Malum olduğu üzere grip salgını var ve ben yaşım ve cinsiyetim gereği bilinç ile abartma arasında gidip geliyorum. Gidiş fiziksel olarak, psikolojik olarak, sosyolojik olarak çok güzel olsun inşallah. Geçsin bu günler. Hadi kafa dağıtalım gezi yazısı ile.
Ankara Ankara güzel Ankara Birkaç gündür Ankara’da ağaçlar çiçek açmaya başladı. Top top olurlar yakında. Japonya’da kiraz ağaçları zamanı gibi olur her yer sonra.
Ankara Türkiye’de en çok ağacın dikildiği şehir. Her yer park, her yer ağaç. O ağaçların arzı endam etme zamanları. Baharları en güzel olan şehirlerden Ankara. İlkbahar pembeli beyazlı, sonbahar sarılı kırmızılı geçiyor. Toplama bir şehir olduğu için şehirlinin hafta sonu aktivitesi için her tarafta sayfiye yerleri yapılmış. AVM zengini bir şehir aynı zamanda. Çoğu A harfi ile başlayan her boyda AVM’leri hemen her semtte mevcut. Buraya bazen kendi bazen de anası babası göçmüş, sonradan Ankaralı para kazanma telaşına kapılırken eğlenmeyi de ihmal etmemiş hiç. Her meşrebe göre eğlenme alanları mevcut.
Gündüz güneşin parlattığı Ankara geceleri de ışıl ışıl. Işıklandırılmayan bina yok gibi. İstinaf mahkemesi mesela sanki dersin devlet dairesi değil de afilli bir eğlence mekanı. Şehrin her şeyi nevi şahsına münhasır. Üç buçuk senedir buradayım hala şaşırıyorum gördüğüm farklı kültürel hallere. Şehrin ilçeleri bile farklı farklı ırklardan. Aslında içinde milyonları barındıran koca bir köy. Şehrin aşırı aydın solcusu da köylü muhafazakar sağcısı da köylü. Yeni nesil de Angara bebesi. Bilmeyen tarihi yok sanır. Cumhuriyet ile var oldu sanır. Cumhuriyet’in ve başkent olmasının ekmeğini yemiştir ama Ankara 1923’te var olmamıştır. Hacıbayram Veli, Roma Hamamları olan bir şehir Ankara. Kalede Selçuklu ahi geleneğinden kalma tamamen ahşap işçiliği ile inşa edilmiş türlü ahi simgeleri ile dolu olan bir camisi olan bir şehir Ankara.
Bir zamanların erkeğe yönelik eğlence kültürünün kurbanı olan kale ve çevresi güzelliği eski haline getirilmiş erkek eğlencesi mekanlardan arındırılmış bu gün. Tarihi hamamıyla meşhur Hamamönü restore edilmiş konakları ile dev bir sosyal alan. Bosna’daki Başçarşı’daki ahşap çeşmenin aynısı burada da mevcut. Birkaç sokak gerisi gecekondu olan semt çok farklı uçta sosyal kesimler birbirlerine aldırmadan bir arada yaşıyorlar.
Hamamönü ötesi Ulucanlar. Ulu insanların hüzünlü hikayelerinin müzesi. Dev eski bir hapishane. Bu mekanlar üniversitelere de çok yakın. Ankara’nın köklü bir üniversitesini kazanan her türlü farklı bir havada geçiriyor eğitim hayatını. Sıkılmaya vakti kalmıyor.
Kışları çok soğuk, yazları çok sıcak bir şehir. Karasal iklim, hem de başta en can yakanından. Şehir koca bir köy ve trafiği de nevi şahsına münhasır. Yurdun dört bir yanında ne kadar Şahin, Doğan varsa alayı burada. Modifiye edilmiş bir şekilde asfaltı ağlatıyor geceleri. Şehrin sakinleri geceleri çok sakin olduğu için boş yollar gençlere kalıyor. Parası az olan Tofaş alıyor daha çok olan BMV, kendini farklı göstermek isteyen Audi alıyor.Dört tekerleği inginç bulmayan motorsiklet ya da bisiklet kullanıyor.
Ova şehri, yollar alabildiğince olunca, gençler araba meraklısı olunca, trafik de ona göre oluyor. Trafikte barınmak isteyen de ona göre olmak zorunda. Kesinlikle tecrübe edilmesi gereken bir şehir. Bürokrat şehri, öğrenci şehri sanılan şehir içinde bir dünya kültürel zenginlik barındıran bir Türkiye karması. Şu melun, adını anmak istemediğim gribi aşar aşmaz görün derim. Sevemem, yaşayamam sandım; öyle böyle değil, değişik.
News
