DOLAR 32,4326 0.15%
EURO 34,6082 0.02%
ALTIN 2.383,830,17
BITCOIN 1884552-8,03%
Ankara
15°

HAFİF YAĞMUR

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Okan Karakoç

Okan Karakoç

23 Kasım 2019 Cumartesi

Sence Neye Oy Vermeliyim?

Sence Neye Oy Vermeliyim?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ekran Resmi 2017-03-30 22.27.36

Geçen gün bir yolculuk sırasında yanımdaki arkadaş, yaklaşan her seçim dönemi klasikleşen bir soruyu bana yöneltti: “Referandum yaklaşıyor ama hala neye oy vereceğime karar veremedim, sence neye oy vermeliyim?” Bu sorunun iki temel sebebi olabilir; ya referandumda oylayacağımız anayasanın içeriğine hiç göz atmamıştır, veya bu referandumu bir anayasa değişikliği oylaması olarak değil siyasi parti oylaması olarak görüyordur.

Bu referandum, daha önceki hiçbir seçime benzemiyor. Daha açık söylemek gerekirse; bu referandum, “sence neye oy vermeliyim” sorusuyla oy kullanılacak kadar basit bir seçim değil. Gerçekten oturup üzerinde düşünülerek, hatta çalışılarak karar verilmesi gereken ciddi bir seçim. Çünkü bu seçim, benim 3-5 yılımı değil, 30-40 yılımı etkileyecek. Çocuklarımın, torunlarımın hayatlarını etkileyecek. Türkiye’nin geleceğini etkileyecek.

Genel-yerel seçimlerde seçmen, siyasal ve sosyal açıdan kendisini en iyi şekilde temsil edeceğini düşündüğü tarafı seçerek inandığı kişiye/partiye oy kullanır. Bazı istisnalar dışında bu tüm dünyada böyledir. Referandum ise bambaşka bir boyuttur. Burada seçim bir sınav, seçmenler birer öğrenci konumundadır. Her iki tercihi temsil eden siyasi aktörler ise öğretmenler. Fakat öğretmenlerden bazılarının verdiği bilgiler eksik/yetersiz olabilir. Teoride aynı şeyi anlatıyor gibi görünseler de pratikte anlatım tarzları, bakış açıları farklılık gösterebilir (Örneğin A Partisinin EVET klibinde tam olarak “Çocuklar için, yarınlarımız için” cümlesi geçerken, B Partisinin HAYIR klibinde “Güneşli yarınlar için, çocuklarımız için” deniyor. Birebir aynı tezi savunan iki zıt seçenek). İşte tam da bu yüzden, katılım açısından ülke tarihinin en kapsamlı sınavına girecek olan (yurtdışı seçmenler ile birlikte) yaklaşık 60 milyon öğrenci, bir tarafa kulak vermeden önce sorumluluğunun bilincinde olarak 18 konuluk derslerine kendi imkanlarıyla sıkı sıkıya çalışmak durumundadırlar.

Anayasa değişikliği teklifi TBMM’de kabul edildiği günden itibaren 2 ayı aşkın bir süre geçti. Bu süre zarfı içerisinde işimizin yoruculuğundan, derslerimizin yoğunluğundan, seyahatlerimizin sıklığından, ailemize vakit ayırmaktan, veya hernangi keyfi bir sebepten bu maddelerle hiç ilgilenememiş, ya da sadece etraftan duyduklarımızla yetinmiş olabiliriz. Ama hala 2 haftadan fazla zamanımız var. Boş bir günümüzün en fazla 1 saati, bu sorumluluğu üzerimizden atmak için yeterli bir süre. “Okusam da fikrim değişmez” demek, okumamak için geçerli bir sebep değil. Önemli olan fikrimizin değişmesi değil çünkü, artık neyi kabul edip neyi reddettiğimizi biliyor olacağız. Çevremizden, televizyondan, sosyal medyadan kopya çekerek sınava girmek yerine kendi bilgimizi test edeceğiz. Sonuçta her kopya doğru cevabı vermez.

“Benim ideolojim bunu destekliyor, benim partim bunu söylüyor, okumaya ne hacet” gafletine de düşmemek gerek. Gün gelir, senin ideolojin de bugün karşı çıktığı sonuçtan bir yerde faydalanır. Burada önemli olan akıllı ve bilinçli oy kullanmak; kendi gününü değil, Türkiye’nin geleceğini düşünerek karar vermek. Lütfen sandık başına vardığımızda neye EVET/HAYIR diyeceğimizi bilelim, bu 2 şıklı sınavdan Türkiye’yi sınıfta bırakmayalım…

Gelelim baştaki sorunun cevabına, bence neye mi oy vermelisin? Seçeneğini ben belirleyemem elbet, okuyup biraz inceledikten sonra sana doğru gelen ne ise o tarafa mührü basarsın güzel kardeşim. Fakat şunu söyleyebilirim; maddeleri doğru ve dikkatli okuyasın ki, ileriki günlerde Sayın Sezer’in yaptığı gibi vicdanın da sana bu 18 maddelik anayasa kitapçığını fırlatıp, “Oy vermeden önce bunları hiç okumadın mı?” demesin. Böyle bir krizi ikinci defa kimse yaşamak istemez maazallah.

17 Nisan sabahına seçim kargaşasını atlatmış, çok daha güçlü bir Türkiye ile uyanabilmek umuduyla… Tüm tarafların ortak sesi için; “çocuklarımız için, yarınlarımız için” okuyalım, okumaya teşvik edelim.

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort