DOLAR 32,5451 0.01%
EURO 34,9203 0.19%
ALTIN 2.429,590,27
BITCOIN 2061399-4,07%
Ankara
25°

PARÇALI BULUTLU

20:01

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Celil Korkaktır, Ona Kız Verilir Mi?

Celil Korkaktır, Ona Kız Verilir Mi?

ABONE OL
19 Mart 2024 13:26
Celil Korkaktır, Ona Kız Verilir Mi?
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Güneş, Varto’nun tepelerine inmeye başladığında ilk selamladığı yer Goşkar Baba Tepesi olur. Şirin ama solgun bir yüzü andıran bu tepenin hemen dibinde kurulan Kalçık Köyü ise Celil’in kaderinin çizildiği mahpushanedir diyebiliriz. Celil, doğumuna iki ay kala babasını kaybetmiştir. Babası, döneminin ekonomik sorunlarından kaynaklı köyde tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamaya çalışan biridir. Yazın tırpan ile biçtiği otları dağların yüksek kesimlerinde toplar. Kışın ihtiyaç duydukça kızakla köye indirir. Bir gün kızakla otları indirmeye çalışırken kızağın ayaklarına dolanan kaputunun etkisiyle savrulur, uzun bir süre sürüklendikten sonra dik bir yamaçtan çakılarak feci şekilde can verir. Celil de dağların ve soğuğun hüküm sürdüğü Kalçık’ın sırtlarında kah çobanlıkla kah da amelelikle geçim derdine düşerek büyür. Buralarda babasız olmak, ölümden beterdir. Anne, baba olamaz. Törenin anneye biçtiği rolün dışına çıkamaz çünkü anne. Celil de böylesi bir yazgının hükümranlığında hayata atılır.
Goşkar Baba, dini ve tarihi bir figürdür Kalçık’ta. Özellikle sağlık sorunları olan insanların bilhassa çocukların lanetlendiği inancı vardır. Köyde bir yaygara kopmuştur: Celil’in babası zalim olmasaydı, Celil babasız kalmazdı. Onun zalimliği nedeniyle Goşkar Baba’nın bedduasına nail oldu. Dolayısıyla acı bir ölümle çocuklarını yetim bıraktı gitti. Garibim Celil, hiçbir şeyin farkında olmadan büyür. Herkesin her önemli günde mezar taşına ip bağladığı, uğruna kurbanlar kestiği Goşkar Baba’ya o, içten içe nefret besler; saygı duymaz. İçinde filizlenen kin, henüz biten bıyığındaki sarı kılları terletircesine yayılır. Bir yandan babasının söylendiği gibi zalim olmasına kızar öbür yandan ise “Goşkar Baba iyi biri olsaydı babamı geçtim biz çocuklarına neden acımadı?” der. Cevapsız soruları uzadıkça içinde alevlenen öfke, bitmez tükenmez bir hal alır.
Koyun sürülerinin peşinde ömür tüketilir mi? Yahut herkesin kutsal saydığı Goşkar Baba, onu bu denli kimsesiz bırakmışsa Kalçık’ta durmanın bir kıymeti var mı? Zihni bu sorularla zaman geçirir Celil’in. Goşkar Baba, onu çok gücendirmiştir. Ama o, babası gibi kaderine razı olmayan bir kana sahiptir. Hele bir annesi vardır. Dünyanın yükü sırtında da olsa of demez, dört elle sarılır çalışmaya. Annesi inatçıdır Celil’in. Kaybolan yaşam sevinci için yüreğinde duyduğu acının mücadelesini vermek ister hep. Onun da hayalidir, Celil’i evlendirmek. Babasız çocuğun baba olduğunu görmek. Lakin zaman ne getirecek bilemezler. Zamanla birlikte Goşkar Baba’nın kimi lanetleyeceğini hiç bilemezler.
Kalçık’ta zengin bir gelenekler örgüsü vardır. Değişik değişik inançlar, uygulamalar köyün kanaat önderleri tarafından uygulanır. Kapalı bir toplum olarak Kalçık, dışarıya kız vermezler. Ancak köyün içinden de her erkeğe kız vermezler. Erkeğin cesaretli ve çalışkan olması bayağı önem taşıyan bir koşuldur. Doğrusu bu köyde doğan her erkek genelde cesaretli ve çalışkandır. Karların erimesi ile birlikte koyun sürüleri yavrularından ayrılır. Sürüler gündüz otlatıldığı gibi gece de otlatılır. Koyunların besili olması temel hedeflerdendir. Buna azami özen gösteren köylüler, kızlarını evlendireceği erkekleri de böylece gece otlatmalarında tanır. Yani erkeğin cesaret ve çalışkanlığı geceleri ortaya çıkar.
Ne var ki Celil’in bir sorunu vardır. Celil, koskocaman köyde yalnız ve kimsesizdir. Onun yaşadığı sorun, vücudunu saran bir hastalık gibi günden güne yüzüne yansır. Celil, geceleri görmezmiş. Bu durum köyde dedikoduyu sevenlerce dilden dile yayılır olur. Gündüz savaşçı gibi atılgan Celil, karanlığın bastırması ile birlikte önünü göremez hale gelir. Günden güne eriyen bedeni, yaşadıklarını kaldıramayacak hale getirir onu. Kimse anlamaz onu, derdini kimseye açamaz olur Celil. Köyün yaşlısı Alihan Dede, Goşkar Baba’nın Celil’e de lanet ettiğini söyler kolukomşuya. Bunu duyan anne yüreği, yedi kurban kestirir. Lakin Celil, gündüz gözleri görmeyen yarasalar gibi geceleri sağa sola çarpa çarpa yürür, Goşkar Baba’nın mezar taşlarına ellerini dokunduran annesinin sesi, her gece kulaklarda yankılanır olur. Ancak Celil, her geçen gün açılır beklentisi içinde iken gözleri gece göremez olur.
Aradan zaman geçer. Hem de öyle bir geçer, Celil’i eze eze geçer. Akranları yuva kurup evlenir. Celil ise “köre kız verilir mi, aslında korkak o. Geceden korktuğu için öyle davranıyor. Yok yok, Goşkar Baba ona lanet etmiş. Ona kız verilmez” sözlerini duydukça yüreğinden vurulur. Yürek mi? O ne ki? Babasından sonra taşa bürünür o. Annesini gördüğünde kor olur düşer yangınlar, üzerine su serpecek bulamaz. Annesine görünmek istemeyen Celil, koyun sürülerinin dinlenmeye çekildiği çadırlarda uyur, gündüzleri ise sürüsüne bakar. Bir gün yüreği kaldıramaz artık olan biteni. Babasının mezarına gitmeye karar verir. Babasına kızacak, neden beddua alacak şeyleri yaptığının hesabını soracak. Kim bilir, suçu yoktur ama babasının yüzünden o da boynu bükük ortada kalmış. Babasının mezarına geldiğinde gözlerinden yaşlar akmaya başlar. “Neden baba, neden?” der. Yoksulun da mezarı yoksul olur nedense. Derme çatma toprakla örülü mezardan kalkıp “Oğul, hiçbir suçum yok. Aldanma köylülere. Goşkar Baba’nın bize beddua ettiği yok.” Diyecek hali yoktur babanın. Baba, gamlı kederli dünyayı bırakmıştır çoktan arkasından. Sorularının cevabını alamayan Celil, uzun bir süre mezarın başında bekler. Bir babaya bakar bir de Goşkar Baba’ya.
Celil, daha fazla dayanamaz söylentilere. Bir gün babasının düştüğü kayalıklardan atlar. Cesedini çoban köpekleri bulur Celil’in. Sarı teniyle gülümseyen gözleri açık şekilde gitmiştir Celil’in. Goşkar Baba’nın mezarına götürürler tabutunu. Oysa Goşkar Baba ona lanet etmişti. Ne bilsin ki köylüler veya nerden bunu dert etsin ki? Ritüeller eksiksiz yerine getirilir. Celil, babasının yanı başında toprağa verilir. Aradan zaman geçer. Köye gelen bir grup sağlık ekibi köylünün sağlık taramasını yapar. Yapılan tetkiklerde Celil’in annesinde genetik gece körlüğü teşhisi konulur. Meğer Celil korkak değilmiş, kör de değilmiş. Genetik bir hastalık durumu olan gece körlüğü yaşıyormuş. Ama herkes Celil’e ve babasına Goşkar Baba lanet etti bilirmiş…

İletişim: hakanisik49@gmail.com

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort