DOLAR 32,3642 -0.38%
EURO 34,8383 -0.02%
ALTIN 2.393,89-1,17
BITCOIN 19207543,73%
Ankara
11°

KAPALI

04:16

İMSAK'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Bana bir koyun çizer misin ? | Küçük Prens – Saint-Exupery

Bana bir koyun çizer misin ? | Küçük Prens – Saint-Exupery

ABONE OL
21 Mayıs 2017 20:03
Bana bir koyun çizer misin ? | Küçük Prens – Saint-Exupery
0

BEĞENDİM

ABONE OL

sainteks(1)Bazen küçük bir çocuk gelir ve hayatımızı değiştirecek büyük cümleler söyler. İşte büyükler için yazılmış çocuk kitabı Küçük Prens’ten unutulmayacak alıntılar;

1.

Büyükler hiçbir şeyi kendi kendilerine anlayamazlar. Onlara durmadan her şeyi anlatmak da çocuklar için yorucudur.

2.

Büyükler sayılardan hoşlanır. Onlara yeni bir dostunuzdan söz açtınız mı, hiçbir zaman size önemli şeyler sormazlar. Hiçbir zaman: ” Sesi nasıl? Hangi oyunu sever? Kelebek toplar mı?” diye sormazlar. “Kaç yaşındadır? Kaç kardeşi var? Kaç kilodur? Babası kaç para kazanır?” diye sorarlar. Ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onu. Büyüklere: “Pembe kiremitten bir ev gördüm, pencerelerinden sardunyalar, damında güvercinler vardı” derseniz, o evi bir türlü gözlerinin önüne getiremezler. Onlara: “Yüz bin franklık bir ev gördüm” demeniz gerek. O zaman: “Aman ne güzel!” diye bağırırlar.

3.

İnsan binlerce, milyonlarca yıldızın birinde yaşayan eşsiz bir tek çiçeği seviyorsa, yıldızlara bakmakla bile mutlu olur. “Çiçeğim oralarda bir yerdedir” der. Ama koyun çiçeği yerse, sanki yıldızların hepsi birden sönüverir.

4.

“Senin gülünün diğerlerinden daha önemli olmasını sağlayan şey  ona ayırdığın vakittir” dedi küçük prens.

5.

“Günaydın” dedi küçük prens.
“Günaydın” dedi satıcı. İnsanların susuzluğunu gidermek üzere hazırlanmış tabletler satardı. Haftada bir kez bu tabletlerden aldınız mı  o hafta hiç susamazdınız.
“Peki bunları niçin satıyorsunuz?”
“Çünkü bu  insanlara çok vakit kazandırıyor. Uzmanlar bunun araştırmasını yaptılar. Haftada tam elli üç dakika kazanıyorsun.”
“Peki bu elli üç dakikada ne yapıyorlar?”
“Canları ne isterse.”
“Eğer elli üç dakikam olsaydı ” dedi küçük prens  “bir su pınarına doğru ağır ağır yürürdüm.”

6.

Bütün tavuklar birbirine benzer. Bütün insanlar da öyle. Bu yüzden biraz sıkılıyorum. Ama beni evcilleştirirsen eğer, yaşamıma bir güneş doğmuş olacak. Senin ayak seslerin benim için diğerlerinden farklı olacak. Ayak sesi duyduğum zaman hemen saklanırım. Ama seninkiler, bir müzik sesi gibi beni gizlendiğim yerden çıkaracaklar. Şu ekin tarlalarını görüyor musun? Ben ekmek yemem. Buğday benim hiçbir işime yaramaz. Bu yüzden de bu tarlalar bana hiçbir şey hatırlatmazlar. Buna üzülüyorum. Ama sen beni evcilleştirseydin, bu harika olurdu. Altın renkli saçların var senin. Ben de altın renkli başakları görünce seni hatırlardım. Ve rüzgarda çıkardıkları sesi severdim.

7.

“Sadece evcilleştirdiğin kişiyi anlayabilirsin” dedi tilki. “İnsanlarınsa hiçbir şeyi anlayacak vakitleri yoktur. Her şeyi dükkandan hazır alırlar. Ve arkadaşlar dükkanlarda satılmadığı için de, hiç arkadaşları olmaz. Eğer bir arkadaşın olsun istiyorsan, evcilleştir beni!”

8.

Küçük prens güllere bir kez daha bakmaya gitti.
“Hiçbiriniz benim gülüm gibi değilsiniz. Çünkü henüz hiçbiriniz evcilleşmediniz. Ve siz de hiç kimseyi evcilleştirmediniz” dedi onlara. “Siz tıpkı tilkinin benimle karşılaşmadan önceki hali gibisiniz. Dünyadaki binlerce tilkiden yalnızca biriydi o. Ama ben onunla dost oldum ve şimdi artık o özel bir tilki.”
Güller bu duyduklarına çok bozuldular.
“Evet, güzelsiniz. Ama boşsunuz. Sizin için kimse yaşamını feda etmez. Yoldan geçen herhangi biri, benim gülümün de size benzediğini söyleyebilir. Ama benim gülüm sizin her birinizden çok daha önemlidir. Çünkü ben onu suladım. Ve onu camdan bir korunakla korudum. Önüne bir perde gererek rüzgarın onu üşütmesini engelledim. Tırtılları onun için öldürdüm ( ama birkaç tanesini kelebek olmaları için bıraktım). Onun şikayetlerini ve övünmelerini dinledim. Ve bazen de suskunluklarına katlandım. Çünkü o benim gülüm.”

9.

“İnsan gerçekleri sadece kalbiyle görebilir. En temel şeyi gözler göremez.”

10.

“İnsanlar,” dedi küçük prens, “ne aradıklarını bilmeden hızlı trenlere doluşuyorlar. Endişe ve telaşla, aynı yerde dönüp duruyorlar.” Bir an durakladıktan sonra ekledi: “Çektikleri sıkıntıya değmez bu.”

11.

“ Gitme seni bakan yapacağım “ dedi.
“ Ne bakanı? “
“ Adalet bakanı! “
“ Ama burada yargılayacak hiç kimse yok ki! “
“ Bunu henüz bilmiyoruz. Krallığımı tam olarak gezmiş değilim. Yaşlı olduğum için yürümek beni yoruyor. Arabaya binmek istesem  burada araba için yer yok.”

“ Ama ben gezegende hiç kimse olmadığını biliyorum “ dedi Küçük Prens. Bir yandan da emin olmak için başını eğdi ve gezegenin diğer tarafına göz attı.

“ O halde sen de kendini yargılarsın “ diye yanıtladı kral. “
Kendini yargılamak diğer insanları yargılamaktan çok daha zordur.
Kendini gerektiği gibi yargılayabilirsen  çok adilsin demektir. “

12.

Bir gezegen biliyorum, orada bir Bay Kırmızı yaşıyordu. Hiç çiçek koklamamıştı. Hiç yıldız seyretmemiş, kimseyi hiç sevmemiş, toplama işleminden başka bir şey de yapmamıştı. O da senin gibi bütün gün yineleyip duruyordu: “Ben ciddi bir adamım! Ben ciddi bir adamım!” Ve gurundan yanına yaklaşılmazdı. Ama adam değil, mantardı!

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort