DOLAR 32,5451 0.01%
EURO 34,9203 0.19%
ALTIN 2.429,590,27
BITCOIN 2061399-4,07%
Ankara
25°

PARÇALI BULUTLU

20:01

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Bir Eren Memlekete Uzanan Namahrem Elleri Gösterir Şehit Olur

Bir Eren Memlekete Uzanan Namahrem Elleri Gösterir Şehit Olur

ABONE OL
22 Ağustos 2018 11:43
Bir Eren Memlekete Uzanan Namahrem Elleri Gösterir Şehit Olur
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bir Eren memlekete uzanan namahrem elleri gösterir şehit olur,

Bir Eren Trabzonspor formasını giye kalanlara umut olur,

Bir Eren burslar kazanır alim olur,

TL de hak ettiği değeri bulur müsterih olalım.

 

Seni şehit olduğun gün tanıdım Eren Bülbül. Keşke daha önceden tanısaydım. Bir gün seninle ilgili düşüncelerimi derleyip toparlayıp yazmak istiyordum. Mavi gözlü sarı saçlı dev çocuk. Nasip bu güneymiş.

Ben gündeme dair yazıyorum ekseriyetle, bir iki haftaya yazım yayınlanıyor. Elimde olmayan sebepler buna sebep.

Mesela şu an dolar krizi var. Dilerim yazım yayınlandığında dolar krizi mrizi kalmasın. Okuyan da oh geçti çok şükür desin, bir de Eren’e bir Fatiha okusun inşallah.

Bir yanda dolar-ekonomi bir yanda Eren Bülbül. Ne alaka değil mi?

Maçka’nın dağlarında çobanlık yapan bir delikanlı idi Eren, 15 yaşında idi, hayali Trabzonspor forması giymekti. 11 Ağustos 2017’de teröristlerin saklandığı yeri gösterirken şehit olmasaydı, kendi halinde hayaller kurmaya devam edecekti, ineklerin peşinde, çobanlık yaparken.

Eminim şu anki dolar krizi onu etkilemeyecekti. Lüks elektronik eşyalar almak gibi bir derdi olmadığı için, dikmeyi planladığı bilmem kaçıncı binanın demirlerinin fiyatlarının artması gibi bir derdi olmadığı için, uzak doğudan daha uzak yerlere döviz üzerinden tatile gitmeyi planlamak gibi bir derdi olmadığı için…

Tek derdi hayvan otlatmak olan, doğduğu şehrinin takımında oynamak olan bir Anadolu çocuğu Eren. Bir köylü…

Mutlu mesut bir köylü…

Nazar boncuğu gibi gözleri vardı, kıymasın kimse ona gibi bakıyordu dünyaya kısık kısık.

Dört mevsimi yaşayabilen, bereketli toprakları gürül gürül suları olan, üç tarafı, dört denizle çevrili bir ülke Türkiye. İçimizden birçok Hollanda çıkar ama bir Hollanda kadar vakıf değiliz tarıma.

Eren gibi köy çocukları ve köyünde kalan bir avuç köylü yetmiyor tarım yapmaya.

Kurbanlıklarımız Avrupalardan geliyor. Orta Asya’dan beri işimiz gücümüz olan hayvancılığı ne ara bu kadar ihmal ettik.

Devlet hayvancılığı bu kadar desteklerken niçin betonlaşma tek hevesimiz oldu. Ev almak, ev döşemek, ev satmak, ev yapmak oldu ülkece tek meşgalemiz. Her artan ev ile ev fiyatları aldı yürüdü ama imkân sahiplerinin hızını kesemedi, sahip oldukça sahip olası geldi vatandaşın, sattıkça yapası geldi müteahhidin.

Neydi ev; bir çatı, dört duvar, bol huzur.

Eren o evlere sahip olamadı mesela. Şehit olunca anası sahip olabildi. Eren’in ayakkabısı bile olmamıştı doğru düzgün, ona ağladı anası.

Eren’imiz gibi binlercesi sokaklarda, dağlarda, çayırlarda. Farkında değiliz. Tek derdimiz biz olduk. Sağımız solumuz ne vaziyette bihaberiz.

Dolar aldı yürüdü diye bir müteahhit kadar endişeleniyor mu kağıt toplayıcısı. Ne kadar etkileyebilir onun kağıt toplama hızını dolar?

Hayatımıza; cep telefonları, elektronik makinalar, lüks merakı girmeden önce ne kadar etkiliyordu yaşamımızı dolar. Yaz standardımız olmadan önce tatil, nasıl geçiyordu yaz.

Dolar da dolar diyen nesinden vazgeçebilir memleketi için. Sahip olmak istediği en son teknolojik oyuncaklardan, sahip olmak istediği lüks ev eşyalarından, sahip olmak istediği daha lüks arabadan ya da gitmeyi planladığı tatilden vazgeçebilir mi? O kadar sıkışmış hisseden var mı kendini? Ya da ah vah demekten başka bir şey gelmediğini mi düşünüyor elinden, felaket tellallığı yaparcasına.

Ülke konfor ve lükste tavan olma yolunda. Fransa vergi alırken canını alıyor vatandaşının, orada da konfor tavan. Biz çok doğulu az batılı bir milletiz. Konfor gelsin, imkan gelsin vergi az olsun, kriz çıkmasın, adamı olan yürüsün gitsin gidebildiğince, ahlak seviyesindeyiz.

Yüzde doksan Müslümanız ya sıkıntı orada, yaramıyor bu kadar konfor, bu kadar keyif.

Her dert bir dermandır aslında. Uyanmalı gaflet uykusundan bizi bozmak üzere olan bir yaşantıya yol alıyoruz. Eninde sonunda öleceğimiz bir dünyayı çok sevdik.

Şehitleri de çok sevdik uzaktan.

Sağ olsun devletimiz, artık askerliği de uzaktan sever olabileceğiz.

Hayvancılık, askerlik bizim ata mesleğimiz idi oysa.

Göçebe yaşayan bir milletten, sitesel yaşayan bir millete döndük. Korkar olduk, bizim imkanlarımıza sahip olmayanlardan. Yüksek duvarlar, sitenin kulübesinde, bizler için dikilen asgari ücretli üniformalı güvenlik görevlisinden umduk huzuru. Huzur sandığımızı…

Her imkan sahibi olmayan Eren gibi şehit olana kadar aynı oldu, sadece fakir oldu.

Eren’in nazar boncuğu gözleri, anası dışında kimin dikkatini çekti şehit olana kadar. Kim bakmak istedi o gözlere anası gibi kıyarak.

Şehrinin takımında oynamaktı tek hayali, bordo mavi formayı giymekti. Trabzonlu olmak bir ayrıcalıktı onun için. Kalan büyük takımlar umuru değildi. Kaç tane şehrin takımı vardı, şampiyonluk ile mazisi olan.

Trabzonlu idi Eren, Maçkalı, Anadolu çocuğu idi yüreği kocaman. Rabbim rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.

Kısık mavi gözlerin, parlak sarı saçların ile aklımıza kazındın hiç çıkmamacasına.

Umutlu olmak lazım hem TL’den hem kalan Erenlerden. Son nefesimize kadar. Umutsuzluk şeytanın verebileceği en güçlü vesvese.

Bir Eren memlekete uzanan namahrem elleri gösterir şehit olur, bir Eren burs kazanır alim olur, bir Eren şehrinin takımında futbolcu olur kalanlara umut olur.

TL de hak ettiği değeri bulur. Müsterih olalım.

Bu gün olmaz belki, yarın olmaz ama bir gün olur. Acelesi olana göre bir memleket değil burası. Allah c.c Müslümanları korkutmaz, yeter ki biz ona layık kul olma derdinden sapmayalım, dünyaya haddinden fazla meyletmeyelim, acele etmeyelim. Meyvesi tatlı olan sabırdan şaşmayalım.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort