DOLAR 32,5451 0.01%
EURO 34,9203 0.19%
ALTIN 2.429,590,27
BITCOIN 2061399-4,07%
Ankara
25°

PARÇALI BULUTLU

20:01

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Trabzon

Trabzon

ABONE OL
9 Nisan 2020 13:05
Trabzon
0

BEĞENDİM

ABONE OL

*Resim trabzon.net.tr sitesinden Ahmet Kalmuk’a ait.

Bu yazımda sizi memleketime götüreceğim. Trabzon’uma, ömrümün 41 yılının geçtiği şehre.
Kuzeyi baştan dibe deniz, güneyi baştan dibe dağdır. İnsan, çok kolay yön tayin eder Trabzon’da. Yormaz insanı.
Bir meydanımız vardır şehrin göbeğinde hem park hem durak. Her tarafa dolmuşların kalktığı. Meydan parkının ardından Boztepe’ye çıkılmalıdır.
Önünde deniz olan, dağlık yeşil bir şehre tepeden bakmak, ufka dalmak insana iyi gelir, ufuk insana baktığına vakıf olma merağı verir. Boztepe’de, bir çay bahçesinde, eline ince belli bardağı alıp ucu olmayan Karadeniz’e, Trabzon’a bakılmalıdır. Ekran büyütüle büyütüle bakılmalıdır hatta.
Coğrafyası müsaade etmez çok büyümeye, o yüzden yeri dardır ama o coğrafyayı öyle bir doldurmuştur ki Trabzon. Haksızlık etmemek için onca emeğe, şehre ekranı büyüterek bakılmalıdır. Her açısı kültür doludur şehrin.
Benim çocukluğumda bakırcıların çekiç sesleriyle çınlayan Kemeraltı Çarşısı, hala otantik bakırcılar ile doludur. Güğümler, mangallar, sahanlar, taslar…
Kemeraltı Çarşısı, pek çok tarihi mekana ev sahipliği yapar yüzyıllardır. Restore edilip hem eski el sanatlarının öğretildiği hem sergilendiği hem de insanların bir şeyler yiyip içebileceği tarihi hanlar ile doludur çarşı. Bir de bedesten mevcuttur çarşıda. 16. Yüzyılda inşa edilen bedesten çarşının merkezinde bulunur. Evliya Çelebi kentleri bedestenli, bedestensiz olarak ikiye ayırır. Bedesten uluslararası ticaretle uğraşan kentlere inşa edilirmiş. Zamanın uluslararası ticaret yolu olan İpek Yolu duraklarındandır Trabzon.
Meydana yakın Roma zamanından kalma aktif kiliseler de bulunmaktadır. Kime sorsanız söyler yerlerini.
Şehrin insanı da kendine hastır. Tez canlıdır ekseriyetle, nadiren sakin olanı da vardır. Büyük bir kısmı dindardır Aşırı sol olanı da aşırı sağ olanı da namaza düşkündür. Şehirde alkollü mekanlar ile alkolsüz mekanlar çok net bir şekilde ayrılmıştır. Şehrin bir kutsalı da Trabzonspor’dur. Maç sonrası skora göre durum alır şehrim halkı. Mağlubiyet sonrası stresli ve mutsuzdur. Galibiyet sonrası ise tarifsiz mutludur.
Dolu dolu insanlardır. Az merak edene, belli ederler kendilerini. Yoktur gizli saklıları.
Meydandan denize doğru yürüyünce Ganita belirir.
Ganita çok eskilerde bir limanmış. Kanita limanıymış, zamanla adı Ganita kalmış, resmi ismi Kalepark. Şimdilerde set set çay bahçesi doludur. Ağaçların içinde denizi ve martıları dinlemek, denizi koklamak için birebirdir.
Boztepe’den az batıya bakınca Zağnos Köprüsü, Tabakhane Köprüsü ve çevreleri  belirir.
Zağnos Köprüsü Roma döneminden kalma bir köprüdür. 15. Yüzyılda Zağnos Paşa tarafından onarımdan geçirilmiştir. Bir şeritli araç yolu ve karşı beri yaya yolu mevcuttur. Kemerli bir köprüdür. Köprüden giderken kuzeyde Karadeniz, güneyde Boztepe, köprünün altında ise eski Trabzon yapıları görülebilir. Önde de surlar görülür boylu boyunca. Sonra da Kanuni evi belirir. Kanuni, şehzade iken eğitimini Trabzon’da almıştır. Onun yaşadığı ev ve o zamanlardan kalma tarihi mekanlar restore edilmiş ve sosyal alan olarak hizmet veriyorlar bugün.
Zağnos Köprüsü altında eski konaklar, piknik alanları, çay bahçeleri ve tarihi bir kemer mevcuttur. Yazının üstündeki resim tam da köprü altındaki alanın güney tarafındaki bir su kemeridir. Modern zamanlardan Roma zamanına, Bizans zamanına, Osmanlı zamanına gidip gelinebilir oralarda.
Sonra Ortahisar Camii belirir yolun solunda. 914 yılında Roma döneminden kalma bir kilise idi. Fatih’in ilk cuma namazı kıldığı kilisedir. Camiye dönüşür Fatih’in vasiyeti ile.
Tabakhane Köprüsü belirir sonra. 1. yüzyıldan kalma bir köprüdür. Şehrin dericilik sanayisinden almıştır adını. Roma dönemi eseridir ve bugünkü haline 19. Yüzyılda kavuşmuştur. Bir şeritli araç yolu ve her iki yanında yaya yolu mevcuttur. Altında şehrin çiçeklerinin üretildiği belediyenin çiçek yetiştirme yeri mevcuttur. Dev manolya ağaçları ve çam ağaçları ile doludur. Her zamanki gibi kuzeyde Karadeniz, güneyde az Boztepe ve bol şehir manzarası vardır.
Boztepe’den batıya doğru bakınca Ayasofya gözükür. Bizans’tan kalma Fatih Sultan Mehmet’in cami olarak kullandığı hem ibadethane hem müze hem de dev bir yeşil alan. Burada yöreye mahsus yemeklerin yapıldığı mekanlar da mevcuttur.
Ayasofyaya kadar gelmişken az ötedeki Sera Gölü’ne de gidilebilir, birkaç dakikada. 1950 yılında aşırı yağışlı günlerde, Derecik Vadisi yamaçlarından kopan kayaçlar dereyi tıkayınca 18 günde, herkesin gözü önünde bir göl oluşur. Adı bile ciddiye alınmayan Derecik Deresi, Sera Gölü’nü oluşturur. Gölün çevresinde alabalık ve meşhur Akçaabat köftemiz yenebilir. Yemek sonrası kalan ekmek parçaları göle atılırsa göldeki sazanlar görülebilir. Yağmur sonrası günlerde göl bulanık olur. Berrak günlerde göl asıl güzelliğini gösterir.
Şehrin, kuzeyi komple deniz olduğu için denize nazır yürüyüş keyfi için  biçilmiş kaftandır, Trabzon sahil yolu.
Şehir, aslında eski şehir ve yeni şehrin iç içe yaşadığı nadir şehirlerden biridir. Büyük alana yayılmadığı için kolaylıkla gezilebilir. Aramak gerekmez özel bir yerleri, her an bir Trabzon güzelliği belirebilir.
Şehrin en eski üniversitesi Karadeniz Teknik Üniversitesi 1955’ te kurulmuştur. Benim de üniversitem olur. Yayıldığı alan genişliği, barındırdığı bitki çeşitliliği ve sosyal alan açısından ülkenin ilklerine girebilecek bir üniversitedir. Yeşil seven, bitki seven, deniz seven, yağmur ve loş günleri seven gençlik için bulunmaz hint kumaşıdır. Şehirde vakıf üniversitesi ve Trabzon Üniversitesi de mevcuttur.
Sümela Manastırı’ndan bahsetmeyeceğim. İlçelerinden, ilçelerin tepelerinde yazın 4 ay boyunca eşsiz güzelliklerle dolu olan yaylalardan bahsetmeyeceğim. Yaylardaki kıymetli büyüklerin türbelerinden bahsetmeyeceğim. İlçelere giderken muhteşem dere manzaralarından ve derelerin üzerindeki yöresel köprülerden bahsetmeyeceğim, fındık zamanından, çay zamanından bahsetmeyeceğim.
Uzungöl’den bahsetmeyeceğim. Zigana’dan bahsetmeyeceğim. Deniz kenarındaki restoranlardan bahsetmeyeceğim. Önce gelin şehrin merkezini bir gezin, renkli Trabzonlular ile muhabbet edin. Onlar size daha sonra nerelere gitmeniz gerektiğini söylerler. Her birinin meşrebine göre rota belirlersiniz.
Geçsin bitsin bu salgın tez vakitte hayırlısıyla, gezin memleketimi. Sağlıkla sıhhatli kalın inşallah.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (1)


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort