DOLAR 32,3642 -0.38%
EURO 34,8383 -0.02%
ALTIN 2.393,89-1,17
BITCOIN 19207543,73%
Ankara
11°

KAPALI

04:16

İMSAK'A KALAN SÜRE

Banner 728x90
Banner 728x90
Bir Fakirin Abisi Ablası Olabilmek

Bir Fakirin Abisi Ablası Olabilmek

ABONE OL
26 Kasım 2019 21:22
Bir Fakirin Abisi Ablası Olabilmek
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Zenginlik azdırır fakirlik şaşırtır. İki ayrı uç. Ortak noktaları, bizim toplumda Türk Lirası.

Büyükşehirler, umutlarla dolu bir vaziyette sağdan soldan aşağıdan yukarıdan göç edenlerle dolu ve dolmaya devam ediyor.

Ankara’da doğan çok, bir iki göbek gerisi Ankaralı olan çok az.

Kendine zor yeten şehirler göç veriyor, büyük şehirler topluyor. Gelenin ekseriyetle elinde avucunda bir şeyi yok.

Yan tarafına parça eklenmiş motorla çoluk çocuk gezen çingeneler ile hafta sonu operaya mı gitsem baleye mi gitsem diye düşünen insanlar aynı kırmızı ışıkta bekliyor. Çoğu zaman operaya gidecek olan, yanından ailece geçen çingeneleri görmüyor bile. Önündeki araba ani fren yapsa yola dökülebilecek boy boy, ayakları çıplak çocuklar. Arabada konfor yok güvenlik yok, üç teker iki sandık var.

Süslü püslü giyinmiş pahalı bir arabaya binmiş, her hali ile para harcamaya gittiği belli olan, poz edasındaki ailede aynı kırmızı ışıkta bekliyor.

Jipli bir kadında aynı kırmızı ışıkta bekliyor. Bir yandan bekliyor bir yandan rujunu sürüyor.

Çingeneler hariç herkes bir kırmızı ışığı değerlendirme derdinde. Parası olanın zamanı olmuyor. O anı yaşayan sadece çingene aile. Parası yok zamanı bol. Neşeli neşeli sağa sola bakıyorlar. Fakirlik kaygıyı alıyor insandan. Organize etmeleri gereken bir gelecekleri yok gibi. Geleceği dert edemiyorlar. Kuşlar gibiler. Karınlarını doyurmaktan başka bir merakları yok. Tıpkı kuşlar gibi karınları doyduktan sonrasını düşünmüyorlar ya da düşünemiyorlar. Anlık her şeyleri, mutlulukları bile.

Kağıt toplayıcıları mesela kimse onların farkında mı? Sanki başka bir boyuttalar. Aynı kaldırımda yürürken karşısındaki insanla göz göze gelmemeye mi çalışıyorlar yoksa onları görmezden gelen yüzlere küs olduklarından mı ileriye ileriye bakıyorlar.

20-30 yıl önce şehrin büyük bir kısmının yaşadığı gecekondular şimdi fakirin, çingenenin, mültecilerin evi. Zamanında orda çocukluklarını geçirenlerin büyük bir kısmı, şimdi siteli oldu. Kimi çalıştı, kiminin toprağı kıymetlendi. Zamanında gecekonduda margarine talim ediyorlardı. Şimdi sadece tereyağı ve zeytinyağı yiyebiliyorlar. Yediklerine içtiklerine özellikle çocuklarına yedirdiklerine çok dikkat ediyorlar. Para sayesinde özenli yaşamaya gayret ediyorlar. Dünyanın çoğunluğunun aç gezdiği bu zamanda bu kadar özen bu kadar itina…

Allah parayı istediğine veriyor. Harcamaya göre de kulluk değerlendirmesi yapıyor.

Şu anda gecekondularda yaşayanlar, 20 yıl öncekilerin topraktan ötürü yaşadığı sosyolojik dönüşümü yaşayamayacaklar. Dünyanın nüfus ile ters orantılı olarak doğal kaynakları azalıyor. Artık en kıymetli varlık insan. İnsan becerirse standartlar gelişiyor, insan bulursa hastalıklar tedavi ediliyor, insan becerirse parasını paylaşıp fakirleri doyurabiliyor. Belki içlerinden birkaç kişi çıkacak kendini kurtaracak, Kalanı isyan ede ede ölecek. İsyan ettikçe şevkleri azalacak. Onlardan daha varlıklıları sevemeyecekler.

Büyükşehirlerde, Afrika gibi yerler var. Açlıktan ölmek isteyecek insanlar ile dolu buralar. Fatih’te intihar eden kardeşler bunlardan birkaçı. Onlar ilk değil son da olmayacaklar.

Afrika’daki insanlar, büyükşehirdeki fakirlerden daha şanslı. Su için yürüyünce su bulabiliyorlar, gerekince vahşi hayvan yiyebiliyorlar. Odun toplayıp ateş yakıp ısınabiliyorlar. Oldukları yerde uyuyabiliyorlar. Başkada ihtiyaçları yok. Büyükşehirde her şey faturalı. Faturasını ödeyemeyenin suyu elektriği hemen kesiliyor. Elektrik gidince, su gidince şehirde hayat bitiyor.

Şehirde hayat Türk Lirasına bağlı. Parası olana hayat güzel. Parası olan hayat güzelleştirebiliyor. Becerebilirse…

Uzaklara para yollamayı; dernekleri güvenilir bulmayanlar sitelerin uzağındaki fakir apartmanlara, gecekondulara gidip kendi bağışlarını görerek emin olarak yapabilirler.

Bir avmde, bir akşam boşu boşuna harcanan birkaç yüz lira ile dar gelirli bir aileye bir aylık gıda alınabilir. O dar gelirliler tereyağı olsun zeytinyağı olsun diye diretemediği için çantalar dolusu erzak alınabilir birkaç yüz TL ile.

Hem ziyaret hem yardım ile kurulan bağ gelecekteki kopuşlara da engel olur. Toplumda yakınlaşmalar sağlanır. Her orta direk, fakir bir cana yarım etse mesela. Her orta direk bir fakirin ablası, abisi olsa.

Fakirlerin çaresiz bir şekilde acı bir şekilde öldüklerinde farkına varmasak.

Bencilliğimizden arada uzaklaşsak, kazandığımızı keyfimize harcamasak sadece, küçük steril dünyamızdan arada çıksak, konforlu hayatımıza çok fazla yeni konfor eklemesek…

Bir canın gülmesine vesile olsak. Üşüyen bir canı ısıtsak. Koskocaman büyükşehirde yalnız olmadığımızın farkına varsak.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP
İstanbul escort Samsun escort Mersin escort Eskişehir escort