14 Nisan 2020 Salı
Türkiye'nin Yeni Yol Haritası
Genç Ufuk Fikir Kulübü Derneği Olağanüstü Genel Kurul İlanı
Kadavra Metodolojisi Ve Şiirin Ölümü
Kur'ân'ı Doğru Anlamada Dil ve Tarih Bilgisinin Önemi
Soğuk Değil Ölüm Üşütüyor
Yasin Naci'ye Veda
Öyle bir zaman ki cevapsız bütün sorular. Bir telaşe, koşuşturmaca ve sebebi belirsiz kavgalar. Hırsımızdan kaybediyoruz, kazanmayı yalnızca madden yaşıyoruz. Öyle ki “Bir yanım Doğu Türkistan bir yanım Gazze” demek yerine siyasetin gafletinde bölünüyoruz.!
O halde fe eyne tezhebun…
Durup da düşündük mü ki hiç ne diyor bu ayet? Gazze’ye, Doğu Türkistan’a “ya kahhar” derken devamını neden düşünmüyoruz. Telaşımızdan fırsat bulamıyoruz belki de !
Şükürler olsun kavuştuğumuz Ramazanlara dedik. Bereketli sahur ve iftar sofraları donattık. Doyana kadar yedik ve o enfes sofralarımızı sosyal medyayla paylaştık. Ramazan geleneği dedik dedik de peki bu Ramazan ne değişti? Gazze orucunu yine mermilerle açtı, Doğu Türkistan yine kanla yaptı sahurunu. Sahi değişen birşey var mı ?
Peki biz bunları bilmiyor muyuz? Ne diyorum ben tabi ki de Gazze, Doğu Türkistan bizim acımız, biz onları unutmadık ki sosyal mecralarda hep aklımızda ! Ey insanlık fe eyne tezhebun ?
***
‘’Vel’l asr. İnnel insane lefi husr: Asra yemin olsun ki, insan muhakkak büyük bir hüsran içindedir.’’ Öyle bir hüsran ki kılavuzumuzu (Kuran-Kerim) bile kullanmaktan aciz, hırslarla, kavgalarla donatılmış, insanlığımız unutturulmuş, vicdanımız kurutulmuş…
Neden bir yanım Gazze bir yanım Doğu Türkistan olmasın. Müslümanın acısı siyasetten kurtulsun, olmasın artık onun maşası. Uyan ey insanlık nereye bu gaflet.’’Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden değildir!’’ buyurmuş Efendimiz (S.A.V). O halde bizim derdimiz belli değil mi ?
Şimdi bir yanım Gazze bir yanım Doğu Türkistan.
(Fe eyne tezhebun – Tekvir süresi 26.ayet)