İnsanlığın gelmiş olduğu son durumu hepimiz canlı canlı izlemekteyiz…
Kendilerine ait olmayan topraklar üzerinde yapmış oldukları zulüm karşısında dik duran bir milleti … !
Bizler ezelden beri kardeş olarak gelmiş hak dinin mensupları, ebediyete kadar da kardeş olarak yaşamaya devam edeceğiz. Tıpkı Mekke’yi terkederek Medine’ye hicret eden Müslümanlar gibi tamamen parasız pulsuz ve elleri boş olan muhacirlere evini, sofrasını açan ensarlar gibi… Resûl-i Ekrem, Mekkeli ve Medineli Müslümanları teker teker birbirlerine kardeş yapıyordu. Evlerini, yemeklerini, işlerini paylaşmalarını öğütlüyordu. O sırada Hz. Ali çıkageldi. Gözyaşları arasında, “Yâ Resûlallah!” dedi. “Sen sahabeleri birbirine kardeş yaptın; benimle hiç kimse arasında kardeşlik kurmadın! ”Peygamber Efendimiz, “Yâ Ali! Sen dünyada ve ahirette benim kardeşimsin!” buyurarak gözyaşlarını dindirdi.
Şimdi bütün bunları düşünerek Suriye’ye, Türkmen dağına bakmanızı istiyorum. Zorla vatanlarından koparılan, ölümü bir soluk ötelerinde hissederek kaçıp başka ülkelere sığınmaya çalışanlara. En çok da ülkemize sığınanlara, çünkü; onlar biliyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti devleti asla bizleri aç ve açıkta bırakmaz. İzlediğimiz politikalarla, sergilediğimiz tutumlarla şükürler olsun ki onların güvenini boşa çıkarmıyoruz. Ama bazı kendini bilmez, geçmişini, ensarı, muhaciri unutan yurttaşlarımız var. Kendilerini batı dünyasının köleliğine hapsetmiş; giyimini, yemeğini, hatta ve hatta yaşam tarzını bile onlardan almış insanlarımız var. Öyle ki ben Başbakan olursam bütün Suriyelileri ülkelerine geri göndereceğim diyen bir muhalefet liderimiz ve onun bu cümlelerini alkışlayan partilileri var. Bıkmadan usanmadan onlara haklar tanınıyor bizlere o hakların yarısı bile tanınmıyor diyen kardeşlerimiz var. Türlü oyunlarla benliğinden koparılmaya çalışan insanlarımıza soruyorum aynı durumda bizler olsak…
Elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün biraz…!
News
