DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20653731,30%
Ankara
11°

PARÇALI AZ BULUTLU

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Özgür Mercan

Özgür Mercan

22 Ocak 2016 Cuma

Hiç Ve Hep

Hiç Ve Hep
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hiç Ve Hep

Tabi ki küçücüğüm. Tabi, büyüyemedim. Toprak kokusuyla dolmuş sokakların yollarında yürürken, kulaklığımda en sevmediğim müzikler çalarken, kendimi diğerlerine benzetmeye çalışırken bir türlü büyüyemedim. Hiçbir şeyi de değiştiremedim, sürekli güldüğümü görenler; sürekli gülmemi istediler. Başlattığım bayat muhabbetler beni sıkmaya başladığında, daha ciddi şeylerden konuşmak istediğimde, kimsenin bana katılmadığını görüp suratımın asıldığını fark ettiğimde sıkıldım. Kaybolmak, çevremi değiştirmek, belki de hiç gitmediğim yerlere gitmek istedim.

Yıllarca gitmek istedim zaten. Yıllar öncesinde de bir yere ait olduğumu fark ettiğimde gitmeyi istemiştim. Yıllar önce de beni, bir yere ait olmak sıkmıştı. Yıllar önce de kendime değişme sözü vermiş, her şey ciddiye bindiğinde değişmekten vazgeçmiştim; yalnız kalmaktan korktuğum için.

İnsanların, baş başa düşünceler kuşağında kurduğunu “motor” hayallerine günlerimi harcadım. Bir motor’a atlayıp gitmek istemedim, bir yere ait olmaktan korkarken bir motor’a ait olmak kötü hissettirirdi. Ya da bir otobüse, bir araca, bir bisiklete, bir yola… Hiçbir şeye ait olamayacağımı fark ettiğimde ölmek istedim; gülmemi istediler. “Uzaklaş” dediler, “kafanı dağıtır, sonra toplarsın.” Dediler. Uzaklaştım, kafamı dağıttım, topladım; bir süre sonra tam anlamıyla dağıtmak istedim. uzaklaştım, “sen sensin, nereye gidersen git sensin.” Dediler bu sefer. O kadar çok dediler ki… Sustular geri döndüğümde. Konuşmamı istediler, gülmemi.

Konuşmayacağım. Gülmeyeceğim. Kimseye de anlatmayacağım içimdeki büyüme isteğini. Her zamankinin tersine, bu sefer birinin içimdeki isteği anlamasını da beklemeyeceğim. Zaten ne zaman birinin beni anlamasını istediysem, kimse anlamadı. Ne zaman biri beni anladığını iddia etse; gitti. Anlaşılması zor bir insan değilim, anlaşıldığında kalınması zor bir insanım. Benle ilgili olmayan o kadar çok düşünce var ki içimde, başkaları için yaratıldığımı anladım; iyi bir yazarın dediği gibi, başkalarının neden yaratıldığını hiçbir zaman anlamayacağım.

Tabi ki küçücüğüm. tabi, büyüyemedim. Yaşım gereği değil, insanların beklentileri için bir adım ileriye gidemedim. Karşıladığım her beklenti, bir adım geriye itti. Ya insanlar beni çok küçümseyip beklentilerini düşük tuttular; ya da ben, kimseye büyük hayallerimi hissettiremedim.

Tabi ki salağım. Tabi ki küçücüğüm. her insan gibi. Rüyada yaşayan, gerçeklere ayıkamayan her insan gibi. Rüyadan uyanma vakti geldi; fakat rüyayı yaşamak o kadar tatlı ki, uyanmayı kimse istemiyor. Uyandığında tehlike var, yaşam var, hayat var, zorluk var; güzellik yok, gülümsemek yok, zevk yok.

Küçüktüm.

Tabi ki küçüktüm.
Anlayabileceğin üzere, çok küçüktüm.

Üç oldu, beş oldu… Onun biri vardı, benim hiçim. O birine bağlıydı, ben hiçe.

Ankara’ya koştum. yolum uzundu. Ve karanlıktı. Kelime dağarcığımda üç beş kelime vardı. Üç oldu, beş oldu. Birleştiler, hikayeler oldu.

Bir arkadaşımın üç arkadaşı vardı, beş arkadaşı oldu. biraz daha arttılar, on beş oldu, otuz sekiz oldu.

Bir hiç kaldım.

Ankara’ya koştum. Yolum uzundu. Ve karanlıktı. Üç beş kelime daha kaptım, yerine üç beş hayal yazdım. O kadar çok şey sakladım ki cümlelerin arasında… Her şeyim vardı; hiç, okuyana kaldı.

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort