Bu mektup, ahirete uğurladığımız Çilek ablamın, akrabamızın ardından geride kalan bizlere yazılmıştır. Kendisine öncelikle bir Fatiha göndermenizi rica ederim.
Bir ölümün arkasından bize düşen, sadece fotoğraflarına bakıp, eski günleri anmak olmamalı. Dün Çilek ablamın ölüm belgesi elimde idi. Dedim ki, bir gün senin için de hazırlanacak bu belge, sen gideceğin yer için ne hazırlıyorsun? Her gerçekleşen ölüm, bizim için bir ibret olmalı. Keşkelerimizin fayda vermeyeceği bir yolculuk ölüm..Ve şu an biz keşkelerimizin, pişmanlıklarımızın fayda vereceği bir hayattayız. Ve rahmeti günahlarımızı geçmiş bir Allah’a iman ediyoruz. Hâlâ kalbimiz atıyor ve demek ki Rabbimiz bizden bir hareket bekliyor. Her gün coronadan ölümler oluyor, hadi onları geçelim, bu kadar yakınımızın ölümü bize, en azından namaz kılmamız gerektiğini hatırlatmıyorsa, kalan iki çocuğuna üzülmeye gerek yok. Asıl haline üzünülmesi gereken biziz. O iki çocuğun velisi Rabbimizdir ve onları koruyup kollayacak, çünkü onlar artık tıpkı Peygamberimiz (sav) gibiler. Peygamberimiz de annesizdi ama Rabbimiz “seni yetim bulup barındırmadık mı” demiştir kitabımızda. İslam sadece namaz olmadığı gibi namazsız da olmaz. Bu dünyada Rabbimiz yok gibi davranıyoruz hâşa ama görüyoruz, Çilek ablam için artık sadece Rabbi var. Hesabını kolay eylesin onu, cennetlerinde ağırlamasını umarız.
Bugün annem sabah namazına çağırınca koştum yani, tabi şu an algılamam ve idrakim çok açık, devamlı olsun dilerim, ama dedim ki belki son namazım olur, belki son namazımdan cennete girerim, bilinmez… İslam pek güzel bir din böyle içine girdikçe içim içime sığmıyor. Namaz, İslamın tek isteği değil bizden, indirim de yapamayız, şu an sadece bir başlangıç için yazmak istedim. Çünkü din çatımızın direği.
“Her insan oruçlu doğar ölümün iftar sofrasına” demiş Adil Erdem Bayazıt. Hepimiz bir gün orucumuzu açacağız ve isteriz ki cennet nimetleri ile açalım yine bir sofrada buluşalım. Başka türlü ihtimale dilim varmıyor… Eğer bana yürürsen, ben sana koşarak gelirim diyen bir Rabbimiz var, daha ne olsun… (bu, bir hadis)
Ölüm beni doğru düzgün bir Müslüman etmeyecekse, bilmem ki nefsim neyi arıyor? Her gün coronadan ölürken insanlar onların ölümü istatiksel bir değerden daha fazlasını anlatmalı değil mi bana?
Birazdan okunacak öğle namazı ilk ve son fırsatımız olabilir.. Kazananlara ne mutlu ?(mektubu yazdığımda vakit öğle idi)
Muhabbetle?
Esra…
SOSYOLOJİ
15 Mayıs 2024FELSEFE
15 Mayıs 2024FELSEFE
15 Mayıs 2024MANŞET
15 Mayıs 2024