DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20653731,30%
Ankara
11°

PARÇALI AZ BULUTLU

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Sıddıka Rahime

Sıddıka Rahime

04 Kasım 2023 Cumartesi

Eylül Ayı Dua Ayı Olsun Tüm Öğrencilere

Eylül Ayı Dua Ayı Olsun Tüm Öğrencilere
1

BEĞENDİM

ABONE OL

“Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar. “ diye yazmış Aristotales MÖ 350’de.

Eskiden beri dert olmuş gençler büyüklere.

Senenin de tam derman olma zamanı bu günler. Eylül’ün; hazan ayı, kışlık hazırlama ayı, yağmur ayı olduğu kadar bence en önemli özelliği okul ayı olması.

Kendi öğrenciliğimde de sevdim eylülü, çocuklarımın okullu olmasında da…

Umuttur eylül, yeni nesiller için. Yetişip bizi geçecek nesiller.

Öğretmenler-okullar hazır yeni eğitim öğretim dönemine. Dönemin en popüleri Milli Eğitim bakanı da hazır. Geçtiğimiz dönem, lise sınavı ve üniversite sınavındaki köklü değişiklerden canı yanan ana babalara ilaç gibi geldi yeni bakan. Pop yıldızı gibi ilgi çekiyor açıklamaları.

Üç çocuk annesi, haliyle üç çocuk velisi olarak bakanımızdan ricam, köklü değişiklik yapmaması. Olanı biteni hepten yok etmemesi. Olanın üzerinde çalışması, olanı iyileştirmesi.

Mesela sistemden çok öğretmenlerle meşgul olması sistemi iyileştirir. Nasıl doktorlara performans uygulaması yapılmıştı, öğretmenlere de performans uygulaması yapılabilir. Mesleğini seven, mesleğinin gerekleri için günceli takip eden, insan seven öğretmenlerimizle dolsa okullar.

Öğretmenlerinin daha verimli olması tek derdi olan müdürler olsa okul müdürleri.

Devlet dairesi modundan ilim evi moduna dönse okullar.

Matematik seven, fizik sevmeyen, müzik sevmeyen bir insan olmam mesela öğretmen eseri.

Flüt zamanı öğrencisi idim, beceremedim o meneti çalmayı. Kabus idi benim içim müzik dersi. Bir öğretmen eseri daha.

Benim jenerasyonumdaki öğretmenlerden çok farklı şimdinin öğretmenleri. Çocuklarımın kahraman edasında öğretmenleri var. Öğrencisini yakın arkadaşı imiş gibi tanımaya çalışıyorlar. Öğrencisini tanımaya meraklı öğretmen o öğrenciye ne kolay öğretir dersini. Dersin önemi kalmaz, matematik kabus olmaz, müzik yıldırmaz, fizik ikrah ettirmez.

Veliyi arayan, “bu çocuğun nesi var, bu gün sıkıntılı gördüm” diyen öğretmenler gördüm.

Beslenmesi olmayan çocuğa beslenme alan öğretmen gördüm.

Israrla öğretemeyen, mutsuz öğretmende gördüm.

Siyaset kusan fazla öğretmen görmedim çocuklarımın öğretmenlerinde. Benim zamanımda sadece siyasi fikrini aşılamayı öğretmenlik sayanlar vardı.

Bakanımız velilerden, öğrencilerden, öğretmenlerden yola çıkarak, öğretmenleri ve idarecileri de kendi gibi popstar edasına soksa güzel olmaz mı? Öğretmenini beğenen, öğretmenin öğrettiğinin üzerine kendi öğrenmelerini koyan ilim sevdalısı öğrenci güzel olmaz mı?

İlim kadar; arkadaş ilişkisi, büyüklerine saygı, Türkiye değerlerini bilen ve uygulayan güzel ahlaklı öğrenci güzel olmaz mı?

Yok demiyorum bunlar, var ama üstüne koyulsa her öğretmen her idareci, kendini durmadan yenilese güzel olmaz mı?

Üç çocuk velisi bir anne olarak diyorum, bence çok güzel olur.

Bana lazım bunlar.

Bir anaokulunda, bir veli idareciyle konuşuyordu. “Tek şey istiyorum.” dedi, “Çocuğumun öğretmeni sosyal demokrat olsun.” “Sadece bunu istiyorum.” dedi, hassasmış bu konuda.

O da ona göre problem, bakan duysa ne der acaba?

O veli gibi ne kadar daha veli var bilmiyorum 2018 Türkiye’sinde. Ben performansını önemseyen öğretmen, idareci istiyorum.

Bakan “kıyameti koparmamız lazım.” diyor.

“Ben ödev kontrol etmem, ben anlatırım anlaşılıp anlaşılmaması benim problemim değil.” diyen öğretmenleri de gördüm.

Bir tane oğlum imam hatip ortaokulundan mezun ve Arapça’dan nefret ediyor. Bir öğretmen eseri daha. İmam-hatipe inanan veliler olarak çocuklarımızı İmam-hatipe verdik, sağolsun özellikle Arapça hocaları bizim çocuklarımızı Arapça’dan nefret eden, olarak mezun ettiler.

Benim öğrenciliğimde bu görev İngilizce hocalarında idi. Ortaokuldan itibaren İngilizce dersi gören, kendi özel merakı olanlar hariç, I Love You’dan başka bir şey bilmeyen İngilizce okuyanlarla doldu ortalık. Alayı İngilizce’nin öğrenilemeyeceği kanaatine vardı.

Birkaç yıldır hafızlık yapılan imam-hatipler var. Çok umut verici ama orda da eski kurs mantığı ile direnen hocalar aileyi ve çocuğu zorlayan ve çocuklara sadece hafız olmanın yeterli olduğunu matematiğin, türkçenin önemsiz olduğunu vurgulayan hocalar var.

Fatih Sultan Mehmet hafızdı ve matematik dehasıydı.

O padişahtı diyor hoca, bu çocuklar padişah mı olacak (!).

Haylaz bir çocuk olan Fatih, Mehmet iken, hocasını dinlemeyince babası devreye giriyor, baba zoru ve hoca ısrarı ile Fatih ortaya çıkıyor.  Öğretmenler dilerse bir çok Fatih’e temel olabilirler, kuran eğiticileri de.

Zor geliyor Fatih yetiştirmek hocalara olan bu. Yoksa çocuklar şekillendirilmeye müsait veliler gerekirse en zor proje ödevlerini yapabilecek seviyeyi bile geçmiş. Önceki senelerde bunu ispatladık. Top öğretmenlerde, top idarecilerde…

Meslek liselerini en gidilemez okul ilan eden 28 şubattan sonra, kimse evladına tornacılığı, mobilyacılığı, terziliği yakıştıramaz oldu. Oysa en iyi yetişecek yaşta, okulunda mesleğini öğrenen gençler, Türkiye’nin yerli otomobilinden tutun da cep telefonuna kadar ne isterse neye ihtiyaç varsa üretebilir. Ülkede alır başını gider ileri teknolojiye doğru.

Ülkenin ihtiyaçları türlü türlü, herkes doktor avukat olacak da anca hallolacak, kadar basit  bir ülke değiliz. Dev toprağa sahip 75 milyonu aşan ülkeme, lazım olmayan meslek gurubu yok. Gençlerin her merakının geliştirilmesine ihtiyacımız var. Gençlerin ciddiye alınmasına ihtiyacımız var. Eylülde bu yük okullara düşüyor. Gençleri ciddiye alın, geçlerin eğitimini ciddiye alın. Huzur maaşa değil verimli çalışmaya endeksli…

Maddi manevi evlatlarının okuyabilmesi için sınır tanımayan velilerle dolu Türkiye.

Okullarda yapılan seminerlerde öğretmenler yaz modundan çıkamamış, tatilimiz diye başlayan cümleler bitemiyor ki, bakanımız cümleleri kurulabilsin.

Emekliliğini hesaplayan, dersinde telefonla oynayıp öğrencileri akıllı tahta ile karşı karşıya bırakan, çocuk sevmeyen öğretmeleri başka kurumlarda değerlendirilse, onların yerine 28 şubattan beri unutulan, ömrünü Kpss’ye hazırlanarak geçiren, hevesli öğretmenler gelse mesela.

28 şubat mağduru olupta sonradan okuyan ama olabileceği tüm meslek dallarınında yaş sınırını aşmış, sonradan mezunlarınında içlerindeki çalışma aşkı, vatan aşkı, ilim aşkı ortada kalmasa. Ülkede yapılacak çok iş var. O vakit çalışalım umutlanalım dua edelim öğrencilerimize. Eylül dua ayı olsun tüm öğrencilere.

İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort