DOLAR 32,3642 -0.38%
EURO 34,8383 -0.02%
ALTIN 2.393,89-1,17
BITCOIN 19207543,73%
Ankara
11°

KAPALI

04:16

İMSAK'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Pencere Şaşkınlığı

Pencere Şaşkınlığı

ABONE OL
17 Mart 2019 15:01
Pencere Şaşkınlığı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

28 Şubat 2019

Bugün tekrar baktım.

Büyük bir ihtimalle bir üniversitenin kapısında, eylem yapan, hakkını arayan, örtünme şekilleri bugün ender rastlanan; ama o zaman hepsinin benzer şekilde örtündüğü, şehadet parmaklarını kaldırmış, bir grup genç ablanın fotoğrafı… Hatırımdan çıkmasın yaşananlar, bugünkü rahatlığımın vesilelerini unutmayayım diye telefonumda saklıyordum.

Ve bugün 28 Şubat 2019. Başlanılan noktadaki iddia, niyet, samimiyet ve gayretin bugün ne kadarının diri tutulduğu, derdi olanın her zaman sorguladığı bir konu. Bugün bu fotoğraf ise temsil içindir. Yaşanılan değişim ve dönüşüm hem hanımlar hem erkekler arasında bireysel, ailesel ve toplumsal boyutlarda gerçekleşmektedir.

Kıymetli kardeşlerim biz kazanıyor muyuz, kaybediyor muyuz? Değişen ne oldu? Müslümanlarin eline imkânlarin geçmesi ve Müslümanlarin bu kadar görünür olmasınin sonuçları bu denli üzücü olmamalıydı. En azından aklı selim insanlar, var olan durumdan silkelenmek için neredeyse “bir 28 Şubat gerekiyor” söylemine gelmemelilerdi.

Bizden öncekileri övüp, idealize edip romantikleșmenin anlamı da yok. Her dönemin mücadelesi kendine göre. Ama değerler, ilkeler değişmez. Mücadele ahlâkı değişmediği gibi refah yaşamanın ahlâkı da değişmez. Kaldı ki refah yaşamanın zekâtı, dünyanın diğer Müslümanları ve mazlum insanları için daha fazla mücadele etmektir. Rasulullah’in (sav) Mekke’si vardi, imkân ve iktidarın ikram edildiği Medine’si de oldu. Yusuf (as)’ın kuyu ve zindan hayatı olduğu gibi iktidara muktedir olduğu günler de oldu.

Ve Türkiyeli Müslümanlar da her zaman zor şartlarda yaşamak, her zaman ezilmek, her zaman okul kapılarında beklemek, her zaman gözyaşı dökmek, her zaman sözü kesilen olmak zorunda değil.

Özümüze sadık kalmak için, sözümüzden dönmemek için hep bu pozisyonlarda mi kalmamız gerekiyor? Allah, bize nefes aldığımız günleri göstermesin mi, rahatça çalışıp üretim yapabileceğimiz, insan yetiştirebileceğimiz imkânları vermesin mi yani? Dört duvar arasında yaşamaktaki bu ısrar niye? Allah bir pencere açtı şimdi. Seyreyleyelim manzarayı, temiz hava ile yenilenen vücudumuzu hayırlı çalışmalarda kullanalım. Cenneti burada yaşamaktan bahsetmiyorum, zaten bugün, genel kanaate göre pencere nimeti karşısında bu aldanış ile hareket ediyoruz. Sanki cennetten bir pencere açıldı. Başta heyecanlanmış olabiliriz ama artık şu pencere şaşkınlığını atalım, camdan atlamayı bırakalım. Rabbimizin ikramlarını değerlendirmemiz gerektiğinden, şükrümüzü azık edip kıymetini bilmemiz gerektiğinden bahsediyorum. Kıymet bilenleri Allah’ın kıymetlendireceğini umud ediyorum.  Çünkü

Rabbimiz bize ne dedi?:

“Eğer size bir zarar dokunduysa, elbet benzer bir zarar (düşmanınız olan) insanlara da dokundu. Zira o (iyi ve kötü) dönemleri biz insanlar arasında döndürür dururuz ki, Allah iman eden kimseleri seçip ayırsın ve (kendi bildiklerine) aranızdan şahit(ler) edinsin (ki O’nun bildiğini siz de bilesiniz); çünkü Allah zalimleri sevmez.” ( Ali İmran,140)

Peki

“Dünyada yükselen bir şeyi alçaltmak, Allah’ın değişmez kanunudur.” demedi mi bize Peygamberimiz (sav)? Madem böyle günler, insanlar arasında değişip durur, o günler için bugünden hazırlanmamız gerekmez mi?

Penceremiz kapanmadan … Kapandığında “keşke” dememek için…

 

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort