamıyoruz. Çelişkiliyiz dedim ya baştan. Rabbime hamd olsun yine de. Ya meydan boş kalsaydı ya Müslümanlar olarak Kudüs deyince de gitmeseydik… Bu son dediğimi ne ben yazmış olayım ne siz okumuş olun.

Bugün yaşadığım çelişki meselesine gelecek olursak; durum değişmemiş anladığım kadarıyla. 2014 yılında yine bir Filistin eylemi sonrası yazdığım notu gördüm: “Kortej hâlinde yürüyoruz. Önümdeki abla sloganlara eşlik ediyor ve ‘katil İsrail’ deniliyor ve o da sesini çıkarabildiği kadar söylüyor, kolundaki işgalcilere ait en bilindik bir markanın isminin de yazılı olduğu çanta ile. Bir başkası hakeza yine onlara ait bir eşarp ile.” Bugün de işgalcilere ait kozmetik ürünleri satan firmanın temsilcisi olan kardeşlerimizle beraberdik. Belki öğle yemeğimizi onlara ait olduğunu bildiğimiz bir mekânda yedik ve geldik miting alanına. Boykot listeleri belki daha meydandan ayrılmadan galerimize düştü, bakalım gündemimizden ne kadar süre sonra düşecek?

ANLATABİLİYOR MUYUM?
“Zalimler için yaşasın cehennem” dedik bugün. Ben diyemedim. Ne hak ve ne umut dolu bir söz mazlumlar için. Bizim inancımızda iyiliği yapan ile ona ortak olan arasında bir fark yoktur. Aynı şekilde, zalim ile onun zulmüne ortak olan arasında; zalim ile onun zulmünün artmasına destek olmak arasında bir fark yoktur. Hâl böyle iken acaba sicilim ne derece temiz dedim, bu sözün ucu ya bana dokunuyorsa diye bir iç muhasebe yaptım ve çok korktum, sesimi hiç çıkaramadım.

ANLATABİLİYOR MUYUM?

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort