DOLAR 32,4326 0.15%
EURO 34,6082 0.02%
ALTIN 2.383,830,17
BITCOIN 1884552-8,03%
Ankara
15°

HAFİF YAĞMUR

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Leyla Al

Leyla Al

14 Nisan 2020 Salı

Yenilik

Yenilik
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ah yenilik sen bize yaramıyor musun yoksa biz seni kullanmasını mı bilmiyoruz ?

Büyüklerimizden en sık duyduğumuz sözlerden biridir; “Nerede o eski bayramlar…”

Burada ‘bayram’ bazen mecazi anlamda aslında onlar hep eskiye özlem içinde. Peki durup düşündük mü hiç bu kadar rahat ortamda onlar neden eskiye hasret ?

Apartman dairelerinde, bilgisayar – televizyon başlarında,yediği önünde yemediği ardında misali nesil bunu hiç düşünmedi çünkü ilgi alanına giremedi maalesef .Yaşam standartları yüksek hayat gayemizde aile olduğumuzu düşünerek aman ev alalım,aman arabanın modelini yenileyelim, şu telefonun S’i çıkmış, bunun 7’si 8’i telaşesinde aslında biz ailemizi unuttuk. Çocuğu önce dadıya sonra kreşe derken okula, etüde diye diye uzaklaştırdık evden.İstediği her şeye tek hamlede sahip olan çocuk aynı evin içinde annesinden suyunu whatsapp yoluyla istedi.(!) Akraba ilişkileri facebook ile sınırlandırıldı ve çocuğun iletişim yeteneği teknoloji ile yok edildi. Bunlar ve benzeri birçok örnek aile yapımızdaki bozulmaların temelini açıklamada yeterli olmaktadır.

Ne yazık ki toplum olarak yenilik anlayışımız yalnızca gösterişten ibaret. Evet ‘Batılılaştık’! Yenilik deyince direk Batı’yı algıladık ama tek farkla biz Batı’nın bizi kör eden yönleriyle kopyaladık. Batı bizden İbn-i Sina’nın tıp dehasını , Mevlana’nın hoşgörüsünü , Fatih’in cesaretini alırken biz gittik elbise değiştirir gibi telefon değiştirme çabasıyla teknoloji aldığımızı zannettik. Onlar bizi ahlak bozan TV dizilerimizle uyuştururken biz kalktık dev ekran olsun, led ekran olsun derdiyle uğraştık. Sonuç;  Batı erdi muradına biz .. ?

Miladi 2014 , Hicri 1435 Ramazan ayını uğurlamanın biraz sevinci biraz hüznü karışımında hiç düşündük mü acaba ‘Nerde o eski Ramazanlar’ diye , maalesef düşünemedik çünkü Ramazan’da ucuz oluyor diye tatile gitmenin keyfini çıkardık. Ramazan birliktir,bir olmaktır dedik ama gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin derdiyle birbirimize girdik. Ramazan’ın maneviyatını yaşamayı denemedik belki ama bayram alışverişi, bayram tatili derken tüketim toplumu özelliğimizi kullanarak Ramazan’ı nefsimize alet ettik.

Peki nerede o eski Ramazanlar?

***

90 doğumlu biri olarak özlediğim Ramazanlar , zamanlar varsa bizden gerisini anlamamak nasıl bir hatadır. O kalabalık aile sofralarını yani bir arada yaşanan hüznü sevinci. Bunlar değil mi büyüklerimizin özlediği eskiler, bu ve benzeri nice örnekleri..

Sadece Ramazan ile sınırlı değil tabi ki de bu değişimler. Misal eskiden başörtüsü özgürlüğü olmasa da saygı vardı. Haşa haddim değil kimsenin örtüsüne laf uzatmak lakin şimdilerde bazı istisnaların başörtüsünü kullanarak geneli sıkıntıya sokması gibi bir durum da pek yokmuş hani. Çantasıyla eşarbının uyumuna dikkat eden örtünmenin hakkından gelemedi. İki arkadaşımdan birinin başörtüsüne saygı duyup hayranlık uyandırması diğerinin hareketleri ile de yaşadığım hayal kırıklığı.. Sebep ise birinin derdi Allah diğerinin Aker olması olabilir.! Sebepler bunlarla sınırlı değil tabî ki de maalesef ki ülkemizde başörtüsü siyasetin maşası yapılmıştır her dönemde. Önemli olan sonuç diyelim ; bazıları sayelerinde annelerimizin,teyzelerimizin ya da gerçekten dinimiz gereğince örtünen kişilerin inancına laf getiren  yenilikçi müsvetteleri.

Başörtüsünden de geçelim gelelim gönül mevzuları. Mevzu derin ;  misal babam annemi ilk gördüğü an sevdalanmış annem utancından yüzüne bakamamış derken bir ömür nasip etmiş Yaradan. Peki biz? Biz burada da teknolojiyi öyle bir kullanıyoruz ki yok sosyal ağlardan yok izdivaç programlarından gencecik delikanlılar, güzelim kızlar rant peşinde koşan fırsatçıların soytarısı haline geliyor. Ondan ışık bundan elektrik alamadım derken rezilliğin bini bin para.. Ama toplum yapısı bu duruma öyle bir alıştırıldı ki aman ne olacak canım, biz evlendik de ne oldu ile başlayan cümlelerden, ben yaşayamadım çocuğum yaşasın cümlelerine adaptasyon süreci tamamlanıyor.

Örf-adet, gelenek -görenek  gibi değerlerimiz bozulan yapı ile yok edilme amacına ulaşıyor. Bu durumlara örnek bitmiyor ki , eskiden yeni doğan bebeklere mevlidler, kırklar yaparken şimdilerde moda ‘baby shower’ partilerine dönüş yaptık. Modernleşme çabamızla kültürümüzün cenazesini kaldırdık ama bihaber !

Durup düşündüğümüzde saymakla bitiremiyeceğimiz bu yenilik derdimizin aslında birilerinin toplum yapımızı bozma, değerlerimizi yok etme çabası olduğunu anlayacağız ama olay yine aynı kapıya çıkıyor. Maalesef toplum olarak düşündürülmüyoruz – uyutuluyoruz.(!)

Bugün huzurevleri, çocuk esirgeme kurumları sahipsiz insanlarla doluysa bu yenilerin ayıbı eskilerin değil. 12 ayın sadece 1 ayında milyar liralara birlik mesajları veren hocaların, sofralarına muhtaçları almak yerine çevrelerine muazzam miktarlarla iftar davetleri veren kişilerin,Oku emrini diploma ile sınırlamış bizlerin ayıbı aslında..

Nerede mi o eski Ramazan’lar benliğini kaybetmiş bir toplumun geleceğimiz dediği uykuya dalmış biz gençlerinde. Olurda bir gün uyanabilirsek bu gafletten bulacağız İNŞAALLAH.

1435/2014 Ramazan anısına ..

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort