Sosyal Bir Rahatsızlık Olarak Taciz
Bir iki kadın konuştu ve erkek tacizi gündem oldu. Üstelik kendini dindar addeden entelektüel erkeklerin tacizi gündem oldu. Bunu yapan dindar olmayan erkekler hep vardı bunlara bizim mahalledekiler de eklendi. Daha doğrusu bunu yapan bizim mahalledekilerden de bahsedilmeye başlandı.
Taciz sözlük anlamı olarak “canını sıkma, tedirgin etme, rahatsızlık vermek” demektir.
Yıllardır ortalıkta olan bir mevzu bu. Sadece bizim ülkemize ait bir sorun değil sadece Müslüman ülkelere ait bir sorun değil. Kadınların erkeklerle bir arada olduğu iş dünyasında, cemiyet hayatında, hatta mahalle hayatında maruz kalabileceği tatsız, can yakıcı bir durum taciz.
İş ilanlarına bakılırsa bile sorun hemen fark edilebilir. 8 bin TL maaşla kadın sekreter arayanlar var. İnsanların çalışanlarına asgari ücret vermeye zorlandığı bir zamanda 8 bin TL maaşla iş ilanı verip telefon numarasını veren bir erkek, muhtemelen orta yaşlı bir tacizkar bir erkektir. Doğru düzgün insanlarla çalışmak isteyen hiç bir kadın o işe başvurmaz. Öyle bir işte neye maruz kalabileceği az çok bellidir.
Telefonla iş görüşmesi yapan kadına, karşı taraftaki erkeğin isimden hemen sonra evli olup olmadığını sorması tacizdir. Ardından bekarım diyene çocuğunuz var mı sorusu tacizdir. Tacizin ilk görüşmede telefonla gerçekleşmiş halidir. Bunları yapan erkeğin belli bir maksadı yoktur, o bunu günlük hayatının bir rutini olarak görür.
İş yerinde, çalışan kadının odasına gelip buradan çıkamıyorum demek tacizdir.
Müdürün, odasına gittiği kadın memura, bana hep gülmenizi istiyorum demesi tacizdir.
Yazdığım paragraflar hayal ürünü değil hepsi ortalama kadınların yaşadığı taciz vakaları. Bu kadınlar o erkekleri ifşa etmiyor, haliyle yaptıkları suç olmuyor. O adamları, kendi kadın arkadaşlarına anlatıyorlar. Yapılandan rahatsız oluyorlar ama adları çıkmasın diye seslerini çıkarmıyorlar. Türk toplumunda adı çıkan kadına hoş bakılmadığı için statülerini korumaya çalışıyorlar. Bir yandan da işlerinden olmamaya çalışıyorlar.
Olayları yaşayan kadınlar, o erkeklerden kaçabileceği kadar kaçıyor, yanlış mesaj vermemeye çalışıyor. Bahsi geçen erkekler, evli barklı çoluk çocuk sahibi erkekler. Ekseriyetle orta yaşlı erkekler. Çok amiyane tabirle kaşar olan erkekler bunlar.
Hepsi demiyorum diyemem, bazı orta yaşlı erkekler kendini flörtöz diye tanımlar, bazısı aleni çapkın olduğunu söyler, bazısı bir şey demez sadece fırsatını bulunca karşısındaki kadına yürür. Kur yapar.
Adı taciz olaylarıyla anılan bir yazar intihar etti. Diğeri sosyal medyadan özür diledi bir diğeri de yapılanları kabul etmediğini söyledi. Kimin doğru söylediği kimin zalim olduğu Allahualem.
Yazarlara atılan iftira da olabilir. Benim derdim bu yazarların eril fail olup olmaması değil, benim savunduğum bazı orta yaşlı erkeklerin yaptığının taciz olduğunun farkına varması. Yaptığını yapmaktan kendini alıkoyması. Yaptığından şikayet edilmeyi beklemeden utanması.
İftira insanın manevi hayatına tecavüz etmektir. Yasalarda karşılığı olan bir suçtur. İslamiyet’in de uzak durulmasını emrettiği bir günahtır. Günahlar doğuran bir günahtır. Yazarlara iftira atılması, tacizin olmadığı anlamına gelmiyor.
Bizim camia, sizin camia mevzusu değil bu? İbadet yapması ile Müslüman addedilmez birey. Birey asıl güzel ahlakı ile Müslüman addedilir. Güzel ahlak sahibi bir Müslüman ibadet ile tacizi aynı bünyede barındıramaz.
Mahallesinde dindar kesilen, az öteye gidince sekülerliğin tavan yaptığı bir hayat yaşayan erkekler var. Bu erkekler para buldukça, statüsü yükseldikçe daha da seküler oluyorlar. Yakınlarındaki kadınlara yaklaşımları tacizkar oluyor. Tacize onları yönelten, ellerine geçen güçleri oluyor. Güç şaşırtması yaşıyor bu adamlar yada yazarın dediği eriller. Güç şaşırtması tacizkar yapıyor
İntihar eden yazara, yayınevlerinin ilişiğini kestiği yazarlara yapılan yargısız infaz düşündürücü. Suçluluğu ispat edilene kadar herkes aynı masum. Türk ceza kanunundan önce ceza kesme takdiri düşündürücü. Düşünür olmayla, edebi olmayla ahlaksız olmanın yan yana durmasına verilen bir tepki yayınevlerinin yaptığı. Keskin olduğu kadar lazım olan bir çıkış belki de. Sonralar için bir tedbir belki de.
İslamiyet af dileme dinidir. Rabbimiz affımızla ilgilenir. İslamiyet’te af edilmeyen günah yoktur. Tacizde af edilmeyecek bir günah değildir. Yeter ki aynı hata tekrar tekrar işlenmesin.
Tacize maruz bırakılandan helallik almak gerekir. Özür dilemek gerekir. Bazen de cezasına katlanmak gerekir.
Taciz için daimî bir gündem oluşturmalı. Akıllarda kalıcı olarak yer etmeli. Erkekler bu günlerden sonra hal ve hareketlerine dikkat etmek zorunda kalmalı. Her erkek, toplumdaki diğer kadınlara kız evladına, kız kardeşine muamele eder gibi muamele etmeli. Ya da kendi geliştirdiği güzel ahlakına göre muamele etmeli. Saygının içindeki duruş hep korunmalı. Karşı cinsle araya sosyal-fiziksel mesafe koymalı ve bu mesafeyi gözetmeli. Korona mesafeleri korunmaya devam etmeli aslında. Sadece fiziksel hastalık değil sosyal rahatsızlıklara da meydan verilmemiş olunur.
News