DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20641601,33%
Ankara
12°

HAFİF YAĞMUR

04:16

İMSAK'A KALAN SÜRE

Sibel Karakuş

Sibel Karakuş

19 Ağustos 2017 Cumartesi

Kadın ve 8 Mart

Kadın ve 8 Mart
0

BEĞENDİM

ABONE OL

8

“Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât
Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde”

[ Ziya Paşa ]

.

.

“Dünya Kadınlar Günü” ya da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. Birleşmiş Milletlerin şu anki eylemlerine bakınca ziya paşanın sözüne hak vermemek elde değil… Kurulduğu günden bu güne, ne insanlarla ne de kadınlarla ilgili iyi niyetli hedefler gözettiğini düşünmüyorum.

8 mart; global dünyanın, toplumsal zihin ve algı yönetimi için kullandığı yöntemlerden birisi olan özel günler türetme mantığının ürünüdür. Gerçeğin üstünü şık bir ambalaj ile kamufle etme ve istenen algının oluşturulmasını sağlama metodudur.

Hepimizin dünya görüşümüzü belirlerken dikkate aldığımız referanslarımız vardır. İnanç sistemimiz, kültürümüz, ailemiz sosyal statümüz… Müslüman bir kadın olarak İslami bakış açısıyla baktığımda, kadınlar çalışmak zorunda değildir ve bunun için de yaratılmamışlardır. Kadının vazifesi çocuklarına annelik, kocasına da hanımlık yapmaktır. Kadının bütün ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğu eşinde, eğer yoksa babası veya erkek kardeşindedir. Bu demek değildir ki kadın çalışamaz. Eğer isterse islamiyetin getirdiği kurallara uyarak (tesettür, mahremiyet gibi) elbette çalışabilir. Ama bu zorunluluk değil bir haktır. Kullanıp kullanmama özgürlüğüne sahiptir. Kur’an’a göre, kadın ve erkek birbirilerini tamamlayan varlıklar olarak yaratılmıştır.

İslamiyette kadının hakları sorumluluklarına göre daha fazladır. Bunun asıl nedeni aile hayatının kutsallığı ve ehemmiyetidir. Kadın ailenin temel taşıdır, gerçek sorumluluğu aile düzeninin korunması ve gözetilmesidir. Ailede annenin verdiği terbiyeyle çocuğun ilerideki şahsiyeti yavaş yavaş oluşmaya başlar. Bu yüzden Resulullah (s.a.v)  şöyle buyurmuştur: “Saliha bir eşle evlenmesi bir erkeğin saadetindendir.” Zira ailenin ve çocukların saadeti büyük ölçüde anneye bağlıdır.

Kadın ailevi sorumluluklarını yerine getirdikten sonra ilim öğrenme ticaret ve çalışma gibi dilediği alanda meşguliyet edinme hakkına sahiptir. Özellikle ilim öğrenme konusunda bütün müslümanların olduğu gibi kadınlarında mecburiyeti vardır. Peygamber efendimiz (s.a.v.) bu konuda “Hikmet müminin yitik malıdır. Nerede bulsa alır.” (Tirmizi, İlim 19)  “Kadın ve erkek her Müslüman’a ilim öğrenmek farzdır.” (İbn Mace,Mukaddime, 17) demiştir.

İşte islamiyetin kadına verdiği değer böyleyken global dünyanın sömürge sistemi içinde her manada sömürdüğü kadın için kutladığı 8 mart benim için bir göz boyama taktiğidir. Sonu gelmeyen tüketim kültürü içinde tüketilen ve sömürülen kadın, toplumun diğer kesimlerinide sömürmek için kullanılan bir obje haline gelmiştir.

Kadını anne olma vasfıyla lütûflandıran yaradan(c.c.) onun dünya ihtiyaçlarının sorumluluğunu erkeğe vermiş ki, insanoğlunu hakkıya yetiştirip, terbiye edip topluma kazandırsın.

Rahmetli Neşet ERTAŞ’ın dediği gibi “ Kadınlar insan, erkekler İnsanoğlu…”

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort