Dünyanın yılbaşı geliyor, global dünyanın, kapitalist dünyanın yılbaşı geliyor. Kendi heva hevesini düşünüp harcadığı kadar mutlu olacağı zannına kapılanların günleri geliyor. Vererek değil, maneviyatla değil, harcayarak mutlu edilmesi öğretilmiş, kazanç harcama hesabını an için sıkıntı görmeyenlerin, alışverişte görülelim günleri geliyor. Öğreten ile pazarlayan güruh aynı güruh…
Zenginlerin, dev şirketlerin cirolarının tavan yapacağı günler geliyor, kredi kartı kullanımının, taksit sayısının, ömrün sonunu bulacağı günler geliyor. Kıt kanaat kazananın, kredi kartı borcuna batacağı günlerin arifesi bu günler. Mağazalar yıldızlarla donatıyorlar camekanlarını; geyikler, Noel babalar iniyor yeryüzüne, çünkü Hristiyan alemine şenlik bu günler. En az Müslüman alemi kadar kandırılan Hristiyan alemine şenlik bu gün. Parasına para katmak için günleri şenlik ilan eden, zenginlere şenlik bu gün aslında…
Global olunca dünya, günler ortak oluyor, ortalık ortaklık hevesindekilerle dolu olunca…
600 yıllık çınar Osmanlı, vatandaşlarını Müslüman, gayri Müslim diye ayırdı, Müslüman bayramını yaşadı, Hristiyan yılbaşını kutladı. Kimse kimsenin şölenini kınamadı da kutlamadı da. İlim irfan üzerine inşa edilmiş 600 yıllık çınar, istemedi Müslüman dejenere olsun. Ümmet olunca kandırılamayanlar, millet olunca benziyor yanındaki millete.
Kolay tatlı gelir, konfor tatlı gelir, harcamak tatlı gelir doymak bilmeyen nefislere. En çok müslüman ile uğraşır şeytan nefsini mutlu etmesi üzerinden. Ardından da başarır ekseriyetle…
Efendimiz peygamberimiz İslamiyet’in yükselişe geçtiği, ganimetlerin arttığı dünya cenneti bir zamanda, hanımlarının, ümmetin annelerinin, konfor talepleri üzerine çok üzülür ve onlarla günlerce konuşmaz.
Ta ki bir ayet gelene kadar. Allah (c.c); “Ey Peygamber , eşlerine de! Eğer dünya hayatını ve süslerini istiyorsanız, gelin size bağışta bulunayım ve güzellikle salıvereyim. Yok eğer Allah’ı , resülü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, muhakkak ki Allah içinizden iyi davranan hanımlara büyük mükafat hazırlamıştır. (Ahzap suresi 28-29)
Peygamber hanımlarını bile kandırma potansiyeline sahip şeytana gün, bu günler. Kandırma aldatma potansiyeli sınırsız şeytana kolay günler, Müslümana -uyanık olmayı başarırsa- müslümana da kolay günler bu günler. Çünkü bu günlerde seküler, bir o kadar da kapitalist dünyanın süslenmesi, harcama dünyası için. Harcadıkça, harcadığı anlarda mutlu olan büyük çoğunluk, sayısı bini bulmayan zengin azınlığa kazandıracak kat be kat.
Tezgah açılmış pazar kurulmuş ama bizim alemin pazarı değil bu gün. Bizim pazara daha var.
Bizim pazarda her alınan eve gitmiyor, alım gücü verme gücüne dönüşüyor, sırf Allah rızası için…
Geçenlerde papa efendi Rohingya’da idi. Yardım için mi misyonerlik için mi Allah bilir! Varsın Papa efendi kendi cemaati ile meşgul olsun, Müslüman Rohingyalıyı, varlıklı Müslüman duysun. Müslüman atasından gördüğü vakıf kültürünü diri tutsun ki varlıklıya imtihan, dar gelirli aç muhtaç gezmesin. Papa efendiye ne?
Nasrettin hoca yolda bir adamla karşılaşır, adam telaşlı ” hocam elinde bir tepsi baklava olan bi adam geçti, gördün mü? ” der.
Hoca umarsız umarsız “bana ne!” der.
“Ama hocam, senin eve doğru gidiyordu.” der adam.
Hoca kaşlarını çata çata adama “o vakit sana ne” der.
Her seneki yılbaşı telaşı, inadına kutlamayacağım diyenlerin telaşı, o güne İslam alemi için gün bulanların hepsinin telaşına hocadan cevap.
Pişmanlıklarıyla keşkeleriyle keyifleri ile 2017 bitiyor, 2018’de gelecek ardından, mukadderat…
News
