DOLAR 32,3642 -0.38%
EURO 34,8383 -0.02%
ALTIN 2.393,89-1,17
BITCOIN 19207543,73%
Ankara
11°

KAPALI

04:16

İMSAK'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Okul Andı Meselesi Üzerine

Okul Andı Meselesi Üzerine

ABONE OL
26 Ekim 2018 22:29
Okul Andı Meselesi Üzerine
0

BEĞENDİM

ABONE OL

2007 yılı sonbaharı Cumhurbaşkanı’nı halk seçsin diye referandum olmuştu. O gün ben önce oy kullandım ardından hastaneye gittim. Üçüncü evladım dünyaya geldi. 21 ekim benim için unutulmaz günlerden biri oldu.

1998’den beri başı örtülü okunamayan üniversitelerde baş örtüsü yasağı kalktı.

Terörün can yaktığı günler şiddetlenince, silahın yapamadığını akiller yapsın dendi ve ülke dolaşılmaya başlandı. Sevilen sayılan insanlar ülkeyi dolaştı bir olalım diye.

Devlet dağdaki çocukları toparlamaya çalışıyordu. Çocukları kaçırılan analar umutlandı. Evladı söz konusu olunca hangi anne umut dolmaz.

Doğuda terkedilen köyler canlanmaya döndü.

Niyetin halis olması ve dualar alması sebebiyle huzur dolu günler doğudan başladı tüm ülkeye yayıldı.

Sakin, huzurlu ekonomik olarak başarılı yıllar geçirdik.

2013 sonbaharı geldi, kızım ilkokula başlayacaktı. Öğretmenimizin başı örtülü idi ve başı örtülü veliler dahi telaşlı idi. Nasıl olacak, çocuklarımızı başı örtülü öğretmen mi okutacak deniyordu. Ya fikirlerini empoze ederse endişeleri okulun bahçesinde dört dönüyordu. Orta yaşlı öğretmenimiz kendinden emin bir şekilde sınıfına gitti.

Başbakan, Cumhurbaşkanı, Meclis ondan yanaydı. Onu anlıyorlardı, eğitici olmasına başörtüsünün mani olamayacağını anlıyorlardı. Başörtüsü ile kamusal alanda çalışılabilecekti artık.

Okulun tek başı örtülü öğretmeniydi. Kızım onun sayesinde annesi gibi görünen bir öğretmen tarafından okutuldu. Arada kızım da başını örttü, arada açtı. Ülkenin gelenek görenekleri öğrencilerinin akademik başarısı oldu, tek derdi öğretmenimizin.

O yıl imam hatipler ortaokula öğrenci almaya başlamışlardı.

Zamanında kendi imam hatipten mezun ne kadar büyük varsa hepsi imam hatiplere akın etmişti.

Okulları kendi ideolojilerini yaymak amacıyla kullanan, devlet büyüklerine karşı olmayı maharet sayan, maaşını hak etmek gibi dertleri olmayan eğiticilerden bunalan veliler de çocuklarını imam hatiplere verdiler.

Hevesli hocalarla doldu imam hatipler. Ülke değerlerine saygılı, manevi alt yapısı olan ve akademik başarısı yüksek bir nesil idi hedef.

Dolmuştu imam hatipler hatta taşmıştı.

Talepten sebep, daha fazla imam hatip açılmıştı.

Aynı dönem yurtdışından üniversite öğrencisi alınmaya başlandı.

Afrikalısı, Balkanlısı, Türki Cumhuriyetlerde yaşayan gençler bir sınava tabi tutuluyor ve Türkiye’de eğitim alma hakkını kazanıyorlar.

Amaç demokratik, ileri, sağ görüşlü bir ülkede eğitim almalarıydı. Bu ülke onlar için Türkiye idi. Bu gençler okulu bitirecek ülkelerine dönecekler, kendi ülkelerini kalkındıracaklar, bir yandan Türkiye ile aralarında dostluk ilişkileri pekişecek.

Ülkenin dört bir yanı farklı renkte farklı kıyafette öğrenciler ile dolmaya başladı

Bereketli bir sonbahar olmuştu 2013. Ülkenin çoğunluğunu oluşturan sağcı dindar köylü kesim için…

Gereksiz olduğu ve incitici yanları bulunduğu kanaatine varılan okul andı bir vatandaşın şikayeti üzerine kaldırıldı.

Amaç ırkları yakınlaştırmaktı. Niyet halisti.

Bir ırkı kırdıklarının farkına vardılar

Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni kurulduğu sıralarda milli olalım diye aslında sadece kürtleri değil ülkenin tüm ırklarını kırmışlardı.

Trabzon Çaykara doğumluyum yaşım 43, köy ebesi tarafından doğurtuldum. Çünkü köyüm Trabzon’a uzaktı ve o kadar yolu gitmesindense köy ebelerine doğum yaptırılması daha mantıklı geliyordu. Bir karadenizli olduğum halde, deniz balıkları bizim oraya gelene kadar bozuldukları için deniz balığı görmeden büyüdüm. Bizim oralarda her köyün rumca adı kullanılır. Köyün ne diye soranlara yeni ismini deme, eski ismini de derler. Bizim orda Cumhuriyet sonrası olan her şey yeni ismi olarak anılır. Bu gün bile Çaykara’nın yüksek köylerinde rumca konuşulur.

Cumhuriyet kurulduktan kısa bir süre sonra tek bir milletin çatısı altında ülkeyi toparlamak adına ezana kadar her şeyi Türkçeleştiren büyükler, halkın büyük bir kısmını üzdüler. Bizim oralarda dağlarda hocalar çocuklara Kur’an öğretebildi gizli gizli.

Rahmetli babaannem o dönemi hiç iyi anmaz. Zamanın büyüklerini de. Ama bir kere ondan devlet aleyhine bir laf duymadım. Bizler değerlerimizi yok sayan büyüklere küs büyüdük, ama devletimizi çok sevdik.

Kürtler zor coğrafyalarından kaynaklanan mahrumiyetlerine, bir de kültürlerine değer verilmeyişini, bir takım provokatörlerce büyüttüler. Malum mihraklar bunu kürtlere hususiyetle yaptı. Kullandılar mahrumiyetle mücadele eden kürtleri.

Kürtlere bir kere bile kızamadım. Bana yapıldı ben küsmüyorum devletime, sen de küsmesene de diyemedim.

2013’te kalkan okul andı okumasına, onlar adına sevindim bile.

İncitilmeyecekler diye umdum. Alınganlıkları geçecek diye umdum.

Bir insanın elde etmek için hiçbir şey yapmadığı ırkı ile övünmesi, güzelim ben gururluyum bundan demekle aynı geliyor bana. Ya da ailesi zengin bir insanın zenginliğiyle gurur duyması ya da sarışının sarışınlığı ile mavi gözlü olanın mavi gözü ile gurur duyması.

Kişi başardığı ile övünebilir eseri ile övünebilir, gayreti ile övünebilir.

Aydın kesimde bile anlaşmazlıklara sebep olan bu and yeniden gündeme geldi bu sonbaharda.

Danıştay okul andı okunmaması kararını iptal etti.

Hukuku kullanarak yaptı bunu. Birçok vatandaşı ve değerlerini göz ardı ederek. Ülkedeki birlik beraberliğe zerre faydası olmayacak bir iptal. Dilerim daha fazla incitmelere alınganlıklara boş egolara sebep olmadan iptal olur.

Çünkü daha Sonbahar bitmedi, Kasım’dan umutluyum ben.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort