21 Ocak 2016 Perşembe
Türkiye'nin Yeni Yol Haritası
Genç Ufuk Fikir Kulübü Derneği Olağanüstü Genel Kurul İlanı
Kadavra Metodolojisi Ve Şiirin Ölümü
Kur'ân'ı Doğru Anlamada Dil ve Tarih Bilgisinin Önemi
Soğuk Değil Ölüm Üşütüyor
Yasin Naci'ye Veda
Ey kayıkçı; huzura çek küreklerini bir ikindi vakti,akşam olmaya yakın demlenelim sükutun koynunda. Yorgun ruhum dinlensin yüreğin limanında. Ey kayıkçı ; gözlerin kadar derin sularda,yalnızca bakışın kalsın bakışımda.Aramızda hiç söylenmemiş cümleler,hiç vaat edilmemiş yeminler uçuşsun. Seni sevişim yalnızca bakışlarımızda kalsın. Söylemeyelim ki duymasın dünya, duymasın ki dokunamasın isli parmaklarıyla . Dokunamasın kalbimize…
Bilmesinler nasıl da severmiş yaylaların nazlı kızı, denizin hırçın çocuğunu. Bırak yalnızca batan güneş bilsin sana nasıl hayran baktığımı, karanlık örtsün sevdamızı. İçimde uyanan çocuğu kimse büyütmesin, hep şımarık kalsın sana karşı. Ey kayıkçı sessiz ol, kimse duymasın kahkahalarımızı. Ne mürekkeplerde boğulsun aşkımız; ne de kağıtlara dokunsun yalancı inatlarla. Bir divitin ucunda küçülmesin, sahte kelimelere hapsolmasın…
Şarkımız da olmasın mesela. Bütün şarkılar seni anlatmıyor mu nasılsa? Duyuyor musun ey canan; şarkıların en güzelini dalgalar mırıldanıyor kulağımıza, kimi zaman hırsla kimi zaman durgun…Tıpkı aşkımız gibi. Ey okyanus gözlü adam, gözlerin kadar safça kalsın her şey. Sevgiler yalnızca bakışlarda kalsın, gözlerin kadar safça…