DOLAR 32,5451 0.01%
EURO 34,9203 0.19%
ALTIN 2.429,590,27
BITCOIN 2061399-4,07%
Ankara
25°

PARÇALI BULUTLU

20:01

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Rüzgârın Getirdiği Satırlar

Rüzgârın Getirdiği Satırlar

ABONE OL
20 Haziran 2019 17:21
Rüzgârın Getirdiği Satırlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Diş hekimliği fakültesinde birbirimize kardeş olduğumuz güzel insanlardan biridir Rabia Betül Kaya. İlk yazısı, heyecanlıyız.:) Bana utana sıkıla attı. Yorum yapmamı istedi. Allah var, kendimi yorum yapacak donanımda görmüyorum ama kardeşimin isteği idi, okudum ve yorumu size bırakıyorum. Benim yapabildiğim ve ona hediyem olsun, satırlarını görünür kılmak… Allah bahtını açık etsin, iki dünyada da bahtiyar eylesin. Kendime duamdır, onun için de amin diyorum :”Allah yaşamadığımızı yazdırmasın Betül.” 

RÜZGÂRIN GETİRDİĞİ SATIRLAR

Yüzümü okşayan ılık bir yaz akşamı rüzgârı ile okunan sela

yüreğimin en ince noktasındaki hüzne gark oluyordu.

Kimsenin anlamadığı zamanlarda O’na anlatıyordum kendimi;

sükuna erene kadar dilimden düşmeyen duam ,

habis duygularıma geçit vermiyor ve ruhuma kalkan oluyordu .

Yalnızlığın en dem vakitlerinde burkulan yüreğim boğazımda düğümleniyordu.

Susuyordum evet , ne anlatmaya mecalim ne anlayan sevdiğim olduğundan …

Yüzüm gönlüme ayna oluyordu son zamanlarda zira aynaya baktığımda gördüğüm suretim değil, yılların yalnızca tozunu bıraktığı yorgun kalbimdi.

Saatin ritmiyle bir atan ama andan bihaber hissiz bir et parçasıydı.

Oysa nazargahi ilahi idi orası , iyi bakmak lazım gelirdi.

Aslından uzak kaldığı , efendisine boyun eğmeyip nefsine kul olduğundandı bir türlü razı olamaması…

Her nefesin son nefes olmaya aday olduğunu öğretemedim nefsime zira yalana alışan kulak hakikati işitir miydi ?Nimeti görecek gözü olmayanın gönlü mutmain olur muydu?

Herkesle birlikteyken herkese gurbet olmuş , mekandan garip ,öz benliğinden uzak vakitlerde midemi bulandırırdı yalnızlığım…

Bir gül kokusu geliyordu ta uzaktan , yaklaştıkça gül bahçesine dönüşen .Dikenler acı veriyordu gülü kopardığım an dökülen yapraklar yere düşünce kanatıyordu tam göğsümden,

satırlara dökülen her kelime sadrıma inşirah veriyordu.

Sığındım güzeller güzeline ,kuruttum gülleri en derin yaramda…

Bir şifa arıyordum; usanmadan seven , kimliğini bilen ,çağın karmaşasından ırak.

Zihnimde koşan atların yerden savurduğu toprak kabir acısına ortak olup beni boğuyordu .

Bir düş gördüm perde kanatlanırken ılık bir rüzgâr yüzümü okşarken ,

düştüm en derunumdan bir mürşide :

“Sükut et ki duyasın , gözünü kapat gönlünü aç ki göresin ,

yan ki gülistana varasın ,

sev ki maşukuna kavuşasın ,

yürü ki yolu yol eden odur

düşmekten korkma insan olmak budur.”dedi.

Ağırlaşmış göz kapaklarım kirpiklerimi taşıyamazken acziyetim bir defa daha yenilendi.Koştum masanın üstünde duran Kitab’a ,gönlümün çorak toprakları baharına susamışken bir can suyu katıp tazenlendim dirildim yeniden , yalnızlığın izbe kıyısında dolanan ruhum , Yusuf’un kuyusundan göğü seyreyledi.

kimi zamanlar

modern dünyanın unuttuğu küs kuşlar kadar kırıktı kalbim,

kimi zamanlar

göklerde kuşlarla birlikte kanat çırpacak kadar heyecanlı.

İçime düştüm de dedim insan olmak biraz da budur…

 

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort