Bundan çok seneler önce uzak doğu ülkelerinden birindeki kraliyet sarayının ana kraliçesi çok hasta olmuş. Kral olan oğlunun, kendisine bazı konularda karşı gelmesine gücenen ana kraliçe, sırf oğluna inat saray hekimlerinin tüm uğraşlarına rağmen tedavi olmayı kabul etmiyormuş. Kraliçenin durumu günden güne kötüye gitmeye başlayınca bir hemşire kendini tutamayıp öne atılmış. Hemşire kız kraliçeye, sırf inadından dolayı böyle davrandığını ve böyle davranmaya devam ettiği sürece sadece kendine değil başta oğlu ve saray halkı olmak üzere tüm ülkeye zarar vereceğini söylemiş. Kraliçenin etrafında bulunan nedimeleri kızı yaka paça dışarı çıkarmaya çalışsa da, kızın cesaretini şaşkınlıkla seyreden kraliçe onları durdurmuş ve kızın konuşmaya devam etmesine izin vermiş. Bunun üzerine hemşire kız kraliçeye, kendisiyle bahse tutuşmasını teklif etmiş. Bu bahsi kraliçe kazanırsa, hemşire kız canından olacak ancak bahsi hemşire kız kazanırsa, kraliçe itiraz etmeden tedaviyi kabul edecektir. Kraliçe bahsi çok merak ettiğinden ve kızın böyle bir şey için canını ortaya koymasından çok etkilenir ve kabul eder. Bunun üzerine hemşire kız kraliçeye bir soru sorar ve bu sorudaki kişiyi tahmin etmesini ister.Sağlığından oldukça endişe ettiğinden kraliçeye yalnızca bir günlük süre verir.Kraliçenin bunu da kabul etmesi üzerine hemşire kız soruyu sorar: ” Bu kişi çok uzun süre önce yaşamış bir tıp alimi. Hatta Çin’de ilk ilaç yapan insanın bu kişi olduğu söylenir. Bu kişi, geçimini sağlamak için büyük bir evin hizmetini yapar aynı zamanda da evde yaşayan herkese hayat bilgisi dersi verirmiş. Efsaneye göre onun yaşadığı zamanlar ülkede büyük büyük dağlar varmış ancak öldükten sonra bütün dağlar ve ovalar sular altında kalmış.” Sorunun cevabını çok merak eden kraliçe tüm nedimelerine sorunun cevabını düşünmeleri için emretmiş. Bütün saray, sorunun telaşına düşmüş. Sarayı aşan soru ülkeye bile yayılmış. Herkes sorunun cevabını merak ederken kraliçe oğlunu düşünmeye başlamış. Acaba onu gerçekten üzüyor muydu? Hemşire kızın verdiği süre neredeyse biterken kraliçe cevabı bulmuş ve hemşire kızı çağırtmış. Ana kraliçe hemşire kıza: “Sen gerçekten çok akıllı bir kızsın, sorunun cevabını buldum. Ancak biliyordun ki bu sorunun cevabını bulsam da bulmasam da her iki türlüde sen kazanacaktın. Çünkü anneler çocuklarına kıyamazlar ve ben bu ülkenin annesiyim” demiş. Yani sorunun cevabı ‘Anne’ idi. Anne her şeyden önce bir kadındır. Hemşire kızın tek tek saydıkları ancak bir kadının başarabilecekleridir. Çünkü kadın Allah’ın bir lütfudur. Kadın, Allah’ın önce dünyaya sonra erkeğe bahşettiği eşşiz bir lütuftur. İlk kadın, Hz. Havva Annemiz bakın nasıl yaratılmış:
İbni Abbas ve İbn-i Mes’ud radıyallahu anhûmadan gelen bir rivayate göre iblis cennetten çırarılıp, Âdem (as) oraya yerleştirildikten sonra orada kendisiyle huzur bulacağı bir eşi olmaksızın yalnızca dolaşıyordu. Bu nimetlere rağmen Rabbinden bi eş talebinde bulundu.Bir gün uykusundan uyandığında başucunda sol eğe kemiğinden yaratılmış bir hanım gördü ve ona:
-“Sen kimsin?” diye sordu. O da:
-“Bir kadınım.” dedi.
Adem niçin yaratıldığını öğrenmek isteyince de:
-“Allah beni, senin benimle huzur ve sükûna ermen için yarattı dedi.
Hz. Âdem (as) buna önce çok şaşırdı sonra çok sevindi ve Rabbine şükretti.
Buhârî’nin nakline göre Rasûlullâh (sav):
“Kadınlara iyilikle muâmele edin, zira kadın, kaburga kemiğinden yaratılmıştır.Kaburga kemiğinin en eğri kısmı üst tarafıdır. Onu düzeltmeye çalışırsan kırılır, kendi haline terkedersen devamlı eğri kalır. O halde kadınlara karşı iyi davranın.” (Bûhâri, Enbiya, 1) buyurmuştur.
Özellikle son günlerde yaşanan kadına yönelik şiddet, Peygamberimizin buyurdukları ile ne kadar zıt olsa da hâlâ dünyada kadının kıymetini ve değerini bilen iyi insanların olduğunu biliyor olmak umutları taze tutmaya yeter belki. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Her sene bir öncekinden daha buruk. Özgecan’a, Hüsne’ye, Cansel’e üzülürken şimdi bile dünyanın herhangi bir yerinde belki de hemen yanı başımızda bir kadının şiddete maruz kalıyor olabileceğini aklımızdan çıkarmamalı, görmezden gelmemeli ve duyarlı olmalıyız.
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü…
Genç Ufuk Fikir Kulübü adına tüm dünya kadınlarının Kadınlar Gününü Kutluyor ve daha mutlu bir gelecek diliyoruz.
News
