DOLAR 32,5451 0.01%
EURO 34,9203 0.19%
ALTIN 2.429,590,27
BITCOIN 2061399-4,07%
Ankara
25°

PARÇALI BULUTLU

20:01

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Bahar, Beni Görmeye Gelmedi Mi?

Bahar, Beni Görmeye Gelmedi Mi?

ABONE OL
23 Şubat 2024 14:55
Bahar, Beni Görmeye Gelmedi Mi?
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Hastane köşelerinde sessizce etrafı incelerken aklımdan bin bir konu geçiyordu. Ya babam ölse ne yapacaktım? Oysa içerde hasta yatağında kimsesiz bir şekilde ölümü bekliyordu. Hayır hayır olmaz desem de saatin çarkları gibi dönüp dolaşıyordu ecelin ayak sesleri. Doktorlara her seferinde durumunu sorduğumda aldığım cevaplar hep aynı idi: Çok geç kalınmış, neredeyse her tarafa yayılmış…
Yakıyordu bu sözler yüreğimi. Hiçbir şeyi olmayan insanların bile bir umudu olur. Benim o umudum da yoktu. Olanı da alıp götürüyordu doktorların söyledikleri…
Bazen yatağının yanına oturuyor, gözlerine bakıyordum. Yıllar, bütün omuzlarına aynı ağırlıkla çökmemiş. Biri kabarık ve durgundu; öbürü çökmüş ve yorgundu. Esmer bir ten, upuzun bir burun, iki büklüm kalmış beli ve alnındaki kıvrımlar adeta ufalanmış toprağı andırıyordu. Yıllarca acı çekmişçesine uzanmış, kapalı gözleriyle etrafında birilerini arıyordu sanki. Nadiren de olsa uyanır, gözlerime bakardı. Bahar, geldi mi beni görmeye der, halsiz düşerdi başı yastığına. Bahar, kimdi? Ben neden Bahar’ı tanımıyorum diyordum. Belki köyümüzde, belki şehirde veyahut yanı başımızda idi. Ama bize “Bahar, budur.” Diyemedi hiçbir zaman. Ve bugünlerde ise artık “Budur.” Diyecek takati de yoktu.
Yıllar öncesine dayanıyormuş her şey. Şirin ve küçük köyünde yaşarken tanımış Bahar’ı. Birlikte büyümüşler gibi anlatırdı bize. Yılkı atlarına bindiğinde gönlünü kaptırmış meğer. Bahar, güçlü halini görünce baharın kelebekleri gibi gülücükler saçıyormuş ona. O ise Romeo’nun keskin gözlerindeki cesaretin timsali gibi coşarmış. Zamanın akıp gittiğini anlamazmış bile. Bunları bize anlatırken derin derin düşünürdü. Meğer insan, ne denli düşünürse o denli sevgisi derinmiş. O denli doyumsuz ve acıklı imiş. Tabii ben bunları çok sonradan anlıyordum. Devam ediyordu babam: “On altı yaşıma girdiğimde pek de delikanlı idim. Köyde yaşıtlarım çobanlık yapamazken ben, evlilik kararı almıştım. Konuyu babama anlatmaya cesaret edemesem de anneme söylemenin yollarını aradım. Çünkü ilk adımı atmam gerekiyordu. İlk adımı atmak, bir şeyin mümkün olmasının yoludur. Adımı attığınızda, artık ihtimaller fazlasıyla oluşacaktır.” Diyor, o günleri yaşıyordu adeta. Dedem, soyuna önem veren biriymiş. Öyle her kapıya gidip kız isteyecek seviyesizliğe girmezmiş! Konu dedeme ulaşınca dedem, “Nasıl böyle soyu sopu bize layık olmayan bir ailenin kızına talip olur.” Deyip neneme kızmış.
Akşam ırgatlarla çayırdan dönen babamın duymak istemeyeceği sözleri söyleyince nenem, babam için yıkım başlangıcı başlamış. Bundan sonra bir Sartre edasıyla konuşmaya başlardı babam. “Birini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmektir derdi. Emek ister, sabır ister ve hatta körlük ister. Uçurumun kenarına geldiğinde sıçramak istersin. Ancak annemin bana söylediklerinden sonra içine düştüğüm uçurumdan sıçrayamayacağımı anladım. Çünkü bu sıçrayışı yapamayacağımı biliyordum.” Dediğinde gözlerinde yaşların aktığını esmer teninden zar zor seçiyordum.
Babam, o günden sonra onca çocuk ve sevdiklerine rağmen yalnızlık çektiğini söyledi hep. Onun için yalnızlık, çevresinde insan olmaması değilmiş. İnsan, önemsediği, benimsediği şeylere sahip olamadığı zaman da yalnız hissedermiş meğer. İçinde bir volkan halini alan bu duyguları anneme hiç hissettirmedi. Bütün bir ömrü, bu zihin bulanıklığında geçirdi. Çünkü bu duygular, onun zihninin başka yöne dağıldığının farkına varmasına bile izin vermemişti.
Köyümüzde o kadar kimseye sordum. Nedense hiç kimse Bahar’ın kim olduğunu bilemedi. Bir gizem gibi babamın dilinde sayıklana sayıklana geçiyordu günler. Odasında koltuğun üzerinde geçirdiğim her gece yankılandı kulaklarımda Bahar. Doktor, artık zamanın iyice yaklaştığını belirttiği bir zamanda gün geceye evrilmişti. O gün, babama yüzümü çevirmeye yüreğim yetmiyordu. Bir ara gözlerini açtı. Bana bak dercesine geveledi ağzında birkaç kelime. Dönüp ne dediğini anlamaya çalışırken “Bahar, beni görmeye gelmedi mi?” dedi ve gözlerini ebedi yolculuğa doğru yumdu…

İletişim: hakanisik49@gmail.com

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort