DOLAR 32,5451 0.01%
EURO 34,9203 0.19%
ALTIN 2.429,590,27
BITCOIN 2061399-4,07%
Ankara
25°

PARÇALI BULUTLU

20:01

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
İkinci Yeni’de Kadın

İkinci Yeni’de Kadın

ABONE OL
20 Ocak 2016 23:37
İkinci Yeni’de Kadın
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yıllardan beri edebiyat siyasetten etkilenmiş, ülkedeki siyasi süreçler edebiyatın şekilenmesine zemin olmuşlardır. Padişah ile yönetilme esasına dayanan Osmanlı’daki klasik anlayış klasik şiiri meydana getirmiş, ardından Batı’ya yüzünü dönen ve modernleşme sancıları içinde olan devletin siyasetindeki Tanzimat Fermanı ile başlayan yenileşme çabaları Edebiyata da ismini vermiş ve Tanzimat Edebiyatı ortaya çıkmıştır.

Siyasi anlayış değiştikçe Türk edebiyatı da çeşitli değişimlerden geçmiş, haliyle bu değişimlerden edebi eserler içindeki kahramanlar da paylarına düşeni almışlardır.

Tanzimatta yavaş yavaş kendini göstermeye başlayan kadın, cumhuriyet dönemi şiirinde bir kahraman olarak karşımıza çıkmış, Menderes diktasının ortaya çıkarttığı İkinci Yeni Hareketi’yle ise o zaman kadar hiç olmadığı şekilde, cinsel bir obje olarak edebiyat eserlerinde kendine yer bulmuştur.

İkinci Yeni Hareketi, edebiyatta baştan aşağı bir kırılmaya neden olmuş, hareketin öncüleri olan İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever… gibi isimlerin eserlerinde kadın ilk defa sevişilen, öpüşülen bir kahraman haline gelmiştir.

Bilindiği gibi İkinci Yeni şairlerinin çoğu birbirini tanımamaktaydı; yani toplu hareket etmemişlerdir. Farklı zaman ve mekanlarda birbirlerinden bağımsız olarak edebi eserler vücuda getirmişler, ortak bir sanat anlayışı oluştuğu görülünce de Muzaffer İlhan Erdost tarafından bu yeni anlayışıa “İkinci Yeni Hareketi” denilmiştir.

İkinci Yeni, kadınına bakmadan önce ikinci yeninin genel özellerine bakarsak, kadınlarının da nasıl olduğu konusunda fikir sahibi oluruz diye düşünüyorum. İkinci Yeni genel olarak, dilsel sapma, anlamsal sapma gibi sapmaların üstüne oturulmuştur ve anlaşılır olmamak gibi bir kaygıları vardır bu hareket içinde yazan çoğu şairin.

Anlaşılır olmama isteği, bu tamamı erkek olan şairleri bireysel konuları işlemeye yönlendirmiş ve kendi odalarına kapanmalarını sağlamış, kendi odasında kalan ikinci yeni şairi erkek de bilinçaltındaki kadını daha rahat ortaya çıkartabilmiş ve onu daha yakından tanıma imkanı bulmuştur.

Kadın artık ne Klasik edebiyat dönemindeki gibi ulaşılmaz ve dokunulmaz, ne cumhuriyet dönemindeki gibi modern bir model, ne milli edebiyat dönemindeki gibi kahraman, ne de tanzimat dönemindeki gibi yeniliştirilmeye çalışılan ülkede kullanılmaya çalışılan bir araç olarak görülmüştür.

İkinci Yeni’de kadın sadece kadındır. Sevişilebilen, öpüşülebilen, ihtirasları olan… Bir canlı, vücut hatlarının en küçük ayrıntılarına kadar tarif edilebilecek bir varlık, dünyadan kopmak isteyen ve sürreal dünyasında başka alemlere çıkmak isteyen ikinci yeni şairinin dünyadan kopmasını sağlayacak bir güzellik, bir cinsel nesne.

Peki ya aşk?

İkinci Yeni şiirinde kadına duyulan aşk ne Klasik edebiyattaki gibi imkansız, ne de diğer dönemlerdeki gibi edeplidir! İkinci Yeni şairi hazzın peşindedir ve bu haz için şiriler yazar. Ateşin, karanfilin, şehvetin peşinde olan pek çok ikinci yeni şairi için de kadın bir cinsel nesnedir. İkinci yeni şairi için kadın keşfe çıkılacak bir harita gibidir ve ikinci yeni şairi de bunu layıkıyla yapar.

İkinci yeni şirine egemen erkek şiir anlayışı, şiirinde soyutlamalar yaparken kadını da soyutlar ve onu eğip büker. Kadını çirkinleştirir, tanrılaştırır, anneleştirir, orospulaştırır… Yerden yükseğe çıkartır ya da hayatın ta kendisi olarak görür. Kadın ikinci yeni şairi için daima vardır ve şirinin bir yerlerinde okuyucuya göz kırpar.

İlhan Berk için kadın kimi zaman deli olan ablası, kimi zaman melek yüzlü annesi kimi zaman ise geceler boyu seviştiği kadın, kimi zaman da çizimlerine konu olacak soyutlukta  bir nesneyken. Ece Ayhan için kadın Hafif Meşrep bir kadın olan Çanakkaleli Melahat olacaktır. Ki aynı Ece Ayhan’dır ki Nilgün Marmara’yı delicesine sevmiş, onu ve şiirini göklere çıkarmıştır.

Bana göre kadın ilk kez ikinci yeni şiirinde özgürce ifade edilebilmiş, kadının da bir insan olduğu ve herkes gibi belli özelliklere sahip olabileceği ikinci yeni şiirinde belirtilmiştir.

Sonuç olarak şimdiki şiirde kadın neyse, ikinci yeni hareketinde de kadın odur.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort